Göksel’in bas bas bağırdığı depresyonun kapınızı çalıp çalmadığını anlamak için kullanabileceğiniz 15 pratik yöntem!

Depresyon neredeyse çağımızın hastalığı diyebileceğimiz bir boyuttadır. Metropol yaşamının gelgitleri arasında cebelleşip duran insanoğlu, bir yandan gelecek kaygısı bir yandan maddi zorluklar derken kendini bir labirentin içinde hissetmeye başlar. Bazı durumlarda ise bu labirenti hiç anlamadan öylece hayatına devam edip gider. Kendini her kötü hisseden için depresyon teşhisi koymak oldukça iddialı olur ancak birkaç küçük soruyla kendinizi tanımlamaya yardımcı olmak istedik. Başlıyoruz...

2001 yılına damga vuran Göksel’in “Depresyondayım” şarkısı arka fonumuzdayken sizlere depresyonun aslında ruhsal bir hastalık ve ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu belirtmek isteriz. Depresyon en genel tanımıyla en az 2 hafta süren duygu durum çökmeleridir. Duygusal olarak çöküntü yaşayan kişiler karamsarlaşmaya ve zihinsel olarak kötü düşüncelerle kendini meşgul etmeye başlar. Ancak bu noktada profesyonel bir yardımın daha etkili olacağını ifade etmek gerekiyor. Gün içindeki moral bozulmalarını depresyonla kıyaslamamakta da fayda var tabii. İşte depresyona girdiğinizi gösterebilecek 15 işaret...

Reklam
Reklam

SABAH UYKULARININ İŞKENCEYE DÖNÜŞMESİ

Sabahları kalkmakta zorlanıyor adeta kendinizi çarşaftan kazımak zorunda kalıyorsanız depresyonda olabilirsiniz. Unutmayın ki bu gece geç yattığınız ve uykunuzu alamadığınız şartlar için geçerli değil. Yoksa tembellik ve depresyon arasındaki ince çizgi kaçırabilirsiniz.

KENDİNİZLE İLGİLENMEYİ BIRAKMAK

Özbakım belki de depresyonun bir numaralı işaretidir. Özbakım istediğinizi kaybettiğiniz anda depresyon çanları sizin için çalıyor olabilir. İstemsizce saçınızı sürekli tepeden toparlayarak topuz yapıyorsanız ya da farkında olmadan saç sakal karışmış geziyorsanız aynaya bakmanızı tavsiye ederiz. Yoksa depresyonun eşiğinden içeridekilere el sallamak üzeresiniz.

SIRADAN AKTİVETELERİ AKSATMAK

Günlük rutin haline gelen sıradan aktivetelerinizde değişiklik olmaya başladıysa bu çok iyiye işaret değil ne yazık ki... Günlük ve sıradan aktivetelerden kastımız banyo yapmak, yemek yemek, insanlarla iletişim kurmak gibi oldukça basit eylemler... Bunlar size zor gelmeye başladıysa derin bir nefes alın.

Reklam
Reklam

İŞTE İVME AŞAĞI DOĞRU GİDİYORSA

Gün içerisinde işe konsantre olamamak ve iş arkadaşlarınızı dahi duymamak depresyon belirtileri arasında yerini alıyor. Çok masum göründüğünün farkındayız ancak bu belirti temelde kendi içine yönelerek iletişimi sıfıra indirmeye neden oluyor.

SÜREKLİ KENDİNİ SUÇLAMAK

Ortaya çıkan olumsuz durumlarda dolayı sürekli kendinizi suçluyor ve hatta işe yaramaz görüyorsanız; özsaygınızı yitirme konusunda endişeler yaşanabilir. İşte bu noktada bir durup düşünme zamanı gelmiş demektir.

HER ŞEYİ ABARTMAK DA DEPRESYON HABERCİSİ

Normal zamanlarda ritminde yaptığınız bütün aktivitelerde dengesizlik yaşıyorsanız her şeyi abartmaya eğiliminiz arttıysa depresyona girmiş olabilirsiniz.

