"Gizli ajandamız yok"

ANKARA (İHA) - Başbakan Abdullah Gül, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, iktidar ve muhalefet birlikte Türkiye'nin sorunlarının çözümü için uğraşacaklarını söyledi.

Gül, milletin sözünde durduğunu ve kendilerini iktidar yaptığını belirterek, kendilerinin de millete verdiği sözleri yerine getireceklerini kaydetti. Kısa, orta ve uzun vadeli projelerle Türkiye'nin bir dönüşüm yaşayacağını kaydeden Gül, "AK Parti iktidarında Türkiye bir dönüşümü yaşayacaktır. Türkiye reformları görecektir. Reformları gerçekleştiren, Türk halkıın yüzünü güldüren bir dönem olacaktır" dedi.

Reklam
Reklam

CHP'YE SICAK MESAJ İşe çok hızlı bir şekilde başladıklarını, güvenoyu almamış olmalarına rağmen bugün 2. kez Baknalar Kurulu'nu topladıklarını ifade eden Gül, en son dün hükümet programının tartışıldığını hatırlattı. Gül şöyle konuştu: "Türkiye'de gerçekten yeni bir dönem başlamıştır. Eski siyaset tarzı bitmiştir. Eski siyaset tarzı konseptleriyle düşünmek bitmiştir. Bundan sonra Türkiye'de yapılacak şey iktidar, muhalefet, Meclis içindekiler ve dışındakiler Türkiye'nin sorunlarını çözmeye uğraşmaktır. Bundan sonra anlamsız tartışmalarla vakit geçirmeyeceğiz. Bundan sonra anlamsız çekişmelerle enerjimizi tüketmeyeceğiz".

"GİZLİ DÜŞÜNCEMİZ YOK" Gül, muhalefet partisi CHP'nin kendilerini hep onaylayacağı anlayışı içinde olmadıklarını belirterek, "Bizi takip edin. Eksiklerimiz varsa söyleyin, tenkitlerinizi yapın. Yeter ki önyargılardan uzak olalım, yeter ki diyaloglara açık olalım. Ülkemizi bulunduğu durumdan hakettiği durumlara çıkaralım. Bunun için de hedefimiz açık ve nettir. Bunun için iki temel esas vardır. Bunlardan birisi demokrasi stantartlarımızı yükseltmeliyiz. Türkiye bugünkü demokratik standartlarıyla, hukuk yapısıyla bazı eksiklikleri üstünde taşımaktadır. Bu açıdan adalet reformu demokratik hayattaki reformlar önceliğini koruyacaktır. Bunları yaparken, zihnimizin arkasında hiçbir düşüncemiz yoktur. Gizli ajandamız söz konusu değildir. Hedefimiz halkımızı mutlu etmektir. Halkımızın geleceğe umutla bakmasını temin etmektir. Burada da kriterler gayet açıktır. AB standartlarıdır. AB Kopenhag kriterlerini Türkiye'de gerçekleştirmektir. Uluslararası sözleşmeleri Türkiye'de gerçekleştirmektir" ifadelerine yer verdi.

Reklam
Reklam

TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ
Hükümet kurulur kurulmaz önünde çok ciddi meseleleri bulduğunu belirten Gül, bunların AB ile ilgili meseleler ve 12 Aralık Kopenhag Zirvesi olduğunu kaydetti. Bir tarih alınması için çalıştıklarını vurgulayan Gül, "Bu konuda çok şey söylemiştir, ancak biz AB'nin şartlarını yerine getirdiğimize inanıyoruz. Çünkü kesin tarih için birinci derecede elzem olan kriterleri yerine getirdiğimize inanıyoruz. Ayrıca, yeni bir reform paketini geçirmek istiyoruz. Bu konuda komisyonlarının oluşmasını bekliyoruz. Pazartesi günü hazırlıklarımızı TBMM'ye sunacağız" dedi. Başbakan Gül, "Daha büyük bir Avrupa istiyorlarsa, Türkiye AB'yi zenginleştirecektir. Ama biz AB uğrunda yaptığımız insan hakları, demokrasi ve hukuk reformlarını kendi birliğimiz için yapmaktayız. Ne yazık ki bunlar geciktirilmiştir. Ne yazık ki bu reformlar daha önce gerçekleştirilememiştir. Biz bunları yaptıktan sonra karar AB'ye kalacaktır" diye konuştu.

KIBRIS KONUSU
Gül, Kıbrıs konusunda ise bu meselenin çözümü içinde önyargısız yaklaştıklarını, BM Genel Sekreteri'nin planına olumlu ve tartışılır bulduklarını söyledi. Gül, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki Türk soydaşlarının geleceğinin garanti altına alınmasını istediklerini belirterek, Türkiye'nin garantörlük haklarının devam etmesini istediklerini söyledi.
Başbakan Gül, Irak'ta gelişmelere Türkiye'nin göz kapamaması gerektiğine dikkat çekerek, özellikle 1. Körfez Savaşı'nın yükünü taşıyan bir ülke olarak gelişmeleri yakından izlediklerini ifade etti. Körfez Savaşı'nda turizm gelirlerindeki azalmalar, sınır ticareti ve diğer masrafların toplandığında 40 milyar dolar civarında bir zarar olduğunu dile getiren Başbakan Gül, "Bölgenin barışa ve huzura ihtiyacı vardır. Bunun için Irak rejimine de görev düşmektedir. O bakımdan BM'nin almış olduğu görevler doğrultusunda gerekli denetimlere izin verilmelidir. Barışın tesisi hepimizin çıkarınadır" dedi.

Reklam
Reklam