Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanı Eker:

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Bizim parti olarak siyaset felsefemiz, devlet yönetim anlayışımız yerli değerlere sarılıp, tarihten, kültürümüzden, kendi dinamiklerimizden güç almak suretiyle bu şifreleri çözmek ve milletimizle devletimiz arasında tekrar aidiyet duygularını güçlendirerek herkesin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan onur duyduğu, 'Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayı tercih ederim' diyebileceği, herkesin sisteminden, devletinden razı olduğu bir demokratik, sivil yapıyı oluşturmaktır" dedi. Eker, partisinin Adana İl Başkanlığı tarafından Seyhan Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Siyaset Akademisi'nin açılış dersinde yaptığı konuşmada, AK Parti kurulduğu yıllarda Türkiye'de ekonomi, insan hakları, özgürlük, demokratikleşme ve sivilleşmeyle ilgili sorunlar bulunduğunu söyledi. Bu zorlu süreçte AK Parti'nin kurulmasına karar verildiğini anlatan Eker, "Aslında bu kuruluş, bu arzu çeşitli şekillerde zaman zaman dile getirilmiş ama yaklaşık 150 yıllık bir beklentinin, bir tasavvurun karşılığıydı. Yani aslında 150 yıldır millet, Tanzimat Fermanı'ndan, Islahat Fermanı'ndan beri AK Parti diye bir partinin kurulmasını bekiyordu. Böyle bir tasavvur vardı. 14 Ağustos 2001'de bu arzu, bu beklenti bir parti programına dönüştü" dedi. Eker, devletin eskiden demokratik değil bürokratik olduğunu belirterek, bu durumun değişmesi için ciddi idari refomların yapıldığını söyledi. AK Parti'nin milletin katkı ve katılımını sağladığını ifade eden Eker, geçmişte güçlerini milletin değerlerinden almayan milletvekillerinin Ankara'da Kızılay'a çıkmaya yüzü olmadığını kaydetti. Eker, AK Parti hükümetleri döneminde yaşanan gelişimleri hatırlatarak, istikrarın siyasi yapıdaki başarıya etkisini anlattı. Demokratikleşme ve sivilleşmeyle ilgili Türkiye'nin idari alanda ihtiyaç duyduğu reformları ve istikrarlı ekonomik büyümeyi sağlayacak programı hayata geçirdiklerini belirten Eker, şöyle konuştu: "Türkiye birçok alanda 10 yıl öncesine göre daha demokratik, daha sivil bir anlayışın hakim olduğu bir ülke. Bürokrasinin etkisi 10 yıl öncesine göre çok ama çok daha az. Yani bürokrasi artık siyasetin emrinde, milletin emrinde. Vatandaşların kendi aralarında hiç sorun olmadı Türkiye'de, çünkü bizim medeniyet tasavvurumuzda ve kodlarımızda bu yok. Bin sene o şifreler, burada kim varsa, herkes barış içinde yaşadı. Herkes birbirine tahammül etti, herkes birbirini sevdi, saydı. Bizim medeniyetimiz bunu söylüyor. Ama bu medeniyetin şiflerini, barışın şifrelerini unuttuğumuz dönemlerde problem vardı. Bizim parti olarak siyaset felsefemiz, devlet yönetim anlayışımız yerli değerlere sarılıp, tarihten, kültürümüzden, kendi dinamiklerimizden güç almak suretiyle bu şifreleri çözmek ve milletimizle devletimiz arasında tekrar aidiyet duygularını güçlendirerek herkesin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan onur duyduğu, 'Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayı tercih ederim' diyebileceği, herkesin sisteminden, devletinden razı olduğu bir demokratik, sivil yapıyı oluşturmaktır." Eker, geçen 10 yılın, tüm farklılıkların zenginlik kabul edilip bununla birlikte yaşanılan sevgi türkülerinin birlikte yakıldığı Türkiye'nin inşaat süreci olduğunu söyledi. Tarımsal sistemde yaşanılan değişim ve gelişimi rakamsal verilerle örneklendirerek anlatan Eker, daha sonra katılımcıların sorularını yanıtladı.