DURUP DURURKEN GELEN AĞLAMA İSTEĞİ

Durup dururken hatta ortada hiçbir şey yokken gelen ağlama isteğinden bahsediyoruz. Hatta bunun bir kötü versiyonu daha var o da her şey yolunda gibi gözürken birden gelen ağlama isteği... Duygu durumunuz bir anda değişiyorsa depresyon sinyalleri soldan soldan yaklaşıyor olabilir.

Reklam
Reklam

‘CARPE DİEM’ DİYEMİYORSANIZ

Anı yaşama konusunda kaygılarınız izin vermiyorsa hatta içinizden gelmiyorsa zevk alma dürtünüzü kaybetmiş olabilirsiniz. Bu da depresyonun ilk habercisi olabilir. Ama hemen endişelenmeyin stabil devam eden hayatınızda carpe diemcilik yoksa bu hiçbir anlama gelmez.

EN KÖTÜ KARAR, KARARSIZLIKTAN İYİDİR

En basit konularda bile karar vermekte zorlanıyorsanız hatta karar vermeyi dahi istemiyorsanız bu da depresyonun yaklaşmaya başladığının işareti olabilir. Bir konu hakkında karar verememek günlük aktivitelerinizin dahi yavaşlamasına neden olacaktır. Sakin olun ve iyi ya da kötü olduğunu düşünmeden sadece bir karar verin.

YATAK SADECE UYKUDAN İBARETSE

Depresyon ve uykunun arasında adeta etle tırnak gibi birbirinden kopmayan bir bağ vardır. Bu nedenle aktivite sayınızı minimuma indirerek sadece uyumak istiyorsanız bu iyiye işaret etmez. Hatta partnerinize karşı cinsel bir istek duymuyorsanız, yatak sizin için yalnızca uykudan ibaretse depresyonda olabilirsiniz.

TAHAMMÜL SINIRINIZ DÜŞTÜYSE

İnsanlara, hayvanlara hatta nesnelere bile katlanma eşiğinizi düştüyse ve her geçen gün tahammül sınırınızın indiğini düşünüyorsanız belki de düşünmenin zamanı gelmiştir. Külahı ortaya koyup konuşmanız sırası sizde!

Reklam
Reklam

ÖNLENEMEZ ABUR CUBUR YEME İSTEĞİ

İştahınız azaldıysa veya tam tersine özellikle abur cubur olarak tabir edilen sağlıksız gıdaları canınız çekiyorsa bir de üzerine bunları yedikçe mutlu oluyorsanız alacağınız kilolar gibi depresyonda kapınızda!

ÜŞENGENÇLİK VE ERTELEME KISIR DÖNGÜSÜ

Sabah uykularında olduğu gibi tembellik ve depresyon arasındaki ince çizgiyi tutturmak bu noktada önemli. Her şeyi erteliyorsanız ve üşengeçliğiniz artık ‘Yok artık bu kadar da olmaz ki’ sınırlarını aştıysa biraz kendinize çekidüzen vermenin zamanı gelmiş anlaşılan.

ÇABUK YORULMAK

Çabuk yorulmak depresyonun haricinde beraberinde birçok sağlık sorununu taşıyabilir. Ancak bu aşamada bahsettiğimiz yorgunluk tamamen halsizlikle benzer bir his. Hatta gün ışığı, odadaki lamba sizi rahatsız ediyorsa ve yorgunluğunuza yorgunluk katıyorsa depresyon zilinizi çalmış olabilir.

HOŞ GELDİN TAKINTILAR

Son maddemiz ise tamamen takıntılar ve saplantılı durumlarla alakalı. Depresyonun alameti farikasının getirisi olarak oluşan bir tik ya da fobi oluşmaya başladıysa bu iş hiçte iyiye gitmiyor demektir.

Reklam
Reklam