Göçmenlik 11 Eylül'le zorlaştı

11 Eylül terör saldırılarının ardından ABD'nin terörizme karşı açtığı savaş, yalnızca Afganistan'daki askeri operasyonla sınırlı kalmadı. Amerikan Hükümeti aynı zamanda göçmenlikle ilgi kontrolleri de sıkılaştırdı. Amaç, teröre karıştığı sanılanların ülkeye girişini engellemek, daha önceden ülkeye sızmışları etkisiz hale getirmek.

ABD Adalet Bakanı John Ashcroft, geçtiğimiz yıl göçmenlikle ilgili yeni uygulamaları tavizsiz olarak niteledi. Bakan konuşmasında, "Teröristlerin ABD'nin konukseverliğini yine ABD'ye karşı bir silah olarak kullanamayacağını" vurguladı.

"Teröristler şunu kesin olarak bilmelidir, eğer vizeniz dolup bir gün bile kaçak duruma düşmüşseniz Amerikan makamları sizi tutuklayacaktır, eğer yerel bir yasayı çiğnemişseniz derhal hapse atılmanız için gereken herşey yapılacak ve orada tutulabileceğiniz en uzun süre kalmanız sağlanacaktır" diyen Aschcroft, ABD'nin kendi vatandaşlarını korumak için sahip olduğu bütün silahları ve anayasanın izin verdiği bütün kanunları kullanacağını belirtti.

Reklam
Reklam

Saldırılardan bir ay sonra ABD Kongresi, yerel polis gücüyle uluslararası istihbarat servislerine terörle mücadele için geniş kapsamlı bir yetki verdi. Kongre bu kapsamda daha sıkı göçmen kontrolünü mücadelede kilit unsur sayarak yeni bir yasa çıkarttı. Yeni kurallar daha sıkı sınır kontrolü, vize başvurularının daha sıkı denetimi ve öğrenci vizesi gibi, göçmenlik dışı vize sahiplerinin takibini öngören uygulamalar getirdi.

ÖĞRENCİ VİZESİYLE GİRDİLER

11 Eylül saldırılarını düzenleyen 15 teröristten 9'u ülkeye öğrenci vizesiyle girmişti. Yeni uygulamalara ilişkin farklı yorumlar yapıldı.

Göçmenlik Araştırmaları Merkezi'nden Steven Camarota, göçmenlik yasalarını uygulayacak yeni kaynak ve kuralları memnuniyetle karşıladığını söyledi. Camarota, "Kuşkuculuk vize verirken ana kural olmalı. Asıl önceliği vize için başvuranın duygularına değil Amerikan halkının güvenliğine vermeliyiz" dedi.

Yeni uygulama ABD Dışişleri Bakanlığı'nın teröristleri destekleyen ülkeler listesindeki ülkelerden gelen ziyaretçilerin parmak izlerinin alınmasını gerektiriyor. Bu ülkeler arasında Suriye, İran, Irak ve Libya da bulunuyor.

Reklam
Reklam

"ENDİŞELERİM VAR"

Güvenlikle ilgili konuların bu derece sıkılaştırılması göçmen topluluklar arasında ırk ayrımcılığına ilişkin şikayetlerin artmasına da yolaçtı. Pennsylvania Üniversitesi Hukuk Profesörü Victor Romero, medeni hakların ihlal edilmesiyle ilgili kaygılarını dile getirerek "Özellikle söylemek gerekirse gizli vize davaları, göçmenlerin avukatlarıyla görüştürülmeksizin tutukluluk altında tutulmaları gibi konularda endişelerim var" ifadelerini kullandı.

Göçmenlik avukatı Jeanne Butterfield de, güvenlikle göçmenlerin hakları arasındaki dengenin iyi bir şekilde korunması gerektiğini kaydetti. Butterfield, merkezi Washington'da bulunan Göçmenlik Avukatları Derneği'ne danışmanlık yapıyor. Butterfield, yetkilileri, masum göçmenleri günah keçisine çevirmemeleri konusunda uyararak "ABD olarak kesinlikle kendimizi daha güvenli kılacak herşeyi yapmalıyız. Geçen yılki korkunç terör saldırıları aklımızı başımıza getirdi. Ancak teröristler yüzünden göçmenlerin tümünü suçlamak yanlış olur" diye konuştu.

Reklam
Reklam

ABD Kongresi bu arada Göçmenlik ve Vatandaşlık Dairesi'nin yapısını gözden geçirmesini ve ilgili kanunları daha iyi bir şekilde uygulamak için gerekeni yapmasını istiyor.

İHA

Anahtar Kelimeler: