Tarih boyunca sırrı çözülemeyen bir çok gizemli olay bulunuyor. Dünya dışı yaşamdan gizemli dans salgınına, damarlarında kan bulunan 2 bin yıllık cesetten kimsenin sırrını çözemediği el yazmasına… Bütün bunlar açıklanamayan tarihi olaylar arasında yer alıyor. Şüphesiz tarih boyunca bu şekilde yüzlerce olay yaşandı. Bunlardan biri de 1590 yılında gizemli bir şekilde ortadan kaybolan Roanoke kolonisidir. Koloni hakkında tarih kitaplarına konu olan pek çok hikaye ve rivayet ortaya atıldı.
Roanoke kolonisi, günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’nin Kuzey Karolina eyaleti sınırları içerisinde yer alan Roanoke Adası’nda kurulan bir İngiliz kolonisiydi. Koloni, Kraliçe I. Elizabeth döneminde kuruldu. Aslında başlarda bu noktanın Kuzey Amerika’daki ilk yerleşim yeri olması planlanıyordu. Bu nedenle 1584 yılında Sir Walter Raleigh Kuzey Amerika kıyılarında yerleşime uygun yerler tespit etmek amacıyla bir ekibi gerekli donanımla yola çıkardı. Ekibin başında; Phillip Amadas ve Arthur Barlowe bulunuyordu. Bir ekibin incelediği bu bölge, I. Elizabeth onuruna Virjinya olarak adlandırıldı. Bu sayede Walter Raleigh Kuzey Amerika’da koloni kurmak için Kraliçe’den 10 yıllığına izin almayı başardı.
1585 yılının Nisan ayında Roanoke adasına ilk göçmen grubu gönderildi. Bu göçmen grubu yalnızca erkeklerden oluşuyordu. Grubun başkanı ise Sir Richard Grenville’di. İlk göçmen grubundakilerin çoğu İngiltere’nin İrlanda ile savaşında görev almış emekli askerlerdi.
Nisan ayında yola çıkan ilk grup, Temmuz ayının sonunda Amerika kıyısına ulaştı. Ancak gemileri karaya oturdu ve ağır hasar aldı. Bu esnada da yiyecek stoklarının önemli bir bölümü de telef oldu. Amerika’ya varan göçmenler önceleri koloni kurma düşüncesinden uzaktılar. İngilizler, yerlilerin yerleşim bölgelerini inceledi ancak Akwakogok köyü yerlilerini gümüş fincanlarını çalmakla suçlayıp köyü ateşe verdiler. Tüm bu olaylara rağmen Sir Grenville kararlıydı; koloni kurulacaktı.
Sir Grenville, 1586 yılı Nisan’ında daha fazla insan ve yiyecekle beraber dönmeyi vadederek yaklaşık 75 kişilik bir grubu Roanoke Adası’nın kuzey ucunda İngiliz kolonisi kurma göreviyle orada bırakarak ayrıldı. Ancak işler planlandığı gibi ilerlemedi. Çünkü Amerika’da ilk koloni kurması için bırakılan göçmenler, yerli halkla sorun yaşamaya başladı. Bu sorunların yanına bir de açlık eklendi. Sir Grenville ise belirttiği zamanda dönmemişti. Göçmenler ise tüm bunları bahane ederek Amerika’dan ayrıldılar. Grenville bu olayın üzerinden iki hafta geçtikten sonra Amerika’ya ulaştı ve koloniyi terk edilmiş halde buldu. Bunun üzerine ise onları koloni kurması için görevlediren Sir Walter Raleigh’in Virjinya’da koloni kurma iznini devam ettirmek için 15 kişiyi orada bırakarak İngiltere’ye döndü.
1587 yılının ilkbahar aylarında ise Sir Walter Raleigh, adaya bir grup kolonist daha gönderdi. Bu seferki koloni 121 göçmenden oluşuyordu ve grubun lideri de Raleigh’in arkadaşı denizci ve ressam John White’tı. Hatta yeni koloni bir önceki 15 kişilik grubu bulmakla görevlendirildi. Adaya vardıklarında kimseyi göremeyen yeni koloni garip bir şekilde kemik parçalarıyla karşılaştı. Yalnızca bir kişinin kemikleri vardı. Yerlilerden bilgi alan kolonistler, grubun saldırıya uğradığını yalnızca 9 kişinin kaçarak kurtulduğunu söylediler. 9 kolonist kayıkla kaçmıştı.
Göçmenler 22 Temmuz 1587 tarihinde Roanoke Adası’na çıktı. Ancak yerlilerle sorunlar devam ediyordu. Göçmenlerin başkanı White her ne kadar sorunu düzeltmek istese de başarılı olamadı. Bu nedenle de yardım istemek için İngiltere’ye dönmeye karar verdi. White, aralarında kızı ve torununun da olduğu toplam 116 kişilik koloniyi adada bırakarak İngiltere’ye doğru yola çıktı. Normalde yolculuğun 1 yıl sürmesi bekleniyordu. Ancak İngiltere’nin o dönem İspanya’yla savaşta olması işleri karıştırdı. White’ın Roanoke adasına dönmesi tam iki yıl gecikti. 18 Ağustos 1590 yılında adaya ayak bastığında ise bıraktığı koloniden geriye hiçbir iz kalmadığını fark etti. Yaklaşık 90 erkek, 17 kadın ve 11 çocuktan oluşan 116 kişilik koloniden hiçbir iz kalmamıştı. White yaşanan olayı araştırmaya koyuldu ve bir ağacın üzerine kazılmış olan “croatoan” kelimesini buldu. Croatoan ya da Hatteralar, adanın güneyinde yaşayan ve kolonistlere dostane davranan kızılderililerdi. White’ın elinden hiçbir şey gelmeyince adayı terk etmek zorunda kaldı.
Kaybolan koloni olayın üzerinden yüzyıllar geçti. Ancak kayıp koloninin izine bir daha hiç rastlanmadı. Kayıp koloninin akıbetine ilişkin ise farklı teoriler ortaya atıldı. Genel teori kolonistlerin farklı bölgelere dağılıp asimile oldukları yönündeydi. Öte yandan ise göçmenlerin İngiltere’ye dönmek isterken yolculuk sırasında öldükleri iddia edildi. Bu olaya ilişkin olarak daha korkunç olan iddialar da vardı elbette ki. Bu iddialardan biri de Arkeolog Lawrence Stager’a aitti. Göçmenlerin Kızılderili yamyamlar tarafından yenmiş olabileceğini öne sürdü.