"Gönülle aramızda bir tartışma olmadı"

ANKARA (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Meclis Başkan adayı Bülent Arınç, parti genel merkezi çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Meclis Başkanlığı için yapılacak seçimlerin ilk turda sonuç vermesini ümid ettiğini belirten Arınç, en kötü ihtimalle 3'üncü turda Başkan seçileceğini ifade etti.

Bülent Arınç, yarınki gizli oylamada milletvekillerinin hür iradeleriyle kendi tercihlerini ortaya koyacaklarını belirterek, 367 oyun fazlasıyla bulunacağını ve 1'inci turda meclis Başkanlığına seçileceğini söyledi. Arınç, "İlk turda parlamentonun ortak iradesiyle seçilmek ve yeterli çoğunluğu bulmak benim için ayrı bir onur olur" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Başkanlık için adı geçen bir başka AKP milletvekili Vecdi Gönül ile aralarında herhangi sert bir tartışma yaşanmadığına dikkat çeken Arınç, "Çok tatlı bir tartışma yaşandı. Ben düşüncemi ifade ettikten sonra Sayın Gönül de aday olmak istediğini ifade ettiler. Aynen şunları söyledim: 'Çok zevkli bir yarış olacak. Sizlere de başarılar diliyorum.' Tartışma eğer buysa, bu sözler konuşuldu. Ama maalesef medyanın bir kısmında 'kriz, tartışma' başlıklarıyla verilen haberlerin bir gramı bile doğru değildir. Biz rekabetçi ve yarışmacı bir siyaset anlayışını gerçekleştirmek istiyoruz. Ben geldiğim bütün noktalara seçimle geldim. Grup başkanvekilliğine seçilerek geldim, grup başkanlığına seçimle geldim. 3'üncü dönem milletvekilliğime de seçilerek geliyorum. Eğer Meclis Başkanlığı'nı düşünmüşsem, buna aday oldum. Sayın Gönül'ün veya başka arkadaşların gönlünden böyle bir adaylık geçiyorsa buna sevinirim. Sadece tartışma dedikleri şey budur. 2 arkadaş olarak Meclis Başkanlığı'na talip olduk. Sayın Gönül sonradan hükümette görev aldı" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Bir basın mensubunun, Vecdi Gönül'ün Vahit Erdem'in yerine bakan olduğuna dair söylentiler olduğunu hatırlatması üzerine Arınç, kimsenin bir başkasının yerine bakan olmadığını vurgulayarak, bütün bu söylentilerin spekülasyon olduğunu söyledi. Bir başka soru üzerine Bülent Arınç, köşke giden ilk listede değişiklik olup olmadığını bilmediğini söyleyerek, "Köşke ben çıkmadım ve listeyi de sayın Genel Başkanımızla birlikte Sayın Başbakan yaptılar" diye konuştu.

'Meclis başkanlığına geldiğinizde ilk icraatınız ne olacak' şeklindeki soruya Arınç, "Seçildikten sonra bir teşekkür konuşması yapacağım. Sonra yerimize oturup meselelere bir baktıktan sonra bence önemli iki iş var. Bir tanesi meclisin itibarını daha da arttırmaktır. Çünkü meclis millet iradesinin tecelli ettği yerdir. 65 milyonun düşüncesi fikri kanaati kültürü parlamentoda temsil ediliyor. Siyaset kurumu son zamanlarda çok yıpranmıştı. Aynı şekilde parlamentonun da yıpratılmak istenildiğini biliyorum. Onu güçlendirmek görevimiz olacak. Çünkü bu meclis Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının meclisidir. Bu meclis kurucu meclistir, milli mücadelenin yapıldığı meclistir. Bizim tarihimizin meclisidir. Dolayısıyla millet herşeyi meclisten beklemeli, gözünü Meclise dikmeli ve millet meclise baktığı zaman kendisini görmelidir" dedi.

