Taksim Platformu ise bu akşam için farklı parklardaki forumları Gezi Parkı'nda toplanmaya davet etti. Ancak İstanbul Valisi Mutlu, hukuk dışılıklara izin vermeyeceklerini parkın tüm İstanbul halkının parkı olduğunu yasa dışı toplanmalara izin vermeyeceklerini söyledi.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ile birlikte Gezi Parkı'nı açtı. Burada açıklamalarda da bulunan Mutlu, bütün çalışmaların tamamlandığını gördüklerini belirterek, "Eksiği yok. Fevkalade güzel bir park olmuş. İstanbulumuzun bu tür mekanlara ihtiyacı var. Parklar halk içindir. 14 milyon İstanbullu'nun istifadesi içindir. Bundan sonra halkımızı birlikte gezmek üzere buraya davet ediyoruz" dedi.
İFTAR ÇADIRI KURULMAYACAK
Gezi Parkı'na iftar çadırı kurulup kurulmayacağı sorulunca Mutlu, "Burada çadır kurulması söz konusu olmayacaktır. Beyoğlu Belediyesi'nin Ramazan etkinliği var. Bu bir çadır kurmak gibi bir faaliyet asla olmayacaktır" diye konuştu.
YAPILAN ÇAĞRILARIN HEPSİ SUÇTUR
Vali Mutlu'nun açıklamalarındaki satır başları şöyle: "Hedefimiz, halkın parkları kullanması. İstanbullu hemşehrilerimiz parkların gerçek sahibidir.
İstanbullular parkına sahip çıkar. Gösteri için bize müracaat ederlerse bu hakların kullanımına müsaade ederiz. Bir grup kendini bu halkın yerine koyarak, gelirse buna müsaade etmeyiz. İstanbul halkına parka girmeyi engelleyecek tutum ve davranışların oluşmasını istemiyoruz. Bu park sadece belli grupların değil, bütün İstanbullularındır. Hukukun dışında hiç birşeye İstanbul'da fırsat vermeyeceğiz. Hukukun dışına çıktıysa bir şey ona müdahale etmnek mecburiyetimiz vardır. Burası bir işgal alanı değil, istirahat alanı. Hukuk dışı toplanmalara yapılan çağrıların hepsi suçtur. Hiç kimse parklarda, umuma açık yollarda, kamu alanlarında bu tür izinsiz gösteri yapamaz. Sen kanunu tanımak zorundasın, biz sana kanunu gösteririz."
KARARIN GEZİ PARKI'YLA İLGİSİ YOK
İstanbul 1. İdare Mahkemesi'den çıkan karar hatırlatılınca Mutlu, "Gezi Parkı'yla ilgili devletimizin mahkemeleri tarafından verilmiş herhangi bir karar yoktur. Sadece imar planıyla ilgili verilmiş bir karar vardır. Gezi Parkı'yla asla ilgisi olmayan bir karar verilmiştir geçtiğimiz günlerde" dedi.
VALİ'DEN GAZETECİLERE 'ŞU AÇIDAN ÇEKİN' UYARISI
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir Gezi Parkı’nda gazetecilere poz verdi.
Vali Mutlu’nun gazetecilere hangi açılardan fotoğraf çekeceklerini söylediği anlar dikkat çekti.
Vali Mutlu, gazetecilerin “Sayın Valim ters ışık var” şeklindeki sözlerine, “Düz çekemiyor musunuz? Parkın derinliğini alın. Alırsınız ya” şeklinde cevap verdi.
ALKIŞLI PROTESTO
Çalışmaların bittiği Gezi Parkı'nda incelemelerde bulunan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, parkın içinde basın mensuplarına açıklama yaptığı sırada Gezi Parkı merdivenlerinde bekleyen slogan atarak, eylem yaptı. Gezi Parkı'na girmek için merdivenlerde bekleyen yaklaşık 300 kişilik bir grup "Vali buraya", "Her yer Taksim, her yer direniş" slogan atarak, alkışlarla "Gel, gel, gel" şeklinde tempo tuttular. Polisin küfür ettiği ileri sürülen bir protestocuyu gözaltına almaya çalışmasına diğer vatandaşlar tepki gösterdi. Yaşanan kısa süreli gerginliğin ardından polis, grubu merdivenlerden uzaklaştırarak çevrede geniş güvenlik önlemi aldı.
PALALI SALDIRGAN OLAYI
Bunları inceleyip değerlendirerek inceliyoruz. Hiçbir şey yapılmamış gibi haberler de çıktı. Yakalayan emniyet sonuçta. Emniyet şahıslarla ilgili gereken çalışmayı kısa süre içinde yaptı.
Emniyetin şahısları koruduğu yönündeki değerlendirmeler yanlış değerlendirmelerdir.
“PARKTA EŞİMLE ÖPÜŞEBİLECEK MİYİM?”
