UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan, "Gladyatörler Şehri" olarak bilinmesinin yanı sıra dünyanın en büyük mermer kentleri arasında gösterilen Stratonikeia'da, 1977'de başlayan kazı çalışmaları yılın 12 ayı boyunca devam ediyor.
Helenistik, Roma ve Bizans'ın yanı sıra Anadolu beylikleri, Osmanlı ile Cumhuriyet dönemleri için de önem taşıyan antik kentte, önemli eserler bulunuyor.
Stratonikeia ve Lagina Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, AA muhabirine, Karia bölgesinin en önemli kentlerinden Stratonikeia ve Lagina'da antik dönemden bugüne farklı yapılarda arkeolojik kazı, restorasyon ve çizim çalışması yürüttüklerini söyledi.
Antik kentte 2023 kazı çalışmalarının verimli geçtiğini belirten Söğüt, Cumhuriyet'in 100. yılında güzel çalışmalar yaptıklarını ve pek çok buluntu ele geçirdiklerini dile getirdi.
"ROMA HAMAMININ BÖLÜMLERİNİ AÇIĞA ÇIKARDIK"
Bilal Söğüt, önceki yıllarda yürütülen çalışmalarda batı cadde ve 92 kişilik latrinayı (umumi tuvalet) açığa çıkardıklarını anlatarak, "Bu yıl da batı caddenin yanında Roma hamamının jimnastik ve spor bölümleri palestra ile girişte soyunmalık apodytorium ve içinde havuz bulunan soğukluk bölümü olan frigidariumda çalışmaya başlamıştık. Bu yıl frigidarium bölümünün kazısını tamamladık." dedi.
Hamamın frigidarium kısmında, havuzlar ve çevresindeki diğer bölümlerin nişleri ile açığa çıktığını anlatan Söğüt, alanda antik dönemde yıkıldığı şekilde, dolu halinde üst örtüsüyle ilgili malzemeler bulduklarını, hamamın jimnastik ve spor bölümleri olan palestranın güney portikteki (üstü örtülü, önü sütunlu açık galeri) çalışmalarına ise devam ettiklerini ifade etti.
Hamamı desteklediği düşünülen kişinin mezarını da hamamın içinde bulduklarını hatırlatan Söğüt, şimdiki çalışmalarda ise MS. 2'nci yılda inşa edilen hamamın aynı yüzyıl içindeki düzenlemelerine dair malzemeleri orijinal şekliyle bulduklarını ifade etti.
Kentte Cumhuriyet, Osmanlı, Menteşe Beyliği, Bizans ve Roma dönemini kademeler halinde açığa çıkarttıklarını vurgulayan Söğüt, şunları söyledi:
"Özellikle Roma dönemi kalıntıları içinde tonozda kullanılan tuğlalar üzerinde yaklaşık 1900 yıl öncesine ait ayak izlerine rastladık. Bunlar çok güzeldi bizim için. Hatta bunların 2-3 yaşlarında, 3 farklı çocuğa ait ayak izleri olduğunu da tespit ettik. Biz şimdiye kadarki çalışmalarda bu tür çatı kiremitleri ve duvar tuğlaları üzerinde farklı betimlemeler buluyorduk ama ilk defa böyle bir ayak izine rastladık. Bu ayak izleri farklı yönlerden de geliyordu ve hepsi aynı yönde de değildi. Bu da bizim için güzel gelişmelerden birisi oldu. Oradaki çalışmalarımız devam ediyor. Hatta hamamda Roma döneminde yapılan kanalizasyon su giderleri sistemi halen çalıyor. Hem havuzlarda hem gezinti yerlerinde bunlar tam olarak ortaya çıkarıldı. Şu an yağmur yağdığında sanki günümüzde yapılmış gibi sular antik kanalizasyona akıyor ve havuzlarda bir damla su bile birikmiyor. Bu da güzel ve sevindirici haberlerden birisi."
Bilal Söğüt, kentte yürütülen çalışmalara Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Türk Tarih Kurumu, Muğla Valiliği, Yatağan Belediyesi ve Pamukkale Üniversitesinin destek verdiğini de sözlerine ekledi.