Gezi Parkı Odaklı Gelişmeler

İzmir Genel Başkanı Mustafa Destici, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan bugün bir "balkon konuşması" beklediğini belirterek, "Kucaklayıcı, toplumun tüm kesimlerine güven veren, asla ötekileştirmeyeceklerinin garantisini veren bir konuşma bekliyorum. Sağduyulu eylemcilerin de beklentisi bu" dedi. Destici, partisinin İzmir il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında Gezi Parkı odaklı gelişmeleri değerlendirdi. Gezi Parkı'ndaki olayların iktidar ve muhalefet partilerinin siyaseti kutuplaştırma üzerine kuran anlayışlarının bir sonucu olduğunu savunan Destici, olayların nedenini anlayabilmek amacıyla eylemcilerden polislere kadar geniş bir kesimden insanla görüşmeler yaptıklarını anlattı. Eylemcilerin üzerlerinde bir baskı olduğunu, ötekileştirildiklerini söylediğini, bu çağrıların hükümet tarafından dikkate alınması gerektiğini dile getiren Destici, eylemcilerin darbe yanlısı ya da sandık dışı çözüm yollarını dile getiren insanlar olmamasının sevindirici olduğunu kaydetti. Dün akşam yaşanan olaylarda iki güvenlik görevlisinin silahla yaralanmasının kaygı verici olduğunu belirten Destici, "Marjinal, dışarıdan destekli bu grupların polisle çatışacak kadar gözleri kararmış durumda. Bu kritik bir olaydır. Sağduyu sahibi eylemci vatandaşlarımızın bu gruplardan net bir şekilde ayrılması, onlardan farklı alanlarda toplanması gerekiyor. Niyetlerinin ne olduğu artık ortaya çıktı. Kendimizi polisin yerine de koymalıyız" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın olayların istihbaratını 3 ay önce aldıklarını söylediğine işaret eden Destici, "O zaman durum çok daha vahim. Nasıl oluyor da siz 3 ay önce bunun istihbaratını alıyorsunuz, tedbirini almıyorsunuz, göz göre göre bu işi bu noktaya getiriyorsunuz. Burada da büyük bir zaafiyet olduğu net bir şekilde ortaya çıkıyor" diye konuştu. Hükümetin artık eylemcileri suçlayan değil uzlaşmacı, alttan alan, kucaklayıcı, milleti ayrıştırmayan bir dil kullanması gerektiğini savunan Destici, "Bugün Sincan mitinginin tam aksine sayın Başbakan'dan İstanbul'daki mitingde bir balkon konuşması bekliyorum. Kucaklayıcı, toplumun tüm kesimlerine güven veren, asla ötekileştirmeyeceklerinin garantisini veren bir konuşma bekliyorum. Sağduyulu eylemcilerin de beklentisi bu. Bunun ortamı bir nebze de olsa sakinleştireceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Ana muhalefet partisi, sivil toplum kuruluşları ve sanatçıların da topluma artık bir barış mesajı vermesi ve artık Gezi Parkı'na gitmemesi gerektiğini ileri süren Destici, "Dün silahla yaralanan iki polis ölseydi bu vebalin altından kalkamazlardı. Bunu da iyi hesap etsinler" dedi. Olaylarda çeşitli ülkelerin ajanlarının bulunduğunu, Türkiye'nin bir karanlığa sürüklenmek istendiğini anlatan Destici, kimsenin gelinen bu ortamda dayatma yapmaması gerektiğini ifade etti. Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümetin herhangi bir yetkilisi çıkıp şöyle bir açıklama yapsa; 'Biz Gezi Parkı'ndaki tüm yapılaşmalardan vazgeçtik. O alanı daha mükemmel bir park haline getireceğiz. Buradaki yapılaşmayı da seçim sonuna bıraktık'. İstanbul, zaten seçimlerde bir karar vermeyecek mi? Kim gelirse belediyeye, o yapılaşmanın kararını da verecek. Seçimler de referandum gibi olacak. Ben bunu oraya Topçu Kışlası yapılmasının taraftarı biri olarak söylüyorum. Bende yetki olsa ben oraya Topçu Kışlası'nı tarihi dokusuna uygun olarak yaparım. Ama böyle bir süreç varken sağduyulu olmak kucaklayıcı olmak lazım. Ülkenin birlik ve beraberliğine, huzuruna, içerden ve dışardan kastedenlere fırsat vermemek lazım"