Başkan Gökçek, katıldığı bir televizyon programında Suruç'ta meydana gelen patlamanın ardından başlayan terör olaylarından, 102 kişinin hayatını kaybettiği Ankara'daki patlamaya kadar geçen süreci anlattı. Başkan Gökçek, patlamaların perde arkasındaki terör örgütünü belgelerle ortaya koydu.
Başkan Gökçek, patlamaların "iktidar uygulaması” olduğuna yönelik iddiaların, algı yönetimi olduğunu ve bazı medya kuruluşları tarafından da desteklendiğini vurgulayarak, "Bu patlamaların arkasında DAEŞ ve dolayısıyla AK Parti olduğunu, HDP ve PKK'yı da tamamen masum ve mağdur göstermeye çalıştılar” dedi.
5 Haziran tarihinden önce Diyarbakır'da meydana gelen patlamaların arkasında da PKK'lıların olduğunu belirten Başkan Gökçek, "Bu tarihten günümüze kadar gelen olayları arka arkaya anlattığımız zaman, olayları PKK'nın yaptığına dair vatandaşlarımızın kafasında zerre kadar şüphe kalmayacak” diye konuştu.
"FİLMİ GERİ SARARAK BAŞLAYALIM”
"Olayları anlatmaya en başından başlayarak günümüze kadar gelelim. Tabiri caizse filmi geriye sararak anlatmaya başlayalım” diyerek konuşmasına başlayan Başkan Gökçek, fotoğraflarını da gösterdiği bir kişinin hem HDP hem de MHP eylemlerinde yer aldığını belirterek, bu kişinin provokatör olduğunu söyledi. Başkan Gökçek, "Demek ki insanlar her şeyden önce her yerde kullanılabiliyor. Ne yazık ki ülkemizde insanlar çok kolay bir şekilde her yerde kullanılabiliyor” dedi.
"ADANA VE MERSİN'DE HDP MERKEZLERİNE PKK SALDIRDI”
Adana ve Mersin'de HDP il merkezlerine yapılan bombalı saldırıların da arkasında PKK'nın olduğunu belgelerle açıklayan Başkan Gökçek, HDP'li yöneticilerin açıklamalarında olayın AK Parti üzerine yıkılmaya çalışıldığını ve IŞİD'in hedef gösterilerek yanıltma yapıldığınısöyledi. Bu eylemi gerçekleştiren Savaş Yıldız'ın, 2007'de DHKP-C'liolarak gözaltına alındığını ve savcılık kararı ile serbest bırakılarak aynı yıl tekrar Ankara'da farklı bir eylemle tekrar gözaltına alındığını anlatan Başkan Gökçek, aynı kişinin 2014 yılında da El Kaide mensubu olarak gözaltına alındığını, Adana ve Mersin HDP il merkezlerindeki patlamada kendisine İŞİD'ci süsü verdiğini belgelerle açıkladı. Başkan Gökçek, bu kişinin sosyal medyada açmış olduğu hesaplarda hükümeti hedef gösteren paylaşımların yapıldığını, aynı kişinin HDP bayrağı ile mitinglere katıldığını ayrıca Mersin İl Merkezi'ne gittiğini de fotoğraflar ve videolarla belgeledi.
"DİYARBAKIR'DA BOMBA, ÖRGÜT TARAFINDAN YERLEŞTİRİLDİ”
Diyarbakır'da meydana gelen patlamayı gerçekleştiren failin kimliğini açıklayan ve katıldığı olayları anlatan Başkan Gökçek, saldırıyı gerçekleştiren kişinin Orhan Ünver olduğunu söyledi. Ünver'in, lise yıllarında hiçbir İslami hayatının olmadığını söyleyen Başkan Gökçek, ”Ne oluyorsa son 6 ay içerisinde oluyor. Rivayet o ki DHKP-C'ye katılıyor ve son 6 ay içerisinde saç sakal uzatıyor. Bu arada anne, baba ve çevresi de genelde HDP'li” dedi.
Gökçek, 18 Temmuz'da teslim olan PKK'lı bir teröristin de ifadesinde Diyarbakır'daki bombanın örgüt tarafından yerleştirildiğini ve 20 Temmuz'dan sonra yeni eylemlerin olacağını itiraf ettiğini söyledi.
SURUÇ OLAYI VE AKLA GELEN SUALLER
Suruç'ta yaşanan olayları Suruç Kaymakamı'nın açıklamalarından ve CHP tarafından görevlendirilen heyetin raporundan da örnekler vererek açıklayan Başkan Gökçek, "Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi, patlamanın gerçekleştiği Kültür Merkezi'nde polisin bulunmaması ‘HDP'nin talebiydi' diyor. Oraya katılanların tahrik olmaması için güvenliğin kendilerince sağlanmasının talep edildiğini söylüyorlar.
Patlamanın meydana geldiği Kültür Merkezi'ndeki güvenlik kameraları da çalışmıyor ve alanda hiçbir HDP'li bulunmuyor. İnsanların akılına arkası arkasına sualler geliyor. Olaydan 13 saat sonra HDP'nin ilçe başkanı failin kimliğini getiriyor ve ‘biz bunu olay yerinde bulduk'diyor. Polisin bulamadığı kimliği bunların bulması enteresan. Üstelik o kişinin bulunduğu bildirilen nüfus cüzdanının tüm yazıları okunur durumda sadece çevresi sanki çakmakla yakılmış gibi. Onlarca kişiyi ve çok yüksek ısı yayan bomba her ne hikmetse canlı bombanın cebindeki kimliğine hiç zarar vermiyor. Bunun iyi düşünülmesi gerekir"diye konuştu.
BERGAMA'DA ESRARENGİZ ARAÇ
"Bergama'da polisimiz bir olay takip ediyor. Üzerinde Türk Bayrağı ve Atatürk imzası olan bir araç, milliyetçi protestoları yapıyor. Bu araba polisin dikkatini çekiyor ve bagajında esrarengiz kimlikler çıkıyor. Kimlikler PKK, DAEŞ, Şam Ordusu kimliği… Ama ülkücü bir protestoda terörü lanetliyor. Polis çevredekilere soruyor ve devamlı bize ‘HDP'nin il ve ilçe merkezlerini basmamızı söyledi' diyor. Polis zanlıların evini basıyor ve evde PKK bayrakları çıkıyor” diyerek konuşmasını sürdüren Başkan Gökçek, "Örgüt, insanları istedikleri gibi kullanabiliyor. İstediğinde PKK'lı, istediğinde ise IŞİD'ci olarak kullanabildiğinin kanıtıdır” dedi.
"KİMİN İŞİNE YARIYORSA ARKASINDA O VARDIR TEZİ.."
PKK yöneticisi Murat Karayılan'ın "yarın onlar şehirlerde daha fazla katliama yönelirse o zaman ölümsüzler kadrosu metropollerde harekete geçer” sözünü hatırlatan Başkan Gökçek, "10 Ekim'de Ankara'da meydana gelen katliamda böyle bir tavrın hareketidir. Bu da nereden belli, bu olayla ilgili onlarca kişi yakalandı” dedi.
"Bir olay kimin, kimlerin işine yarıyorsa o olayın arkasında onlar vardır" sözünü hatırlatan Gökçek, IŞİD olarak bilinen DAEŞ örgütünün yaptığı her eylemi tüm dünyaya duyurmak için her türlü yolu denediğini ve bu yaptıklarını görüntülerle, belgelerle üstlendiğini, hem Suruç hem de Ankara patlamasının ardından DAEŞ'in bu eylemleri kesinlikle üstlenmediğine dikkati çekti. Ankara'daki patlamanın ardından polisin çok başarılı bir çalışma yaptığını, patlamanın olduğu yerden geriye dönerek yaptığı iz sürme sonucunda canlı bombaların Gaziantep'te kullandıkları depoya ulaştığını, bu yerin HDP'li bir kişiye ait olduğunu belirten Gökçek, "Bu bağlantılar çok iyi şekilde değerlendirildiğinde, bombalı eylemin kimler tarafından yapıldığı daha net ortaya çıkıyor" diye konuştu.
Bölgede belediyeye ait iş makineleri ile kazılan hendekleri anlatan sunucunun "Sizden habersiz bir iş makinesinin suç olayına karışması, sizden habersiz birisinin sokakta hendek kazması mümkün müdür?”şeklindeki sorusuna Başkan Gökçek, "İş makineleri benim sorumluluğumda. Elbette benim gözümden kaçan iş olursa ve bu suç olursa anında polis bize intikal ettirir ve buna müdahale etmesi gereken yine benim. Etmiyorsam sorumlu benim. Belediye başkanlarından izinsiz bu iş makineleri kullanılamaz. Oralarda kesinlikle destek alınıyor” diye konuştu.
(İHA)