SERHAT ÇAĞDAŞ - Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin, "Ülkemiz artık bir maşa, bir dublör değil, dünyada ve bölgesinde söz sahibi bir ülke konuma geldik, dünyada ekonomisini en iyi idare eden iki ülkeden biridir" dedi. Gündoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm sürecinde istenilen noktaya doğru gelindiğini belirterek, "Yüzde 90 çözüme yaklaşıyoruz dediğimiz bir noktada belki de Reyhanlı patlamasıyla hedeflenen katliamda bulamadıkları pası Taksim'de üç ağacın altında bularak Türkiyeyi yeni bir kaosa sürükleme gayreti içerisine girildi. Buradan kastım orada o gün masum olarak başlayan gençler değil ama bugün artık şu soruyu soruyorum? Bu gençlik online gençlik, iletişim uzmanı gençlik, bu kadar kullanılmaya niye müsaade ediyorlar? Niçin bu soruyu soruyorum, gençler adına başbakan yardımcısına ve cumhurbaşkanına giden heyette gençlerle hiç ilgisi olmayan KESK'in genel başkan yardımcısından Taksim ile hiç ilgisi olmayan kişilere kadar var" ifadelerini kullandı. Sanatçıların, hiçbir partiyle alakası olmayan, sadece yeşili sevdiğini ifaden eden gençlerin başbakan ile görüştüğünü anlatan Gündoğdu, şöyle konuştu: "Yargı kararı beklenecek. Yargı, 'yapabilirsiniz' diye hüküm verse bile halka sorulacak, ondan sonra yapılacak dendikten sonra niçin hala meydanlardalar? İktidarın yüzde 90 sosyal tabanını oluşturan muhafazakar camianın, başörtü yasağı başta olmak üzere bu zamana kadar dillendirmediği, sabrettiği referandumdan sonra anayasa yapılmalıdır diye beklediği talepleri perdelemek isteyen bir kesim var." -"Bu iktidar iş başına geldiği günden beri bankası batan patron yok" - Gündoğdu, kriz zamanlarında patronların da işçilerin de dayak yediğini belirterek, şöyle devam etti: "Eskiden kriz olunca işsizlerin sayısı artıyordu. Bankalar batıyordu ama bu iktidar iş başına geldiği günden beri bankası batan patron yok. IMF'siz hayat olmaz diyenler IMF varken de köşeyi dönüyordu, gittikten sonra da köşeyi dönmeye devam ediyorlar ama gördük ki bunlar nasıl olsa biz her süreçte köşeyi dönüyoruz dediler. Dünya görüşüne karşı olduğumuz bu adamların mali becerilerinden yeterince yararlandık, şimdi de bunlardan kurtulma zamanı demeye başladılar." -"Çözüm süreci tarihi bir fırsattır"- Çözüm sürecinin tarihi bir fırsat olduğunu gittiği bütün illerde gördüğünü ifade eden Gündoğdu, şunları kaydetti: "Marmara, Karadeniz ve bu iki bölgeye ilaveten gittiğim illerle toplam 37 ilde çalışma yaptım. 2010 referandumundan önce her darbe döneminde öteki ilan edilen, bazen Aleviler, bazen Romanlar bazen, muhafazakarlar bazen Kürtler bu süreçte beriki olmanın heyecanını yaşadılar. Her kesim iç dinamiklerin sahaya sürülmesiyle kendi taleplerini yüksek sesle dile getirdi. Birbirini anlamaya başladı. Bu sürecin en güzel yanı empatinin gelişmiş olmasıydı. Muhafazakar camiada Kürtler de Aleviler de biz de Türkiye'nin eşit yurttaşı olmayı çok güçlü argümanlarla dile getirdiler." Türkiye'nin artık kurulmuş bir oyun içerisinde olmadığını vurgulayan Gündoğdu, "Ülkemiz artık bir maşa, bir dublör değil, dünyada ve bölgesinde söz sahibi bir ülke konuma geldik, dünyada ekonomisini en iyi idare eden iki ülkeden biridir" dedi. Avrupalıların çifte standart uyguladıklarını savunan Gündoğdu, şunları söyledi: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Türkiye ile giden davalarda, bir Leyla Şahin davasında başörtülü üniversite öğrencisi olduğu için aleyhine karar veren AİHM, Leyla Şahin ve arkadaşlarını başörtülü olarak ülkelerinde okutup mezun