Eskiden narkozla, dikişle yapılan saatlerce süren ve görmenin istenilen oranda düzelmediği ameliyat tekniğinin yerini, damla ile uyuşturularak yapılan, kısa süreli FAKO denilen teknik almıştır.
Böylece, hastanın kendi göz lensi fakoemülsifikasyon denilen ve ultrason kullanılan bir teknikle temizlenip yerine küçük bir kesi ile göz içine yerleştirilebilen, katlanır yapay göz içi mercekleri konur. Katlanır merceklerle yapılan ameliyatlarda operasyon sonrası iyileşme ve görsel sonuç çok daha verimli olmakta kısa süren ve acısız geçen ameliyat ve sonrası hasta için yüz güldürücü olmaktadır. Son yıllarda daha da küçük kesiden ameliyat yapılmasına olanak veren ve dokulara daha az zarar veren fako cihazları geliştirilmiştir.
KATARAKT AMELİYATLARINDA GÖZ İÇİNE KONAN LENSLERLE İLGİLİ YENİLİKLER NEDİR?
Kesi küçüldükçe yerleştirilen mercek boyutu da küçülüyor. Bugün göz içine yerleştirilen lensler, 150 yıl özelliklerini kaybetmeyecek tarzda üretiliyor. Bunun yanında yeni olarak, katarakt ameliyatından sonra hastanın hem yakın hem uzağı görmesini sağlayacak multifokal lensler kullanıma girdi.. Böylece hastalar yakın-orta-uzak mesafeler için; okurken veya televizyon seyrederken daha konforlu görüntüler elde edebililiyorlar.
SON YILLARDA EXCİMER LASER İLE GÖZ KUSURLARINDA KURTULMAK İÇİN YAPILAN AMELİYATLAR ARTIŞ GÖSTERMEKTEDİR.LASER SİSTEMLERİ İLE İLGİLİ SON YENİLİKLER NEDİR?
Yeni çıkan laser cihazlarında laser artık daha hızlı ve güvenilir olarak yapılıyor.Kartal gözü görme olarak bilinen wave front kılavuzlu laser cerrahisi ile de kişiye özel, mükemmele yakın görme sağlanıyor.. Geliştirilen yeni göz- kornea tarama cihazlarıyla, hastanın en küçük göz bozukluğu bile tespit edilip excimer laser ile düzeltilebiliyor.
YAKIN GÖZLÜKLERDEN KURTULMAK İÇİN YENİ GELİŞTİRİLEN LASER VE LASER DIŞI TEKNİKLER NELERDİR?
Laser yazılımlarıyla bugün laser cihazları yakın görmesi bozulan birçok hasta için de umut olma aşamasında. LASIK operasyonunda laser uygulamadan önce kornea dediğimiz gözün dış tabakasından ince bir zar kaldırılmakta, laser uygulanıp bu kapakçık kapatılmaktadır. Monovizyon dediğimiz teknikte ise uygun hastalara bir göz uzak görme için, diğer göz ise yakın görme için ayarlanmakta bu sayede yapılan laser tedavisi sonucu hasta yakını ve uzağı görebilmektedir. Bunun yanı sıra conduktif keratoplasti (CK) denilen ve radyo frekans dalgaları yayan iğneler kullanılarak korneada şekil değişikliği oluşturup hipermetrop ve yakın görme bozukluğu (presbiyopi) tedavisi yapan bir yöntem son zamanlarda kullanılma girmiştir. Son yıllarda bu yöntem daha da geliştirilerek yumuşak dokunuş (light touch) yöntemine geçilmiş ve yakın görmesi bozuk olan 40 yaş üstü hastalara yeni bir tedavi seçeneği sunulmuştur.
LASER OLMASI UYGUN OLMAYAN HASTALARA ALTERNATİF TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Yüksek miyop ve astigmatlar ve hipermetroplarda hastanın kendi lensi üstüne veya kendi lensi çıkarılarak yapay göz içi merceği konulması mümkün olmuştur. Bunun yanı sıra conduktif keratoplasti (CK) denilen ve radyo frekans dalgaları yayan iğneler kullanılarak korneada şekil değişikliği oluşturup hipermetrop ve yakın görme bozukluğu tedavisi yapan bir yöntem son zamanlarda kullanılmaya başlandı.
RETİNA (GÖZ ARKASI AĞ TABAKASI) HASTALIKLARINDA TEDAVİSİNDE İLERLEMELER NEDİR?
Retina ve vitreus (göz içi camsı sıvı) cerrahisi de hızla ilerleyen bir cerrahidir. Artık diabet (şeker hastalığı) ve retinal diğer bozukluklara bağlı kanamalar ile zararlı oluşumlar gözden vitrektomi denilen ameliyat tekniğiyle temizleniyor. Vitrektomi cihazları ve ameliyat enstrumanları hızla gelişmekte, görüntüleme yöntemlerinin gelişmesi ile de artık retina yani görmenin oluştuğu gözün arkasındaki ağ tabakadaki birçok bozukluk başarı ile tedavi edilebilmektedir. Öncelerde neredeyse körlükle neticelenen dekolman dediğimiz retina tabaka ayrışması hastalığında ise günümüzde % 90 başarı ile serkilaj ve/veya vitrektomi operasyonu uygulanıyor. Vitreus için geliştirilen endoskoplar sayesinde gözün ulaşılması ve görülmesi en zor yerlerini görmek ve tedavi etmek mümkün oluyor.
65 YAŞ ÜSTÜ HASTALARIN KORKULU RÜYASI OLAN SARI NOKTA HASTALIĞINI TEDAVİ ETMEK MÜMKÜN MÜDÜR?
Yaşa bağlı sarı nokta hastalığında kullanımda olan fotodinamik tedavi laserinin yanında son yıllarda göz içine zerk edilen bir bağırsak kanseri ilacı (avastin) ile diğer damar gelişimini önleyen ilaçlar da popülarite kazanmışlardır. Bu ilaçlar, sarı nokta hastalığı yanında makula (görme merkezi) ödemi ve göz arkası damar tıkanıklıkları tedavisinde de başarılı ile kullanmaya başlandı. . Göz içine enjekte edilen bu ilaçlar sayesinde artık yaşa bağlı sarı nokta hastalığı olan hastalar üzerinde % 80'lere varan bir başarı oranı sağlıyoruz. Biz sadece bu hastalar için hastanemizde " Sarı Nokta Hastalığı Merkezi" kurduk .Bu son derece ümit verici bir gelişmedir.
GEN TEDAVİSİ VE RETİNAL MİKROÇİPLER İLE İLGİLİ SON DURUM NEDİR?
Gece körüğü olarak bilinen retinitis pigmentosa hastalığında ise gen tedavisi ile ilgili çalışmalar yoğunlaşıyor. Ayrıca körlerin ve az görenlerin ışığı ve cisimleri tanıyabilmeleri için retinal mikroçipler yerleştirilmesi birçok araştırma konusu olma durumunda. Bu uygulamalarda gözün görme tabakası retina üzerine ışığı ve cisimleri algılayıp beyne iletebilen bir algılayıcı bilgisayar parçası ( mikroçip ) gözün arkasına, retina tabakasına yerleştiriliyor, göze gelen görüntüleri elektriksel sinyaller haline çevirip beyne gönderiyor. Bundan başka beynin içine görmenin gerçekleştiği bölgeye de yerleştirilen mikroçipler de vardır. Ancak tüm bu çip uygulamaları az sayıda hasta üzerinde denenmiştir.