Bir bozkır hikayesi olan Gönül Dağı’nın yeni bölümünde düğün hazırlığı yapan Sefer ve Zahide, artık ev meselesini çözmek için adım atmak istiyor. Ancak eve geçici olarak yerleşen Kamuran ve Selami’nin evden çıkmak gibi bir niyetleri yok…
Araba İcadı Yarışması’nın zamanı gelip çatar. Taner, Veysel ve Ramazan henüz tamamlayamadıkları arabalarının eksiklerini gidermek için sıkı bir şekilde çalışma içine girerler.
Taner diğer yandan, babası tutuklandığı için canı sıkkın olan Dilek’in, yüzünü yeniden güldürebilmek için çaba harcar.
Yarışma günü geldiğinde Taner, amcaoğulları, Cemile, Asuman ve Dilek’i de yanlarına alarak yarışmaya yerine giderler. Taner’in yarışmayı kazanması kesin görünürken son anda beklenmedik bir karar alır.
Zahide ve Sefer’in düğün tarihi yaklaşmaktadır ancak henüz ev meselesini çözememişlerdir ve yakın zamanda bu konuyu halletmeleri gerekmektedir. Bu nedenle Keriman ve Selami’yi aileleriyle barıştırma kararı alırlar. Fakat bu zannettikleri kadar kolay olmayacaktır. Bunun için devreye Gülsüm Öğretmen girer ancak işler iyice büyür.
Zahide’nin çocukları Fikret’e vermemek için uğraştığı velayet değiştirme davasının mahkeme zamanı gelir ancak Sefer’in sabıka meselesini çözmeleri henüz çözülmemiştir. Taner ve amcaoğulları olaya el atar. Sefer’in gençken suçunu üstlendiği genci bulurlar. Üstelik mahkeme günü tüm kasaba Sefer’in arkasında birleşir. Sonunda Zahide çocukların velayetini yeniden kazanır.
Yıllar önce herkesin öldüğü zannettiği Ali, bir akşam Gönül Dağı’ndan ansızın çıkar gelir. Kurt saldırısına uğramıştır ve kanlar içindedir. Hemşire Elif’in yaralarını sarar. Bu sırada da Gülsüm Ali’yi polise teslim edip etmemek arasında ikileme düşer. Eski karı koca geçmişin hesaplaşmasını yaşarlar, Gülsüm öğretmen sonunda Ali’yi polise teslim eder.
Diğer yandan Dilek, babasının masum olduğuna inanmaktadır, bunu kanıtlayabilmek için Ciritçi Abdullah’la birlikte Gönül Dağı’na doğru bir yolculuğa çıkar.
Fadime, Dişçi Musa ve Veysel, Pembe’nin miras hakkını alabilmek için Fadime’nin ölmüş kocasının köyüne giderler ancak orada kötü bir şekilde karşılanırlar.