"Gölge düşer"

TRABZON (İHA) - Adalet eski Bakanı ve Demokratik Sol Parti (DSP) Trabzon Milletvekili Hikmet Sami Türk, seçimin ertelenmesi girişimlerinin temelinde, bazı partilerin seçim barajını aşamama ve bazı milletvekillerinin de seçilememe düşüncesi bulunduğunu söyledi.

Karayolu ile Trabzon'a gelen Türk, partisinin il binasında bir basın toplantısı düzenleyerek seçimi erteleme girişimleri ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici'nin kendisi ve Başbakan Bülent Ecevit hakkındaki açıklamalarına cevap verdi.

Reklam
Reklam

Hikmet Sami Türk, Türkiye'de hem bir seçim kararı alındığını ve hem de seçimin ertelenmesi için bir takım söylentilerin bulunduğunu belirterek, "Bu yoldaki girişimlerin temelinde, bazı partilerin seçim barajını aşamama ve bazı milletvekillerinin de seçilememe düşüncesi vardır. Aslında biz, DSP olarak daha önce milletvekili erken genel seçimlerinin çok zamansız bir takvimde kararlaştırmak istendiğini ifade etmiştik. Bunu tüm liderlere anlatmaya çalıştık ama bu sözler etkisiz kaldı. TBMM'de yapılan oylamada, DSP'nin dışındaki partiler seçimin 3 Kasım'da yapılmasını istedi. Ancak şimdi kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı" dedi.

"TBMM'NİN SAYGINLIĞINA GÖLGE DÜŞECEKTİR" Siyasi partilere toplam 150 trilyonluk ödeme yapıldığını ve seçim takviminin işlemeye başladığını belirten Türk, "Siyasi partiler, Yüksek Seçim Kurulu'na geçici aday listelerini sundular. Seçim havasına girildi. Bu durumda seçimlerin ertelenmesi, hele temelinde seçimi kaybetme düşüncesinin bulunması, TBMM'nin saygınlığına gölge düşürür. Bu girişim başarıya ulaşamayacaktır. Bizim barajı aşma gibi bir şüphemiz yok. Yüzde 10 barajının aşağıya çekilmesi gibi bir talebimiz de yoktur" diye konuştu.
Hikmet Sami Türk, son günlerde, terörist başı Abdullah Öcalan'ın İmralı Adası'nda lüks içinde yaşadığı ve F Tipi Cezaevi'ne konulması konusunda MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici tarafından kendisine ve Başbakan Bülent Ecevit'e saçma olarak nitelendirilebilecek suçlamalarda bulunulduğunu kaydetti.

Reklam
Reklam

"ÖCALAN, 'İMRALI KÖŞKÜ'NDE YAŞAMAMAKTADIR" Öcalan'ın tutulduğu İmralı Adası'nın askeri bakımdan yasak kabul edilen bir bölge içinde bulunduğunu ifade eden Türk, "Öcalan, güvenlik bakımından özel konuma sahip bir mahkumdur. Öcalan, bazılarının dediği gibi, 'İmralı Köşkü'nde yaşamamaktadır. İmralı'ya haftada 1 gün hücumbotla avukatları gitmektedir. Ancak Öcalan, F Tipi'ne nakledildiğinde ziyaretçi kabul etme hakkına sahip olacaktır. Ayrıca, cezaevinde yatan DEP milletvekillerine olduğu gibi, bir süre sonra yabancı heyetler kendisini ziyaret etmek isteyecektir. Acaba MHP bunları dikkate almıyor mu? Sayın Yahnici, bazı gazetelerde Öcalan'ın yazılar yazdığını, Adalet Bakanlığı'nın görevini yapmadığını ve buna izin verildiğini iddia ediyor. Öcalan'ın herhangi bir yazıyı dışarıya ulaştırma imkanı yoktur. Ancak avukatları ile özel görüşmesinde onlara bazı şeyler ifade ederek bunların demeç şeklinde yazılmasını istemiş olabilir. Bu demeçlerden sonra her seferinde bu avukatlar hakkında işlem yapılmıştır" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

ÖCALAN NEDEN İMRALI'DA?
Öcalan konusunda hiç kimsenin görevini yapmamasının söz konusu olmadığını ifade eden Hikmet Sami Türk, şunları söyledi;
"Öcalan'ın F Tipi'ne nakledilmesi MHP tarafından istenmektedir. Öcalan, İmralı'da tek kişilik odada kalmakta, 3 kanala ayrılmış radyosunu dinlemektedir. Kendine ait bir yatağı ve bir tuvaleti vardır. F Tipi Ceza Evleri'ne Öcalan'ı naklettiğiniz zaman tek kişilik odaya bile koysanız, en az 2 kişi ile gelme olasılığı vardır. İş Atölyesinde çalışma, sanat eseri yapma, spor salonuna gitme, kültürel etkinliklere katılma ve kütüphaneden yararlanma hakkı vardır. Bu yerlerde en az 10 kişi ile bir araya gelebilecektir. Şimdi, MHP acaba Öcalan'ın İmralı Adası'nda tek başına sadece 3 kanala ayarlanmış bir radyoyu dinlemekten başka hiçbir lüksü olmayan bir odada kalmasını yadırgıyor da, bu nedenle mi nakledilmesini istiyor? Eğer F Tipi'ne geçerse bu olanaklara kavuşacak ve ziyaretçi talebi olabilecektir."

"SUÇLAMALAR HAKSIZ" Yahnici'nin söylediği sözleri, "Terbiye sınırını aşan sözler" olarak nitelendiren ve haksız bulan Türk, MHP'nin, Öcalan'ın bir seçim kampanyası olarak kullanacağının ortaya çıktığını ifade ederek, "Bu sözler ile MHP'nin seçim kampanyasını oturtacağı temellerden birinin Öcalan olduğu ortaya çıkmıştır. MHP'nin seçim kampanyasında Öcalan'a tutunmasına hiç gerek yoktur. Hiçbir temeli olmayan ciddiye alınacak hiçbir yanı olmayan suçlamalar ile iktidar ortakları arasındaki ilişkiyi gerginleştirmenin bir manası yoktur. Sayın Yahnici bilmelidir ki, ortada bir suç varsa Bakanlar ve Başbakan hakkında görevleri ile ilgili suçlamalardan dolayı ancak TBMM'de meclis soruşturması yoluyla kovuşturma yapılabilir. Yoksa basın toplantısı düzenleme yoluyla orada gösterişli bir şekilde 'Savcıları davet ediyorum. Suç duyurusunda bulunuyorum' demenin hukuki gereği yoktur. Şov yapmak, Apo şovu yapmak için böyle bir yola gitmiştir. MHP ve Yahnici'den, bu düzeyde bir seçim kampanyası beklemiyorum. Ülke sorunlarını ele alacak öneriler bekliyoruz. Bu suçlamalar haksız, yersiz ve ortaklık ilişkileriyle bağdaşmayacak bir davranış tarzıdır" dedi.

Reklam
Reklam