etmişlerdir. Dolayısıyla bir çifte standart vardır. Bir medeniyet farkı vardır. Batı medeniyeti öldürmeyi, sömürmeyi, demokrasi diyerek oradaki insanları perişan etmeyi geçim kaynağı olarak görüyor. Bunu Irak'ta, Afganistan'da ve başka ülkelerde gördük. Şimdi de Suriye'de neden seyirci kaldıklarını görüyoruz. Teröre bulaşan birisi Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olduğunda hemen bütün Müslümanları terörist ilan ederken, kendilerinden biri bulaştığında asla o dini ve o ırkı hiç ona katmazlar. Sadece o vatandaşın ismini zikrederler." -KESK ve DİSK'in iş bırakma eylemi- İşçi ve memur sendikalarının sendikal bir talepleri olmamasına rağmen meydanlara indiklerini ifade eden Gündoğdu, "Dün emperyalizme karşıyız diyenler, sermayeyi rakip görenler, sermayeyle bir araya gelmekten imtina edenler şimdi ne oldu da faiz lobisiyle emperyalizmle uluslararası güçlerle bir araya gelerek, onların emrini yerine getirip, sendikacılık yaptıklarını zanneder hale geldiler" dedi. Gündoğdu, Taksimdeki gençlerden kimlerin nemalandığına bakmadan bir oyunun parçası olan sendikalar olduğunu savunarak, "Yeşili ve çevreyi seven gençler tanımıyla bu gençleri kimlerin kullanıp bu gençlerin orada duruşundan kimlerin nemalandığına bakamdan oyunun parçası olan sendikalar var. Bu bize 28 Şubat sürecindeki beşli çete içerisinde yer alan örgütleri hatırlatıyor. Sendikalar, sivil toplum örgütleri milletinin, değerlerinin, demokrasinin yanında yer almalıdır" ifadelerini kullandı. -Duran adam eylemi- "Duran adam durduğu yeri biliyorsa durduğu yer de milletin yanıysa elbette bu duruşu takdir ederiz. Faydası yoksa hiç değilse zararı olmasın" ifadelerini kullanan Gündoğdu, "Şu anda duran adamların durduğu yer bu ülkenin polisine saldıranların, araçlarını yakanların, vatandaşın, esnafın camını, çerçevesini indirenlerin, bu ülkenin aleyhine illegal yapılanmalarla slogan atanların sandıkta başarı elde edemeyeceğini inanan bazı çakma siyasetçilerin oyuncağı olanların duracağı yerse o yer milletin yeri değil. Durdukları yer de duruş biçimleri de yanlıştır" dedi. Gezi Parkı süreci yaşanmamış olsaydı faizlerin yüzde 2,5'e ineceğinin konuşulduğunu söyleyen Gündoğdu, şöyle devam etti: "Eğer bu doğruysa yüzbinlerce kişiye iş imkanı doğacaktı. Faiz lobisiyle bazı medya patronlarının iç içe geçtiği yapılara baktığımız zaman Türkiye'de bir başka sıkıntı var. Onlar Türkiye'nin bölgesinde lider olma derdinde değil. Türkiye hangi süreci yaşarsa yaşasın kasalarını, keselerini doldurma derdindeler. İşte bu patronların medyasında dün iktidara yakın gözükmek için Başbakanın uçağında yer almak için can atanlar, Taksim'deki 30 gencin eylemiyle hemen 'Türkiye elden gidiyor, darbe oluyor, iktidar gitmeli' gibi ifadeler kullandılar. Bunun güzel yanı ileri demokrasiye öyle geçmişiz ki amacı, gerekçesi ceviz kabuğunu doldurmayanları bu millet dinliyor ve tahammül ediyor. Kötü yanı bu nasıl siyaset, bu nasıl medya anlayışıdır ki kendi ayağına kurşun sıkıyor. Bindiği dalı kesiyor." Olaylar nedeniyle ortaya çıkan hasarın çok yüksek olduğunu dile getiren Gündoğdu, "Hiç kimsenin buna hakkı yok. Bunun için sorumlu siyaset, sorumlu sendikacılık gibi kavramlara yeniden dönmemiz lazım. Sendikalara çağrım, ülkenin pastasını büyütmek de bizim sorumluluğumuz içindedir, büyüyen pastadan hak ettiğimizi almak da. Bir tarafta pastayı küçültecek oyunların içerisinde yer alalım, öbür taraftan da üyemizin hakkını koruyalım demek sendikacılık değildir."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz