Göbeklitepe nerede, hangi şehirde? Göbeklitepe’nin tarihçesi nedir? İşte Göbeklitepe’nin hikayesi...

22 Kasım Pazar günü KPSS Ortaöğretim sınvaı gerçekleşti. Sınavda çıka sorulardan birinin Göbeklitepe’yle ilgili olması gözleri bir kez daha bu benzersiz tarihi noktaya çevirdi. Peki Göbeklitepe nerede? Göbeklitepe neden bu kadar önemli? Göbeklitepe ne zaman bulundu? İşte arkeoloji tarihinin en önemli keşiflerinden biri olan Göbeklitepe’nin mistik havası...

Günümüzden yaklaşık 12.000 yıl öncesinde Fırat ve Dicle Nehirleri arasında kalan bu bölge, insanlık tarihine yön veren bir keşif olarak önemini koruyor. Netflix’in orijinal Türk yapımı Atiye (The Gift) dizisinde konu alınan Göbeklitepe, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alarak adını tüm dünyaya duyurmayı başardı. Tarihteki en eski ibadet merkezi olan Göbeklitepe, tüm dünyadan ziyaretçilerini toplayan kültürel bir hazinedir. Peki Göbeklitepe hangi şehirde, nasıl gildilir? İşte detaylar...

GÖBEKLİTEPE NEREDE?

Göbeklitepe, Şanlıurfa merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Örencik Köyü’nün yakınlarındadır. 1963 yılında İstanbul ve Chicago Üniversitelerinin ortaklığıyla gerçekleştirilen bir yüzey araştırması sırasında keşfedilmiş ve “V52 Neolitik Yerleşimi” olarak tanımlanmıştır. O dönem önemi tam olarak anlaşılamayan Göbeklitepe, 1994 yılından sonra başlatılan kazı çalışmalarıyla tarihi aydınlatmayı başarmıştır. Bu çalışmalar sonrasında, Göbeklitepe’nin 12000 yıl öncesine uzanan bir kült merkezi olduğu anlaşılmıştır.

Reklam
Reklam

GÖBEKLİTEPE’NİN ÖNEMİ NEDİR?

Göbeklitepe, yerleşik hayatın ilk izlerini taşıması açısından büyük bir önem arz ediyor. Mısır piramitlerinden 7.500 yıl önce inşa edilen Göbeklitepe’de yerleşik hayatı simgeleyen ve tarım yapıldığına işaret eden buğdayın ilk izlerine rastlanıyor. 1995 yılında Göbeklitepe’nin izleri keşfedilmeden önce insanların o çağda avcılık, toplayıcılık yaparak göçebe bir hayat sürdükleri düşünülüyordu. Ancak kazılarda ortaya çıkan, bir kült merkezi olarak anıtsal boyutlarda mimari, büyük taş yontular, sembolik motifler ve stilize edilmiş canlandırmalar, en azından bu bölgedeki toplulukların oldukça gelişkin ve çok yönlü bir sosyal yapıya sahip olmaları gerektiğini gösteriyor.

Göbeklitepe’de ortaya çıkan bir diğer önemli detay ise, dini merkezde toplama ritüelidir. Kazı ekibinin başkanı Klaus Schmidt'e göre Göbeklitepe'deki insanlar kalabalık toplulukların ibadet merkezine yakın olma arzusu nedeniyle yerleşik hayata geçti ve topluluğun ihtiyaçları doğrultusunda tarıma başlandı.

Reklam
Reklam

GÖBEKLİTEPE’NİN TARİHİ

Kazı çalışmaları ise 1995 yılında Şanlıurfa Müzesi başkanlığında ve İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden (DAI) Harald Hauptmann bilimsel danışmanlığında yapılan yüzey araştırmasından sonra başlatılmıştır. Sonrasında ise Şanlıurfa Müzesi başkanlığında ve Klaus Schmidt bilimsel danışmanlığında kazılar devam ettirilmiştir. 2007 yılından itibaren ise kazı çalışmaları Bakanlar Kurulu kararlı kazı statüsüyle ve yine Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden Prof. Dr. Klaus Schmidt'in başkanlığında sürdürülmektedir. Kazılar sonucunda Neolitik Çağı ve hazırlayan zemine ilişkin güvenilir bilimsel veriler ortaya çıkmıştır.

Reklam
Reklam

Göbeklitepe’de çapları 30 metreyi bulan yaklaşık 20 yuvarlak ve oval yapının ortasında 2 adet “T” biçimli, 5 metre yüksekliğinde, kireçtaşından bağımsız sütun yer almaktadır. Yapıların iç duvarlarında da daha küçük sütunlar bulunmaktadır. Göbeklitepe ile ilgili bahsi geçen bilimsel veriler, arkeoloji çalışmalarında neolitik dönemle ilgili kuramsal çerçevenin ve tarihlendirmelerin yeniden değerlendirilmesini gerektiren önemli bilgiler vermektedir. Göbeklitepenin, konumu, boyutları, tarihlendirilmesi ve yapılarının anıtsallığı ile Neolitik dönem için ünik bir kutsal alan olduğu anlaşılmıştır. Alan, 12000 yıl boyunca doğal çevresi içinde dokunulmadan kaldığından önemli arkeolojik buluntu vermektedir.

Büyük bir organizasyon ve hayal gücünün eseri olan Göbeklitepe, bu büyüklükteki en eski anıt ve ilklerin ötesinde, birçok anlamda tarihin sıfır noktasını oluşturmaktadır. İnsanın avcı toplayıcı olarak yaşamını sürdürdüğü bir dönemde, ileri düzeyde mimarlık gerektiren tapınaklar inşa etmesi tüm dünyada şaşkınlık yaratmıştır. Tarih öncesi insanın inanç dünyasını yansıtan, animist figürlerle zenginleştirilmiş tapınaklar Göbeklitepe’yi arkeoloji tarihinin en önemli keşiflerinden biri olmasını sağlamıştır.

Reklam
Reklam

Bütün bunlar ve kazılarda ortaya çıkarılan anıtsal mimari, Göbekli Tepe'yi eşsiz ve özel yapmaktadır. Bu bağlamda UNESCO tarafından 2011'de Dünya Mirası geçici listesine alındı ve 2018'de kalıcı listeye girdi.

GÖBEKLİTEPE’YE NASIL GİDİLİR?

Göbeklitepe’ye gitmek için ilk olarak Şanlıurfa’ya ulaşmak gerekir. Şanlıurfa il merkezine ulaştıktan sonra toplu taşıma ile antik alana gidilebilir. Antik alana düzenlenen seferler genellikle saat 10.00’da gidiş ve 16.00’da dönüş; 12.00’da gidiş ve 18.00’da dönüş olmak üzere iki sefer düzenleniyor.

Anahtar Kelimeler: