"Doğanın Ölümü" genç yaşta yitirdiğimiz şair Doğan Ergül'e ithaf edilen özel ve güçlü bir şiir kitabı. Kitap Yitik Ülke Yayınları'nca yayımlandı.
Gökçenur Ç.; 1971, İstanbul'da doğdu. Çocukluğu İstanbul, Adana, Urfa, Gaziantep, Antakya, Mersin, Antalya, Muğla, İzmir, Ankara, Eskişehir, Kastamonu, Bartın, Amasya ve Tunceli arasında mekik dokuyarak geçti. İstanbul Teknik Üniversitesi, Elektrik Mühendisliği'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi'nde Yüksek Lisans yaptı.
Şiirleri ve şiir çevirileri 1990'dan beri dergilerde yayınlanan Gökçenur Ç.'nin yayımlanan şiir kitapları Her Kitabın Elkitabı (Yitik Ülke Yayınları, 2006), Söze Mezar (Yitik Ülke Yayınları, 2010), Onüç Kuşa Bakmanın Tek Yolu/ L'unico Modo Per Verdere Tredici Merli Tutti Assieme (Türkçe, İtalyanca, I Libri Del Merlo Yayınları 2011, İtalya), Sırtında Bunca Sözcükle (Yitik Ülke Yayınları, 2012), Dünyadayız, Dil De Dünyada, Ne Güzel Herkes Burada/U Svetu Smo Mı, U Svetu Su Rečı, Ovde Je Sve Tako Savršeno (Türkçe-Sırpça çTreci Trg Yayınevi, Sırbistan) Özellikle Balkan ve Amerikan şiirinde onlarca şairden yüzlerce şiir çeviren Gökçenur Ç. bunların yanında, Wallace Stevens, Paul Auster, Anne Carson, Katerina Illiopoulou, Milan Dobricic, Ivan Hristov, Claudiu Komartin'in şeçme şiirlerini ile bir modern Japon Haiku Antolojisi ve Modern Amerikan Şiir Antolojisi'ni Türkçeye çevirdi.
Riga, Vilnius, Istanbul, Athens, Tel-Aviv, Belgrade, Lodeve, Sofia, Zagreb, Edinburgh, Crear ve Cunda'da çeviri atölyelerine ve festivallere katıldı. İstanbul, Gümüşlük ve Tel-Aviv'de birçok şiir çeviri atölyesi organize etti, Kadir Has Üniversitesi'de çeviri etkinlikleri yönetti.
Şiirleri, İngilizce, Almanca, Fransızca, Maltaca, Bulgarca, Yunanca, İbranice, İsveççe, Portekizce, Japonca, Romence, Letonca, Litvanyaca, Makedonca, Sırpça, Hırvatça, Galce, Asturyaca, İspanyolca, Macarca ve Oksitanca'ya çevrilerek saygın edebiyat dergilerinde yayımlandı. Avrupa Kültür Başkenti 2013 Marsilya, kapsamında Lettres Capitales Projesinde adına tek kopya tasarlanan yayımlanmamış şiirlerinden oluşan Türkçe-Fransızca iki dilli elyapımı ve elyazısı bir kitapla yer aldı.
Sonraları seni sen yapan, görünür yara izlerine eklendi
nice görünmeyen izler, yazdın onların da hikâyelerini.
Üç hafta önce bir toplantıya yetişmek için
aceleyle traş olurken çenenin altından kapak kaldırınca
zorunlu bir ara vermiştin zaten pek sevmediğin bu işe.
Bu sabah, yirmi gün aradan sonra sakallarını kesince,
bu önemsiz kazanın yeni bir yara izi eklediğini görüyorsun çenene.
Oysa yıllar önce ne çok istemiştin
yüzünü güzellikten kurtaracak bir faça.
Belki fazla yorgunsun yeni bir izi taşımak için,
belki zor geliyor, yeni bir hikâye uydurmak,
şimdi, orta yaşın eşiğinde
sevmediğini görüyorsun bu yeni izi.
Bir kuşun kurtuluşu uçmaktan, suları çekilmiş bir gölün dibi
kırkından sonra edinilmiş arkadaşların
çocukluk arkadaşlarının yerini tutmaması gibi.