Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker:

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bazı tarımsal ürünlerdeki zehir miktarlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği (AIPH) 2012 Bahar Toplantısı'nın açılışına katılmak için Antalya'da bulunan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bazı tarımsal ürünlerle ilgili son günlerde gazete ve dergilerde çıkan haberlere tepki gösteren Eker, bakanlık olarak yapılan yazılı açıklamanın arkasında olduklarını belirtti.

Bütünüyle gerçek dışı itham ve iddialar oluşturulduğunu anlatan Bakan Eker, şöyle konuştu: "Mesela, üzümle ilgili 24 tane kimyasal madde diyor. Bağcılıkta kullanılabilen toplam kimyasal madde sayısı 4'tür. O da en fazla. Yani onların bile hepsi kullanılmıyor. Bugüne kadar Avrupa Birliği ile aramızda bir gıda güvenliği ile ilgili hızlı bir alarm sistemi var. Üzümle ilgili bir tane bile şikayet almış değiliz. Bu tür kuruluşlar, bazen kime, hangi çevrelere, hangi uluslararası kuruluşlara bilerek ya da bilmeyerek hizmet ettiklerini dikkatimize sunmak istiyorum."

BİRÇOK ÜLKEYE İHRACAT YAPILIYOR

Türkiye'nin geçen sene 2 milyar 400 bin dolarlık yaş meyve sebze ihracatı yaptığını belirten Bakan Eker, şunları söyledi: "Avrupa Birliği, Rusya Federasyonu ve dünyanın birçok ülkesine ihracatımız oluyor. Gerek yurt içinde tükettiğimiz yani kendi vatandaşlarımıza, gerekse uluslararası pazarlara sunduğumuz ürünlerin hepsinde ilgili uluslararası standartlara uyuyoruz. Binde bir, on binde bir bazı ürünlerle birer ikişer sorun oluyor ama bildiriyorlar. Zaten biz yakın takibe alıyoruz. 'Bir üründe şu oran yüksek çıktı' diye. Dolayısıyla böyle bir şeyi derhal izlemeye alıyoruz. Buna biz hızlı alarm sistemi diyoruz. Hızlı alarm sistemi Avrupa Birliği ile var, çalışıyor ve işliyor. Hiçbir sorun almış değiliz. Bu konuda bildiri mesajı gelmedi. Resmen dehşete kapıldım. Böyle bir şey olabilir mi? Düpedüz iftira. Yani kullanılabilecek olan azami kimyasal sayısı dörtken, kalkıp da 24 tane madde bulundu denildiği zaman kusuruma bakmayın hiçbir şekilde kabul edilir bir tarafı yok"

GIDA GÜVENLİĞİ SİSTEMİ AVRUPA BİRLİĞİ STANDARTLARINDA

Kimyasal maddelerle ilgili bildiriler geldiği an gerekli tedbirlerin alındığını belirten Bakan Eker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kimse Türkiye'de üretilen, çiftçilerin ürettiği alın terinin karşılığı olan, emeğinin karşılığı olan ürünlerle ilgili bu tür spekülatif haberler yaparak, bunları genelleştirmek suretiyle insanları yedikleri içtikleriyle sorunlu hale getirmeye hakkı yok. Gıda güvenliği sistemi Türkiye'de şu an Avrupa Birliği standartlarında uygulanıyor. Her gün bir kademe daha ileri gidiyoruz.

Dün, ilk defa firma ismi açıkladık. Gıda güvenliğini ihlal ettiğini tespit ettiğimiz iki firma ismi teşhir edilir duruma geldik. Biz bu kadar hassasiyetle duruyoruz."

BAZI İLAÇLARI TÜMDEN TÜRKİYE'DEN KALDIRDIK

10 sene önce Türkiye'de 30 milyon sebze meyve üretildiğini bunlara 55-56 bin ton kimyasal madde kullanıldığını belirten Bakan Eker, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün, o zamandan 10 milyon daha fazla yaş meyve sebze üretiyoruz. Fakat aldığımız tedbirler, uyguladığımız projelerle kimyasal ilaç miktarı 35 bin tonlara düştü. Türkiye, yaklaşık 20 bin ton daha az ilaç kullanıyor. Bu kadar tedbir alıyoruz. Bir sürü tedbir getirdik. Kimyasal ilaçlar eskiden reçetesiz satılıyordu. Biz buna yasak getirdik. Artık son birkaç yıldır reçete ile satılıyor. Bazı ilaçları tümden Türkiye'den kaldırdık. Uygulamayı yasakladık. Bu kadar hassasiyetle takip ediyoruz, ihracatımız günden güne artıyor. 500 milyon dolardı 7-8 sene önce ihracat. Bugün iki milyardan fazla."

Türkiye'nin büyüdüğünü anlatan Eker, şöyle konuştu: "Dünya pazarlarında her gün biraz daha güçleniyor. Bundan rahatsız olanlar var. Bunu niye ticari boyutunu düşünmüyorsunuz. Birileri bir şeyler söylediği zaman, bunu bir inceleyin. Bunu, flaşlarla manşetlere taşıdığınızda kime zarar veriyoruz? Yapmayın. Bu doğru bir şey değil. Gerçek değil üstelik."

Dünyanın her yerinde zirai ilaç kullanıldığını belirten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, sözlerine şöyle devam etti: "Belirli şekillerde kontrolü yapılır. Bizde uluslararası standartlarla bunları uyguluyoruz. Dünya gıda kodeksi, Dünya Sağlık Örgütü'nde ne yazıyorsa, kuralları neyse onu yapıyoruz. Yani binde 1, 10 milyonda 1 olabilir. Dünyanın her yerinde olabilir. Her zaman uygun olmayan örnekler çıkabilir. O da bildirilir. Biz bu bildirim üzerine tedbir alırız. Uygularız. Bu raporu ayrıntılarıyla inceliyoruz. Türkiye'ye zarar vermeye yönelik bir takım beyanlar var. Kasıt var. Bunları inceliyoruz. Gerçek bir şey varsa zaten bunun gereği yapılır. Avrupa Birliği ülkelerinde bize üzümle ilgili bir tek şikayet bildirimi gelmedi. Aramızda zaten alarm sistemi var."

ÜRÜNÜ SAHADA KENDİMİZ DENETLİYORUZ

Kontrol prosedürü ile ilgili çeşitli uygulamaları olduğunu belirten Bakan Eker, şunları söyledi: "Ürünü sahada kendimiz denetliyoruz. Türkiye'de 7 bin 500 veteriner hekimi köylerde görevlendirdik. Bunlar bizim elemanımız. Danışmanlık yapsınlar diye. Sertifikalı eleman diye ayrı bir mekanizma işlettik. Üretici, serbest mühendislerle çalışıyor. Ücretin bir kısmını biz karşılıyoruz. Gerek ihracat izni alırken gerek ithalat ile ilgili prosedürde hepsinde numune alınıp kimyasallar aranır. Bir de özel anlaşmamız olan ülkeler var. Bunlarla da hızlı alarm sistemi var. Paris'te, Brüksel'de markette tespit edilen üründen numune aldı diyelim. Herhangi bir şey çıktı. Anında bize bildiriliyor. Bakanlığa 'Türkiye'den gelen ürünün limitlerde sorun var' denildiğinde. Numarası veriyor, onlarla ilgili seraya kadar gidebiliyoruz. Mesele bu. Kimsenin kafası karışmas'rünlerle ilgili bu tür speküın."