Üç yaşındaki Suriyeli çocuğun Bodrum sahiline vuran cesedi, yıllardır süren göçmen krizinin en etkileyici fotoğraflarından biri oldu.
İşte son 10 yılda göçmenlerin tehlikeli yolculuğunu, Avrupa'ya vardıklarında gördükleri muameleyi anlatan ve insanda derin izler bırakan diğer 10 fotoğraf:
Juan Medina 2004'te Kanarya Adaları'nda yerel bir gazetede çalışırken yine Orta ve Güney Afrika'dan göçmen taşıyan küçük bir tekne gelmişti. İspanyol güvenlik görevlileri tekneye yaklaşırken tekne alabora olmuş ve dokuz kişi boğulmuştu. Medina hayatta kalan 29 kişiden ikisini, Malili İsa ile İbrahim'i sudan çıkarılırken görüntülemişti. Bu fotoğrafla Dünya Basın Fotoğrafı ödülü kazandı.
Bu olaydan iki yıl sonra, Afrikalı göçmenlerin ulaşmak istediği yerlerin başında Kanarya Adaları vardı. Artık tekneler Fas yerine Moritanya ve Senegal'den kalkıyor ve Atlantik Okyanusu'nda 1000 km'lik tehlikeli bir yolculuk yapılıyordu. Göçmenler bu yolculuk sonunda hedefe vardıklarında aç ve susuz oluyordu. Tenerif sahillerine varan genç bir göçmene turistlerin nasıl yardımcı olmaya çalıştığını gösteren bu fotoğraf Arturo Rodriguez'e 2007 Dünya Basın Fotoğrafı ödülü kazandırdı.
Fas'ın Akdeniz kıyılarında İspanya'ya ait iki küçük bölge olan Ceuta ve Melilla, Avrupa'ya ulaşmaya çalışan göçmenler için çekim alanı olmuştu. Burada kıta Avrupası'na varmak, dikenli tellerin ötesine geçmek demekti. Bir golf sahasında tel duvarın üstüne dizilmiş göçmenleri ve onlara müdahale etmeye çalışan polis memurunu gösteren bu fotoğrafı, Melilla'da bir göçmen hakları grubu için çalışan Jose Palazon çekti.
Yolları Aden Körfezi'ndeki Cibuti'den geçen göçmenler, daha ucuz olduğu için komşu Somali'den karaborsa cep telefonu kartı satın alıyor. Fotoğrafçı John Stanmeyer sahilde sinyal yakalamaya çalışan bir grupla karşılaşmıştı. "Hepimizin evrenselliğini gösteriyordu bu görüntü" diyor. "Kolektif insanlığımızın yol kavşağında bulunuyoruz. Nereye doğru yol alacağız? İnsan olmak ne anlama geliyor?" Fotoğraf 2014'te Dünya Basın Fotoğrafı ödülü kazandı.
Göçmenler karada zorlu bir yolculuğun ardından Akdeniz'e ulaşıyor. Reuters'den Murad Sezer, Suriye-Türkiye sınırındaki sıcak ve kurak bu noktada normalde büyük kalabalıklarla, bekleşen aileler ve ağlayan çocuklarla karşılaşıyordu. Fakat ziyaretlerinden birinde o alanı sessiz ve bomboş bulmuştu; terk edilmiş bir çocuk beşiği dışında bir şey yoktu. "Ümitsizliği anlatıyordu sanki. O beşiğin sahipleri umutlu olsaydı onu orada bırakmazdı herhalde" diyor Sezer.
Massimo Sestini bu fotoğrafı 2014'te İtalyan donanma helikopterinden çekti. Libya ile italya kıyıları arasında, Akdeniz'de çekilen bu fotoğraf önceki yıllara göre hiçbir şeyin değişmediğini gösteriyordu. "Teknede beş gün geçiren bu 500 kişinin tam tepesindeyken, fotoğrafı çekersem yardım istemek için herkesin yukarı bakacağını düşünmüştüm ve öyle de oldu" diyor Sestini. Fotoğraf bu yıl Dünya Basın Fotoğrafı ödülü kazandı.
Bu yılın Nisan ayında Suriye ve Eritrelileri taşıyan ahşap bir tekne Yunan adası Rodos'a gitmek isterken kayalara çarpıp parçalanmıştı. Yunan ordusunda görevli Antonis Deligiorgis o sırada sahilde eşiyle kahve içiyordu. Olayı görünce suya dalıp teknedeki 93 kişiden 20'sini tek başına kurtarmıştı. Fotoğrafın solunda Deligiorgis 24 yaşındaki Eritreli Wegasi Nebiat'ı kıyıya taşırken görülüyor. Kurtardığı insanlardan biri olan ve daha sonra Rodos'ta hastanede doğum yapan hamile bir kadın ise çocuğuna Antonis ismini vereceğini söylemişti.
Bu fotoğrafta Suriyeli Laith Majid, sürekli hava kaybeden şişme bir tekneyle Türkiye'den Yunan adası İstanköy'e (Kos) geçtikten sonra kucağında kızına ve oğluna sarılmışken görülüyor. Fotoğraf New York Times'ta yayınlanınca "Koca bir ülkenin acısını bir babanın yüzünde görmek" tweeti atılmıştı. Alman fotoğrafçı Daniel Etter "Bu ailenin gözyaşlarına aldığım tepki inanılmazdı. Bu yüzden bu işi yapıyorum" dedi.
Makedonya geçen ay olağanüstü hal ilan edip sınırlarını göçmenlere kapattığında binlerce kişi ortada kalmıştı. Ertesi sabah polis kordonunu delmeye çalıştıklarında polis kalabalığın içine ses bombası attı. AP fotoğrafçısı Darko Vojinovic bu genç babanın çaresizliğini görüntüledi. Bu karenin çekilmesinden önceki üç hafta içerisinde Makedonya'dan Sırbistan'a, oradan da AB üyesi Macaristan'a gitmeye çalışan 39 bin kişi kayıtlara geçmişti.
Bu fotoğraf geçen hafta sosyal medyada yaygın bir şekilde paylaşıldı. Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta kalem satmaya çalışan bu adam kimdi? Suriye'nin başkenti Şam'da Filistinli mültecilerin yoğun yaşadığı Yarmuk bölgesinden Abdul Halim Attar adlı, Suriye'deki kampından kaçan Filistinli bir mülteci olduğu tespit edildi. Başlatılan kampanya ile 181 bin dolar para toplandı. Attar bu para ile Suriyeli çocuklar için eğitim fonu kurmak ve mümkün olduğunda yuvasına dönmek istediğini söyledi.