Reklam
Reklam

İkinci olarak TBMM'nin devletin içinde bulunduğu savurganlıktan nasibini aldığını hatırlatan Arınç, "Halk arasında meclis için konuşulan şey, ülkenin en çok zarar eden kit'i şeklindedir. Meclisteki etkin ve verimli çalışmayı toplam kaliteyi arttırmak zorundayız. Meclisin ana fonksiyonu yasama ve denetlemedir. Yasama ve denetlemenin en kaliteli şekilde yapılması, komisyonların ve genel kurulun en iyi biçimde çalışması amacımızdır" şeklinde konuştu. İç tüzüğü süratle yürürlüğe koyacaklarını kaydeden Arınç, "Şu anda parlamentonun bir iç tüzüğü bile yoktur. Anayasa Mahkemesi iptal ettikten sonra bir önceki hükümet büyük bir vurdum duymazlıkla iç tüzük çıkarmadı. Şu anda bir kanun yapmaya kalksak hangi iç tüzükle yapacağımız belli değildir. Dolayısıyla parlamentodaki iki partinin de uzlaşabileceği, demokratik ve katılımcılığı esas alan bir iç tüzükle işe başlayacağız" açıklamasında bulundu.

Bundan sonra temel hak ve özgürlüklerin alabildiğine genişletileceği bir anayasa paketinin arkadaşları tarafından meclise getirileceğini ifade eden, "Artık anlamsız hale gelen siyasi yasakları ve dayatmacılığı Türkiye'de kaldırmak mecburiyetindeyiz. Sadece Erdoğan için değil, artık hiçbir gerekçesi kalmamış ve ülkenin bir ayıbı olarak ortada duran bu yasaklardan Türkiye kurtulacaktır" dedi.

Reklam
Reklam

Devletin bütün kurumlarında, yangından mal kaçırırcasına seçim öncesi ve sonrasında kararnamelerle pekçok atamaların gerçekleştiğine dikkat çeken Arınç, "Kamu görevlilerinin yerleri değiştirildi. Haksız ve yersiz pekçok işlem yapıldı. Bunların mecliste de olduğunu duyuyor ve biliyoruz. Ancak bu konuda kamu görevlilerini rahatsız edecek bir söz söylemem. Ancak hukuk içerisnde bunlar kontrol edilecektir" şeklinde konuştu.

Gazetecilerin 'Sert çıkışlar yaptığınız için mi meclis başkanlığına aday oldunuz' şeklindeki soruya Arınç, "Öyle birşey olsaydı tam tersi olurdu. Sen meclis başkanı değil, bakan ol derlerdi. Böyle bir teklif te aldım. Öyle birşey olsaydı 'sen meclis baskanı değil, bakan ol' derlerdi. Böyle bir teklif bana gelmedi. Gerek sayın genel başkanımız, gerekse sayın başbakanımız seçim hakkını ban bıraktı" dedi.

İlkeli, kararlı ve cesur bir şekilde siyaset yaptığını ifade eden Arınç, Mehmet Akif'in Ersoy'un 'Hayır, benim hayatta en beğendiğim meslek, sözün odun gibi olsun hakikat olsun tek' şeklindeki şiirini okuyarak, "Ben odun gibi şeyler söylerim ama hakikat olmasına da dikkat ederim. Kimsenin de kırılmasını istemem. Hayatta en nefret ettğim şey, yalakalık yapmaktır. Ben düz bir adamım. İlkeli, kararlı, cesur siyaset yapan bir insanım. Arkamda bir iz kalacaksa böyle kalmasını isterim. Sözlerimin kırıcı olması, radikal olmam bazı gazetelerin değerlendirmelidir. Siyasi hayatım herkesin gözleri önündedir. Siyasi hayatımda benmi utandırcak hiçbişey yapmadım" değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

Fadıl Akgündüz'ün TBMM'de yemin ederken protesto edilmesini de değerlendiren Arınç, "Bir milletvekili seçilmişse parlamento da yemin etmesi asıldır. Bunu engelleyecek protesto edecek hiçbir davranışa ben olumlu bakamam. Haklarında iddia olan kimselerin fezlekeleri TBMM'ye gelirse anayasa ve adalet karma komisyonları bu konuda görevlerini yaparlar" dedi.

"Akgündüz'ün hangi suçtan yargılandığı hukukun işidir" diyen Arınç, "Ben meclisin açıldığı günde CHP'nin protestosunun çok anlamlı olmadığını söyledim. Eğer bir kişinin hakkında açılmış soruşturmalar sebebiyle böyle bir protestoyu yapıyorlarsa bilsinler ki, CHP'nin içinde de haklarında soruşturmalar açılmış, davası yargıda devam eden pekçok milletvekili vardır. Yapacağımız tek şey, kesin bir yargı hükmü varsa dokunulmazlığının kaldırılması ve yargının yolunu açmaktır" şeklinde açıklamalarda bulundu.