"Gıda Güvenliği Ve Süt" Paneli

Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Küçükçetin, "Türkiye'de süt içme oranı az, süt ürünleri

Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Küçükçetin, "Türkiye'de süt içme oranı az, süt ürünleri daha çok tüketiyoruz" dedi.

Küçükçetin, Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şubesi'nce Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Gıda Güvenliği ve Süt" panelinde, 21 Mayıs'ın Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun süt içme alışkanlığının kazandırılması, süt tüketiminin arttırılması ve sütün faydalarına dikkat çekmek amacıyla 1956 yılında aldığı kararın ardından "Dünya Süt Günü" olarak kutlandığını söyledi.

Reklam
Reklam

Türkiye'de süt tüketimin kişi başına yılda ortalama 25-30 litre olduğunu, bu miktarın ABD'de 83, Norveçte 118, Avustralya'da 117, Güney Amerika'da ise 39 litre civarında olduğunu belirterek, "Türkiye'de süt içme oranı az, daha çok süt ürünlerini tüketiyoruz" dedi.

Küçükçetin, süt içme alışkanlığının okul öncesi ve okul döneminde kazandırılabileceğini vurgulayarak, "Sütü memeden sağıldığı gibi tüketemeyiz. Çiğ sütün kaynatılarak tüketilmesi gerekiyor. Ama pastörize edilmiş sütü, herhangi bir katkı maddesi kullanımına gerek duymadan tüketebiliriz. Kaynatmaya gerek yok" diye konuştu.

Okullarda dağıtılan sütlerin içilmesinden sonra ortaya çıkan bazı rahatsızlıklara da değinen Küçükçetin, "7.2 milyon süt dağıtımında 500 ile 2000 arasında rahatsızlık olması, çok düşük bir rakamdır. Mikrobiyolojik ve toksikolojik bir zehirlenme olsa, bir şehirdeki tüm öğrencilerin aynı sorundan dolayı hastaneye kaldırılması gerekirdi" diye konuştu.

Küçükçetin, süt içtikten sonra yaşanan rahatsızlıkların insan vücudunda bulunan laktaz enziminin yetersizliğinden, süt ürünlerindeki süt şekerini sindirememekten kaynaklandığını vurgulayarak, bazı bireylerin süt proteinlerine karşı duyarlı olmasından dolayı hiçbir süt ürününü tüketemediğini kaydetti.

Reklam
Reklam

Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık da, güvenli gıdanın her türlü bozulma ve bulaşmaya yol açan etkenlerden arındırılarak tüketime uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

Zararlı maddelerin gıdalara bulaşmasının direkt veya dolaylı olabileceğini anlatan Şık, "Gıdalar biyokimyasal yapısı, fiziksel ve biyolojik karakterleri nedeniyle kolaylıkla bozularak insan sağlığı için risk oluşturabilirler. Risk unsurlarını azaltabilmek için tarımsal üretimde kullanılan ekipmanlarda, işleme tekniğinde ve ambalajlamada dikkatli olunması gerekir" dedi.

Erken çocukluk döneminde sütle yeterince beslenmeyen çocukların sütle tanıştıklarında rahatsızlık yaşadığını ifade eden Şık, "Okul Sütü Projesi"ne, ülke çapında ve uzun süreli devam edilmesi gerektiğini vurguladı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz