Gök gürültüsü neden ve nasıl oluşur?

Yağmurlu bir gecede hiç gök gürültüsü sesi ile uyandığınız oldu mu? Çoğu zaman çocukların uykularını kaçıran bu yüksek ses, en dikkat çekici doğa olaylarından biridir. Peki hiç bu sesin nasıl oluştuğunu düşündünüz mü?

Genellikle yağmur öncesi ya da yağmur yağarken, iki taşın birbirine çok sert çarpması ile oluşan sesle çok benzer bir ses oluşturan gök gürültüsü, doğa fotoğrafçılarının da fotoğraf karesi yakalamak için özellikle çaba sarf ettiği olaylardan biridir. Gök gürültüsü nedir? Gök gürültüsü nasıl oluşur? Tüm bu merak uyandıran soruların cevaplarını sizler için derledik.

Gök gürültüsü nedir? Nasıl oluşur?

Gök gürültüsü birbirleri ile sıkça karıştırılan yıldırım ve şimşek kavramlarının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.” Gök gürültüsü neden oluşur?” sorusuna cevap verebilmek için şimşek ve yıldırım kavramlarına hakim olmak gerekir.

Reklam
Reklam

Yünlü kazağı çıkarırken saçlarınızın adeta dans eder gibi havalanıp çıt çıt sesler çıkardığına ve küçükken kaydıraktan kayarken elektrik çarpmalarına mutlaka şahit olmuşsunuzdur. Bunların temel sebebinde elektrik vardır. Elektrik yükü ile yüklenen cisimler, yüksüz cisim ile karşılaştıklarında onlar ile etkileşime girmek isterler. Bu etkileşim elektrik yüklerini paylaşmak olarak düşünülebilir. Günlük hayatımızda gördüğümüz cisimler nasıl elektrik yükü ile yüklenebiliyorsa bulutlar da elektrik yükü ile yüklenirler. Elektrik yükü ile yüklenmiş dev bulutlar, başka bulutlarla karşılaştıklarında, elektrik yüklerini onlarla paylaşmak isterler. Paylaşılan elektrik miktarı, kazağınız ve saçınızda olduğu gibi düşük miktarlarda olmayacağından, ses olarak yüksek, görüntü olarak parlak hissedilir. Bulutlar arasındaki bu elektriksel alışverişe şimşek adı verilir.

Yıldırım ve şimşek bazı özellikleri bakımıyla oldukça benzerlerdir. Şimşek bulutların birbiriyle olan elektriksel yük paylaşımıyken, yıldırım ise yer ile bulutlar arasındaki elektrik yükü paylaşımıdır. Şimşek sadece çakerken yıldırım sadece düşmektedir. Birbirine bu kadar benzer terimlerin karıştırılması da gayet normaldir.

Reklam
Reklam

Gök gürültüsü ise şimşek çakarken ya da yıldırım düşerken duyduğunuz o korkutucu sestir. Gök gürültüsü sesi, şimşek ve yıldırımdan sonra kulağınıza gelir. Bunun nedenini fizik bilimi şu şekilde açıklamaktadır:

Işık havada 299.792.458 m/s hızla ilerlerken, ses ise yaklaşık olarak 343.2 m/s hızla ilerler. Bu aradaki hız farkı, gök gürültüsü olayı yaşanırken gözle görülür biçimde anlaşılır. Aradaki farktan dolayı önce ışık görülürken daha sonra gök gürültüsü sesi duyulur.

Çeşitli gök gürültüsü sesleri vardır. Kulağa ağır gelen bir ses, gök gürültüsünün uzaktan geleceğine işaretken, dalgalanmalı olarak gelen sesler yüklü bulutun birçok bulutla etkileşim içerisinde olduğunu gösterir.

Bulutlar arasında devamlı olarak gerçekleşen elektrik alışverişinde 200 bin amperlik elektrik geçişi olmaktadır. 28 bin derece sıcaklığa kadar ulaşan bu geçişlerde sizin de aklınıza bu elektriğin depolanıp depolanamayacağı ile ilgili soru gelmiş olabilir. Gelin şimdi aklınızdaki soruyu cevaplayalım.

Şimşek ve yıldırım olaylarında elektrik depolanabilir mi?

Atmosferimizin içerisinde saniyede 100 defa şimşek ve yıldırım olayları oluşuyor. Bir yıldırımda 1-2 milyon volt arası potansiyel fark, 200 bin amperlik bir elektrik taşınıyor.

Reklam
Reklam

Yıldırımın tam olarak yeryüzünde nereye düşeceğini tahmin edebilsek dahi bu kadar fazla bir elektrik yükünü tam olarak nereye depolayabileceğimiz de ayrı bir konu. Bu iki sorunu da yüksek maliyetler ile çözdüğümüzü varsayarsak, geriye yıldırım enerjisini depolayıp kullanabilmek kalıyor. Ne yazık ki bu kadar elektrik yükü yeryüzüne inerken enerji kaybına uğruyor. Fizikte: “Bir enerji yoktan var edilemez ve vardan yok edilemez.” kanunundan anlaşılabileceği gibi yıldırım olayında da elektrik enerjisi yeryüzüne inene kadar ısı ve ışık enerjisine dönüştürülüyor. Yeryüzüne oldukça verimsiz olarak inen bir elektrik enerjisi için o kadar yatırım yapmak, rüzgar ve güneş enerjisi dururken kimsenin gerçekleştireceği bir durum değildir.

Yapılan bir bilimsel araştırma sonucu, basit bir şekilde nasıl gök gürültüsünün yerini tespit edebileceği bulunmuştur. Siz de çok kolay bir şekilde gök gürültüsünün size olan uzaklığını hesaplamayı öğrenebilirsiniz.

Gök gürültüsünün uzaklığı nasıl hesaplanmaktadır?

Gök gürültüsünün size olan uzaklığını hesaplamak oldukça basittir. Sizler de evinizde kolaylıkla bu hesaplamayı yapabilirsiniz.
Yapmanız gereken yağmurlu bir havada etrafı izlerken, gördüğünüz ilk şimşek ya da yıldırım anında kronometreniz çalıştırmak. Daha sonra gök gürültüsü sesi kulağınıza geldiğinde kronometreyi kapatmak olacaktır. Çıkan değeri 340 ile çarparak, gök gürültüsünün ya da şimşek sizden uzaklığını yaklaşık olarak bulabilirsiniz.

Reklam
Reklam

Yıldırım insan üzerine düşer mi?

İnsanlar üzerine yıldırım düşmesiyle ilgili haberlere mutlaka denk gelmiş, bundan dolayı özellikle yağmurlu havalarda dışarıya çıkmaya korkuyor olabilirsiniz. Öncelikle şundan bahsetmeliyiz ki yolda giderken size yıldırım çarpma oranı 1/300.000’den daha azdır ve yıldırım düşen insanların büyük çoğunluğu hayatlarında devam edebilmektedir. Ancak yıldırım düşmesi vücutta birtakım izlere neden olmaktadır. Bir yılda gripten ölenlerin sayısı yıldırım düşmesi nedeniyle ölenlerin sayısından çok daha fazladır. Bu nedenle bazı önlemler alındığı takdirde yıldırımdan korkmanızı gerektirecek bir durum yoktur.

Yıldırım anında tehlikeli olacabilecek yerler nelerdir?

Eğer yağmur yağarken açık alandaysanız tehlikeli olarak nitelendirebileceğimiz bazı yerler bulunmaktadır. Bu yerler ve durumlar:

  • Tepeler,
  • Dik yamaçlar,
  • Açık alanlar,
  • Çatılar,
  • Plajlar,
  • Göl, deniz ve açık havuzlar,
  • Metal çitler,
  • Enerji hatlarının yakınları,
  • Açık tekneler,
  • Su ve elektrik tesisatlarına yakın bölgeler,
  • Yolda ilerlerken elinizde şemsiye ya da benzeri cisimlerin bulunması.
Reklam
Reklam

Evde bulunuyorsanız korkmanızı gerektirecek bir durum yoktur. Evlerde, yıldırım düşmesi halinde elektriği güvenli olarak tahliye edecek sistemler bulunur.