Göçer; “milletin Efendisi Köylüme Hizmetkâr Olmak Boynumun Borcudur”

AK Parti Muğla Milletvekili 3. Sıra Adayı Elvan Göçer seçim çalışmalarına devam ediyor.Göçer, seçim çalışmaları kapsamında Köyceğiz’de bazı ziyaret ve temaslarda bulundu. AK Parti Köyceğiz İlçe Başkanlığı binasında partililerle buluşan Göçer, daha sonra Köyceğiz Merkez başta olmak üzere Pınarköy ve Beyobası Mahallelerinde vatandaşların evine misafir oldu. AK Parti Köyceğiz İlçe Başkanı Ülgen Şener ve partililerinde katıldığı ziyaretlerde bir açıklama yapan Ak parti Muğla Milletvekili Adayı Elvan Göçer “ Önümüzdeki 1 Kasım seçimlerinde hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Herkes bu sorumluluğun farkına vararak sandığa öyle gitsin. Koalisyondan bu memleket çok çekti. Koalisyon bu memlekete dertten sıkıntıdan başka bir şey vermedi. Ülkemizde tek partinin iktidar olmasının gerektiğini gördük. Bu iktidarda Allah’ın izniyle yine Ak Parti olacaktır. Büyümenin temelinde istikrar var ve Ak Parti bu cennet ülkemizin istikbali ve istikrarıdır. Dirliğimizi, birliğimizi bozmayalım. 1 Kasım bizim için selametimizin, huzurumuzun, istikrarın anahtarıdır. Hepimiz taşın altına elimizi koyalım ve sandıkta Muğla’mıza ve Türkiye’mize sahip çıkalım” dedi.“UCUZ MAZOTU HAYALİ SATIYORLAR”AK Parti Muğla Milletvekili Adayı Elvan Göçer, hizmeti köylünün, çiftçinin ayağına götürdüklerini belirterek “ Çiftçimize daha kaliteli bir hayat sunmak amacıyla Cumhuriyet tarihinin en büyük kırsal kalkınma hamlesini başlattık. Köylerimizin hayat standartlarını yükseltmek için yatırım seferberliği başlattık. Diğer partilerde köylere gelince söyleyecek bir şey bulamıyorlar. Ya Ak Parti’yi eleştiriyorlar ya da ucuz mazotu hayali satıyorlar. Ama bu dönem mazota 30 kuruş zam yapmışlar. Çiftçimiz ve üreticimiz Ak Parti sayesinde hizmet ve yatırım gördü. Şimdi köylere ambulans geliyor. Geçmiş yıllarda Türkiye’de tatilde olan yabancı bir turist kaza geçirince o turistin ülkesinden ambulans uçak gelir ve vatandaşını götürürdü. Bizlerde “Vay be” diyip parmağımızı ısırırdık. Geçmişte hastanelerde rehin kalan hastalarımız vardı. Muayene için bitmeyen kuyruklarda bekledik. Tedavi için Ankara’lara, istanbul’lara hastalarımızı taşıdığımız günler oldu. Herkesin başına gelmiştir bunlar. Ama şimdi Allah’a şükür benim en ücra köyümdeki hastamın evinin önüne kadar paletli, helikopter ve uçak ambulanslar gidiyor. Evde bakım hizmetlerimiz var. Ama şunu iyi bilelim ve unutmayalım; evde bakım hizmetini devletimiz yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti veriyor. Bunu neden üstüne basa basa söylüyorum. Çünkü bu hizmeti kendileri yapmış gibi köylerde anlatan bir zihniyet var. Değerli büyüklerim, kıymetli küçüklerim, güneş balçıkla sıvanmaz. İstikrar içinde gelişen ve büyüyen Türkiye’mizi iflasa sürükleyecek vaatler yağmuruna aldanmayacağınızdan eminim. Ben de sizler gibi köylü çocuğuyum. Hala köyüme gider, şalvarımı giyer, bademimi toplar, zeytinimi kırar, çapamı yaparım. Milletin efendisi siz birbirinden değerli köylüme hizmetkâr olmak boynumun borcudur” dedi.