Giresun Ticaret Ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Çakırmelikoğlu;

Giresun çayının markalaşması ve tüketimde yoğun talep görmesi üzerine değerlendirmede bulunan Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Çakırmelikoğlu, “Bölgede yetişen çayın aromatik yapısının bozulmadan tüketiciye sunumunda ÇAYKUR’un Tirebolu 42 markasının korunması gerekir” dedi.Çayın Karadeniz Bölgesi’nde yaklaşık bir milyon insanının ekonomik ve yaşamsal döngüsüne katkı sağlamakta olduğunu belirten Çakırömelikoğlu, “Giresun’da yıllık 25-30 bin ton çay yetiştirilirken, bu üretimin 10-12 bin tona yakını Tirebolu ilçemizde, 10 bin tona yakını ise Eynesil ilçemiz ile Çanakçı ilçemizden çıkmaktadır. Güce ve Görele ilçelerimizde de çaylıklar mevcuttur. Çay üretimi sadece Doğu Karadeniz Bölgesi’nde toplam 205 bin ailenin geçim kaynağı olduğu gibi, Giresun’da ise çay üreticisi aile sayısı 15 bin dolayındadır. Bu üretime karşılık Giresun’da 12 fabrika, çay işleme ve paketleme işiyle iştigal etmektedir. Bölgemizde fındık gibi çayında alternatifi yoktur” ifadelerini kullandı.“Giresun bölgesinin iklimsel ve coğrafi şartları, çayı özel kılmaktadır” diyen Çakırmelikoğlu, “Bu doğrultuda Giresunlu girişimciler dışında Rize, Trabzon ve Samsunlu yatırımcıların bölgemizdeki üretim tesisleri dikkat çekmektedir.Bu durum dahi bölgemiz çayının aromatik özelliğini daha net ortaya çıkartmaktadır. Bu özellikler Giresun’un doğu yakasında üretilen eşsiz aromaya sahip çayın marka değerinin korunması gerektiğinin kanıtıdır.Buna nazaran ÇAYKUR’un Tirebolu 42 markasının paketleme tesisini son dönemde Rize’ye taşıması ve diğer bölge çayları ile harmanlanarak üretildiğine dönük iddialar, bölgemiz çay markası özelliklerinin tescillenmesi ve korunması fikrini tekrar gündeme getirmiştir.Dolayısıyla Giresun kalite çayda, başka bölge çayı olmadan kendi özel aroması ve içim özelliği korunarak ÇAYKUR Tirebolu 42 markası olarak üretilip paketleme entegre sisteminin özel sektörde olduğu gibi Giresun’da oluşturulması şarttır. Bu doğrultuda bölgenin ekonomik ve marka değeri yüksek çayının başka yöre çayları ile karıştırılmadan Giresun sınırları içinde paketlenmesi,son dönemde tesis ve markalaşma süreçleri sonucunda daha fazla ön plana çıkan özel işletmeler ile de entegreli çalışmalar yürütülmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz.Tirebolu,Eynesil bölgelerimiz ağırlıklı işletmelerimiz, makine parklarında yaptıkları modernizasyon ve Ar-Ge’ye verdikleri önem sonucunda bugün çayda ciddi talep gören noktaya gelmişlerdir. Bu süreç, Giresun’u fındığın başkenti olma özelliğinin yanında en kaliteli çayında üretildiği bir bölge haline dönüştürmüştür” diye konuştu.