"Gerginlik, Türkiye'ye 2007'yi kaybettirir"

ANKARA (İHA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB-ETÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Dekanı Fatih Özatay, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin yapılacağı 2007 yılıyla ilgili ekonomik öngörülerde bulundu.

2007'de ekonomik sıkıntı yaşanmaması için cumhurbaşkanlığı seçiminde kutuplaşılmaması ve siyasi gerginlik oluşturulmaması gerektiğine dikkat çeken Özatay, Türkiye'ye zaman kaybettirilmemesi gerektiğine işaret etti. Özatay, "Bizim ülkemizde kimlerin cumhurbaşkanı olabileceği Anayasa'da açık-seçik yazmaktadır. Buna rağmen cumhurbaşkanlığı seçimi noktasında şu veya bu nedenle gerginlik ve kutuplaşma olursa bu piyasalara yansır. Türkiye için 2007 kayıp yıl olur. Siyasi gerginlikten kaçınılmalıdır. İstikrar korunmalıdır" dedi.

Reklam
Reklam

Cari açığın eleştirilmesi noktasında, "Türkiye'de cari açık makası ne zaman daralmışsa kriz olmuştur" uyarısı yapan Özatay, ülke için cari açığın kalkınmanın göstergesi olduğunu vurguladı. Kalkınmanın sürdürülmesi gerektiğini kaydeden Özatay, böyle devam ederse ve düzgün kararlar alınırsa döviz arzının artacağını, Türkiye'ye çok fazla yabancı sermaye çekileceğini, Türk parasının değer kazanacağını ve kurun düşeceğini açıkladı.

İstikrarlı ülkelerde sermayenin faize değil hizmet üretmeye ve satmaya geldiğini ifade eden Özatay, "Dolayısıyla cari açık verirsin. Biz AB ile aramızdaki gelir farkını kapatmak için çalışmalıyız. Eğer 'cari açık kapansın' diye büyümeyi durdurursak 15 yıl sonra AB ile aramızdaki gelir farkı yine aynı kalır. Ama son yıllarda olduğu gibi büyümemizi sürdürürsek, büyüme oranımızı yüzde 6-7 oranında devam ettirebilirsek istediğimiz noktaya geliriz" diye konuştu.

Asgari ücretin 380 YTL olup işverene maliyetinin 645 YTL olmasını, bu yüksek maliyetin kayıt dışı ekonomiyi körüklemesini, şirket açma süresi Avustralya'da 2 gün iken Türkiye'de 9 gün olmasını, girdi maliyetlerinin hala fazla olmasını eleştiren Özatay, "Geçmişe göre iyileşme var ancak hala yol kat etmek gerekiyor. Ülkemizde istihdamda üniversite mezunlarının oranının kadınlarda yüzde 4, erkeklerde yüzde 8 olması da ilginçtir. AR-GE'ye hala ülkemizde milli gelirin yüzde 0.7'si ayrılırken, bu oran Çek Cumhuriyeti'nde bile yüzde 1.3'tür. Kısacası ekonominin daha iyi hale gelmesi için bu gibi yapısal değişiklik ve gelişimlere de ihtiyaç var. Bütün olumsuzlukların giderilmesi için öncelikle ülkemizde şu veya bu nedenle siyasi gerginlik çıkarılmamalı, varsa sona erdirilmeli. Merkez Bankası gibi bağımsız kuruluşlara özen gösterilmeli. Makro disiplin sürdürülmeli, mesela vergi affı akla bile getirilmemeli. Böyle olursa 2007'de de Türkiye büyür ve kalkınmasını sürdürür. Gerginlik istemiyoruz" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Türkiye'de finansa erişimin kolaylaştırılması noktasında kredi garanti sistemlerinin geliştirilmesi ve şirket birleştirilmelerin kolaylaştırılması gerektiğine de işaret eden Özatay, şöyle devam etti:

"Olumlu düşünmeli ve gerginliklerden kaçmalıyız. Böyle yaparsak sürdürülebilir büyüme hızımız yüzde 6-8 oranında seyredecektir. Borcumuz azalır. Enflasyon daha da düşer. Kişi başına gelir artar. Kriz sözcüğü geride kalır. Bu bizim elimizde, bunu yapabiliriz. Ancak siyasi gerginlik bu ülkede yaşatılırsa 2007'yi kaybederiz. Piyasa dalgalanır, faiz, kur artar ancak dalgalanma çabuk atlatılır. Sonuç olarak 2007'de en kötü ihtimalle piyasalar dalgalansa bile 2008'de yine bugün yaşadıklarımızı yaşarız."