ANKARA (ANKA) - Tüzmen, “Türk bayrağını hangi etnik kökenden olursa olsun bir arkadaşıma verdiğimde, o, onu savunduğu zaman, Kürt kökenli arkadaşım da Türk bayrağına sahip çıktığı anda biz zaten açılımı tamamlamış oluyoruz” dedi.
Dış İlişkilerden Sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen, görevini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Siyasi Danışmanı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik'e parti genel merkezinde düzenlenen törenle devretti. Burada konuşan Tüzmen, “sağlık sorunları” nedeniyle görevinden ayrıldığını vurgulayarak, Diyarbakır'daki Nevruz kutlamalarıyla ilgili sözlerinin görev değişikliğiyle hiçbir ilgisi olmadığını söyledi. Tüzmen, “Bu benim bir ay öncesinden Sayın Başbakan ile yaptığım bir görüşmedir. Kendisinden izin istedim, dedim ki; ‘sağlık sıkıntılarım var, rahatsızım’. Kendisi de kabul ettiler, sağolsun bana o izni verdiler” dedi.
-BAYRAM NEREDEYSE ORASI TÜRK BAYRAĞI İLE DONATILMALI-
Kendisinin ‘bayrak’ konusundaki görüşlerinin herkes tarafından bilindiğini ifade eden Tüzmen, “Meclis'te de, Merkez Yürütme Kurulu'nda da aynı şeyi konuştuk. Her yerde, partide de, Türkiye'nin her tarafında aynı şeyi konuştuk. Burada yaptığımız konuşma da kimseyi incitecek bir konuşma değil. Biz diyoruz ki, samimiyet her yerde olmalıdır. Bayram Türkiye'nin neresinde yapılıyorsa orası Türk bayraklarıyla donatılmalı. Onu söyledik. Bunu benim söylemem o kadar önemli değil. Ama Türk bayrağını hangi etnik kökenden olursa olsun bir arkadaşıma verdiğimde, o, onu savunduğu zaman, Kürt kökenli arkadaşım da Türk bayrağına sahip çıktığı anda biz zaten açılımı tamamlamış oluyoruz. Bence iki tarafta da herkesi kucaklayacak çalışmayı yapmamız lazım. Buradan arkadaşlarımı göreve çağırdım. Sağolsun, Bingöl milletvekilimiz, benim Kürt kökenli arkadaşım, Zaza arkadaşımız Yusuf Coşkun da aynı şeyleri dün Meclis'te söyledi. İçim rahatladı” dedi.
-BOYNUMUZU BÜKERSE SEVDA BÜKER-
Tüzmen, bir gazetecinin siyasi hayatını AKP’de sürdürüp sürdürmeyeceğini sorması üzerine ise “Ben bir yere gitmiyorum” diyerek, şöyle devam etti:
“Kalıbımızla geldik. Ben bürokrasiden ayrılırken ‘Boynumuz yiğit boynu bükerse sevda büker’ diye ayrıldım. AKP’ye de, Türkiye sevdalısı bir partiye boynumuzu büktük. Çünkü ben bir Türkiye sevdalısıyım. Ben bu partiye sadece MYK'da hizmet veremeyeceğimi söyledim. Neden? Genel Başkan Yardımcısı olarak şu anda aynı şekilde aynı tempoda gidemeyeceğim. Ama MKYK'nın içerisinde bir üye olarak, bir milletvekili olarak hizmetimi sonuna kadar götüreceğim. Biliyorsunuz bende tiroid problemi var. Bu zaman içerisinde tekrar nüksediyor. Çok ağır tempolar olduğu zaman bu biraz daha büyüme gösteriyor. Tahliller yapmamız lazım. Merak etmeyin, görüyorsunuz, bende de görüntü fena değil. Biraz daha sağlığımıza özen göstereceğiz.”(ANKA)