Darbe karşıtı milletvekillerince sivil hükümeti geri getirmek için kurulan Ulusal Meclisi Temsil Komitesinin (CRPH) üyelerinden Zin Mar Aung, Myanmar Now haber sitesine yaptığı açıklamada, halkı cuntadan koruyacak silahlı bir güç kurulması için etnik silahlı gruplarla görüştüklerini belirterek, "Hedefimizin yüzde 80'ine ulaştık. İlgili taraflarla görüşmeleri sürdürüyoruz." dedi.
Aung, etnik silahlı grupların yanı sıra darbeye karşı çıkan siyasi parti ve protesto gruplarıyla da bu konuyu konuştuklarını dile getirerek, "Mevcut durum karşısında nasıl birlik içinde hareket edebileceğimizi müzakere ediyoruz. Bize gelen cevaplar son derece olumlu." diye konuştu.
Komitenin, etnik silahlı grupları artık terörist olarak görmediğini vurgulayan Aung, "Şimdiye kadar Myanmar halkıyla el ele vererek cuntaya karşı birlikte hareket etme kararı alan bütün etnik silahlı gruplara teşekkür ediyoruz." ifadesini kullandı.
Aung, Myanmar ordusu içinde de kendi halkına silah doğrultmak istemeyen askerlerin bulunduğunu belirterek, vicdan sahibi askerlere cuntaya karşı tavır koyma çağrısında bulundu.
Protesto gösterilerinin organizatörlerinden Keren Khin de AA muhabirine, şimdiye kadar Karen ve Kachin etnik gruplarını temsil eden silahlı grupların protestoculara açık destek verdiğini söyledi. Khin, "Darbeden önce Tatmadaw (Myanmar ordusu) ülkenin tek resmi silahlı grubuydu. Tatmadaw, darbe yaparak bize ihanet edince etnik silahlı gruplardan bazıları CRPH'ye, protestocuları koruyabileceklerini söyledi. Şu an CRPH, halkla beraber olan gruplarla bir ordu kurarak bunu resmiyete dökmeye çalışıyor." dedi.
Khin, bu şekilde protestocuların da cuntaya karşı silahlı direnişe katılabileceğini belirtti.
Myanmar'ı krizden kurtarmak için dış müdahale beklemenin faydası kalmadığını söyleyen Khin, "Halk artık cuntaya karşı tek çözümün silahlı direniş olduğu kanısında. 27 Mart'taki Silahlı Kuvvetler Günü, halkın direnişi için dönüm noktası olabilir." ifadelerini kullandı.
Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu.
Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Türkiye darbeyi kınamış, Batı ülkelerinden de darbeye yönelik çeşitli tepkiler ve eleştiriler gelmişti.
Myanmarlılar, 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlamıştı. Güvenlik güçlerinin silahlı müdahalelerinde yaklaşık 250 gösterici hayatını kaybetti, 2000'e yakın kişi de tutuklu bulunuyor.
Ülkede geniş katılımlı gösteriler sürerken, gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.