Bir kadın vatandaşın sorduğu ‘parkta eşimle öpüşebilecek miyim?’ şeklindeki soruya Vali Mutlu şöyle cevap verdi:
En çok merak ettiğiniz soru bu mu? Bu sizin gönlünüzden geçen bir şey. Ben size bir şey söyleyeyim. Toplum içerisinde yazılı hukuk kuralları gibi hukukun kaynaklarından biri örf ve geleneklerdir. Ben hukukçuyum. Hukukun kaynakları içinde örf ve gelenekler de vardır. Hakim gerektiğinde hukukun içine yazılı bir kaynak bulamazsa kararlarını örf ve geleneklere göre verir. Bu toplumda sizin bahsettiğiniz şekilde bir yaklaşım varsa ve millet yadırgamıyorsa istediğinizi yapabilirsin.
Ama bu milletin örfüyle çelişen konularda dikkatli olmak hepimizi vatandaşlık ve birlikte yaşamak noktasında oluşan saygının da bir gereğidir.
TAKSİM DAYANIŞMASI'NIN ÇAĞRISI
"Anayasa Madde 34. - Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir."
6 Temmuz 2013 Cumartesi günü; Gezi Parkı’nı halka kapatanlara, Taksim Meydanı ve Gezi Parkını kimliksizleştirme, insansızlaştırma ve betonlaştırma planlarının iptaline yönelik mahkeme kararını elden tebliğ etmek; parkımızın açılmasını sağlamak için güle oynaya Taksim’de buluşmaya çalışan yurttaşlarımız yine iktidarın hukuksuz, acımasız şiddet ve saldırısına maruz kalmıştır.
Aylardır bu acımasız şiddet ortamında, bazen işe yaramayacağını bile bile asli görevlerini yapmaya çalışan basın emekçileri de yine bizlerle birlikte bu olağanüstü şiddete maruz kaldılar.
Bütün bunların ötesinde yolda gaz ve TOMA saldırısından kaçmaya çalışan, kendilerini koruyacak malzemeleri bile bulunmayan insanlara, polisin gözünün önünde palalarla saldırıldı. Palalarıyla saldıranlara, polis ses çıkarmazken, önce gözaltına alındıkları açıklandı, bugün ise serbest bırakıldıklarını öğrendik. Bunun yanında tanığız ki; sadece en doğal yaşamsal ve anayasal haklarını kullanmak ve meydanında toplanmak isteyen yurttaşlarımıza değil; kendini korumak için apartmanlara, işyerlerine sığınanlara da binalardan içeriye gaz atılarak şiddet ve apar topar gözaltılar gerçekleştirildi.
Soruyoruz; hangi sebeple ve ne uğruna bu şiddet gerçekleştirildi?
Oysa ki ilk günden bu yana taleplerimiz son derece haklı, yasal ve açıktır. Bu taleplerimizden Gezi Parkı'ndaki Topçu Kışlası'nın inşasını da içeren planlar hakkında, parkımıza ve yaşam alanımıza daha fazla zarar vermeden iptal kararının alınması; Tüm Ülkede yaşanan barış, kardeşlik ve dayanışma ruhu, meydanlarda, parklarda, sokaklarda, evlerimizde bilgisayarlarımızın başında verdiğimiz haklı mücadelenin kazanımlarıdır.
Ancak verdikleri mücadele sırasında beş yurttaşımızın ölümü, binlerce insanın yaralanması, kör olması, gözaltına alınması, tutuklanması ve hergün bunlara yenilerinin eklenmesi nedeniyle yüreklerimiz dağlanmaktadır.
Yaşamsal diğer taleplerimizin hiçbirisi yerine getirilmemiştir. Her geçen gün yaşadıklarımızla bu taleplerimizin haklılığı ve önemi yeniden kanıtlanmaktadır. Biliyoruz ki bütün bu şiddetin sorumluları, haklılığımız karşısında büyük bir acz ve telaş içindedir. Bu nedenle de esasen halka kapatılması suç olan parkın açılış seremonileriyle toplumun gözünü boyamaya çalışmaktadırlar. Parkımız bize kapatılmışken, kentin yöneticileri yerine ironik bir şekilde valinin bu açılışı duyurması, yapılan ve yapılacak tüm temsili gösteriler, bu acizliğin hukuksuzluğunu da derinleştirmektedir.
Bizler 08.07.2013 Pazartesi günü saat 19.00’da kendiliğinden yeşererek yalnızca İstanbul'a değil tüm Türkiye'ye bir demokrasi örneği olarak yayılan forumlarımızın ışığını Gezi Parkı’na da taşımaya kararlıyız. Bütün dünyaya örnek olan Dayanışmamızdan, taleplerimizden ve kazanımlarımızdan vazgeçmedik ve asla vazgeçmeyeceğiz.
Çünkü haklıyız, çünkü kararlıyız.
Her yer Taksim, her yer direniş!
TAKSİM DAYANIŞMASI