"Göbeklitepe avcılığın da toplanma merkezi"

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Göbeklitepe'de bulunan T biçimli dikili taşların üzerinde yar alan hayvan figürleri, ören yerinin avcılığın da toplanma merkezi olduğunu gösteriyor - Göbeklitepe Kazı Koordinatörü ve Almanya Arkeoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Lee Clare: "Dikili taşlardaki hayvanlarla anlatılmak istenenin, buranın avcılığın toplanma merkezi olduğuna inanıyoruz. Yürüttüğümüz çalışmalar buna daha fazla açıklık getirmek için" - "Buradaki en önemli bulgulardan biri, figürleri yapılan hayvanların vahşi olması. Koyun, keçi, inek gibi hayvanların bulunmaması. O dönemin günümüzle arasındaki en büyük fark, bizim hayvanları evcilleştirmemiz"

MEHMET FATİH ASLAN - UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki Göbeklitepe'de bulunan dikili taşların üzerindeki hayvan figürlerinin, bölgenin avcılığın merkezi olarak da kullanıldığının göstergesi olduğu ifade edildi.

Göbeklitepe Kazı Koordinatörü ve Almanya Arkeoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Lee Clare, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede koruma çalışmaları yürüttüklerini söyledi.

Göbeklitepe'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesiyle ziyaretçi akınına uğradığını anlatan Clare, ziyaretçilerin özellikle dikili taşlar üzerindeki hayvan figürlerinin anlamını merak ettiğini dile getirerek, "Buradaki hayvan figürleri mitolojik değil, daha çok çevrede, bölgede yaşayan hayvan figürleri. Yani milattan önce 11-12 bin yıl önce Göbeklitepe'nin yapıldığı dağın çevresinde yaşayan hayvanların figürleri." dedi.

Reklam
Reklam

Hayvan figürlerinin o dönemdeki insanların avcılık ve toplayıcılıkla uğraştığını göstermesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Clare, figürlerin dönemin insanlarının yaşam tarzlarını da günümüze taşıdığını aktardı.

"Hayvanların bize anlatmak istedikleri hikayeleri anlamak çok zor" diyen Clare, şöyle devam etti:

"Bunun için çok uzun araştırmalar gerekiyor. Aslında bizim hayvanların anlatmak istediği hikayelerden daha çok odaklandığımız konu, buradaki farklı türdeki sosyal etkinlikler. Göbeklitepe'nin bir toplanma merkezi olduğuna inanıyoruz ama burası sadece bir toplanma merkezi değil, aynı zamanda da bir kültürel merkezdi. Burada çeşitli faaliyetler yapılıyordu. Yani dikili taşlardaki hayvanlarla anlatılmak istenenin, buranın avcılığın toplanma merkezi olduğuna inanıyoruz. Yürüttüğümüz çalışmalar buna daha fazla açıklık getirmek için."

- "12 bin yıl öncesine kadar hayvanlar evcilleştirilmemiş"

Dikili taşların üzerindeki hayvan figürlerinin sayısının hayli fazla olduğunu kaydeden Clare, bunlar arasında boğa, çakal, yılan, kuş, yaban domuzu gibi birçok türün yer aldığını dile getirdi.

Reklam
Reklam

Clare, bölgedeki hayvanların sayısının fazla olmasından dolayı sürekli arşiv tutuklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Burada inanamayacağımız sayıda hayvana rastladık. Tabii bunların başında çeşitli kuş türleri, yılanlar, yaban domuzları geliyor. Buradaki en önemli bulgulardan biri, figürleri yapılan hayvanların vahşi olması. Koyun, keçi, inek gibi hayvanların bulunmaması. O dönemin günümüzle arasındaki en büyük fark, bizim hayvanları evcilleştirmemiz. Şu an bir sürü hayvan bizimle birlikte yaşıyor ama 11-12 bin yıl öncesine kadar bu mümkün değildi, hayvanlar evcilleştirilmemiş, bundan eminiz. Bu hayvanların çoğu da avlayıp, beslendikleri hayvanlardı."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: