Gezegenlerin renkleri gerçek mi?

Ya da gezegenler renklerini nereden alıyor?

Ali Halit Diker / Mynet Haber

Uzay araştırmaları, astronomi, astrofizik gibi bilimler ve bu bilimlerin veri almasına yönelik teknolojiler geliştikçe boşlukta seyreden gezegenlerin fotoğrafları da insanlığın faydalanması adına devasa bir arşiv oluşturdu.

Dikkat ettiyseniz bu fotoğrafların hiçbirinde gezegenlerin renkleri birbirini tutmuyor. Bunun nedenini sorguladınız mı?

Jüpiter'deki Büyük Kırmızı Leke

Güneş sistemimizdeki her gezegenin kendine has bir özelliği var. Jüpiter, Romalıların baş tanrısı, Yunan Mitolojisi'ndeki Zeus'un karşılığı, güneş sistemimizdeki en büyük gezegen olması ve dünyanın neredeyse bir buçuk katı büyüklüğündeki Büyük Kırmızı Leke'siyle öne çıkıyor.

Reklam
Reklam

Bu leke yaklaşık 400 yıldır devam eden bir fırtına... Bu fırtınanın büyüklüğünü şöyle anlatalım; oval bir geometrik şekle sahip Jüpiter'in lekesinin doğu-batı yönündeki çapı 40 bin kilometre! Hatırlamıyorsanız hemen hatırlatalım, Dünya'nın ekvatorunun çapı 40 bin 76 kilometre...

5 Temmuz 2016'da Jüpiter'in yörüngesine giren Juno sayesinde bundan iki sene sonra Jüpiter'le ilgili insanlığın ufkunu hiç olmadığı kadar açacak bilgiler de elde etmeye başlayacağız.

İnternette Jüpiter'in fotoğraflarını arattığınızda Büyük Kırmızı Leke aşağı yukarı aşağıdaki renkleriyle gözüküyor.

Ve bu görüntü gerçek rengine bir hayli yakın sayılır.

Büyük Kırmızı Leke'nin rengi hem Jüpiter'in atmosferinde bulunan gazlar hem de, umarız iki sene sonra ne olduğunu öğreneceğimiz bir atıktan alıyor.

Uranüs'ü nasıl bilirdiniz? Üranüs'ün atmosferi yüksek oranda metan gazı içerdiğinden ve gezegenin yüzeyi buzullarla kaplı olduğundan dolayı renk spektrumundaki mavi-yeşil arası dalgaları yansıtıyor, kırmızı ve diğer boyuttaki dalgaların filtrelenmesine neden oluyor. Ayrıca genellikle Uranüs atmosferindeki bulutlar çok belirgin gözükmese de bunun nedeni belirli dalga boyutlarıyla kayıt altına alınması. Aşağıda, sağdaki görsel 3 farklı dalga boyu ile kaydedilmişken soldaki görsel tüm görülebilen ışık spekturumu dalgalarıyla kaydedilmiş.

Reklam
Reklam

Dünyamızın ardındaki gezegenler daha çok gaz ve sıvı açısından zengin. Renkleri de atmosferlerinde muhteva ettikleri gazların yoğunlukları ve kimyasal yapılarına göre ortaya çıkıyor.

Peki dünyamız ve güneş arasında kalan Venüs?

Sovyetler'in Venüs'e bir uzay aracı indirdiğini biliyor muydunuz? Sovyetlerin 1981 yılında Venera (Venüs'ün Rusçası) uzay programı dahilinde fırlattıkları Venera 13 1 Mart 1982'de Venüs'e iniyor ve aşağıdaki fotoğrafı çekiyor.

Venüs atmosferi çok yoğun beyaz bulutlarla kaplı. Bu nedenle Venüs yüzeyine sadece kırmızı ve kırmızıya yakın dalgaların ulaşmasını sağlıyor. Eğer Venüs'ün atmosferi bu kadar yoğun olmasaydı, dünyadaki gibi bir bulut yoğunluğu olsaydı, aşağıdaki gibi görecektik.

Tüm bunlarla birlikte gezegenleri araştırmak için gönderilen uzay araçları farklı ışık spektrumlarında gezegenleri taradıkları için Satürn'ü aşağıdaki gördüğümüz gibi görebiliyoruz.

Satürn'ün bu görseli NASA'nin Cassini uydusu tarafından elde edildi. 3 farklı kızılötesi dalga ile kaydedilen görüntü yansıyan güneş ışığını değil gezegenin sıcaklık dağılımını gösteriyor. Normalde Jüpiter'e daha yakın, sarımsı ve soluk bir rengi olan Satürn'ün yukarıdakine benzer veya biraz daha parlak renkli görsellerine itibar etmeyiniz. Kesin fotoşop!

Reklam
Reklam

Çoğu zaman, gezegenlerin görsellerinin abartılı ya da renklerinin manipüle edilmiş versiyonlarının farklı gösterilmesinin ilginç bir sebebi var. Gezegensel Yerbilimci David Rothey gezegenlere ait görsellerinin

gözlerimiz ve beynimiz bu gezegenlerde evrimleşseydi, onları nasıl görürdük sorusuna cevaben bu şekilde düzenlendiğini söylüyor.

Kaynak: theconversation.com