Acıbadem Altunizade Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Müslime Akbaba, kaş ve kapak düşüklüğünü refleks olarak düzeltmek için kaşını sürekli yukarı kaldıranlar başta olmak üzere astigmat ya da hipermetrop gibi düzeltilmemiş görme kusurlarına sahip kişilerin özellikle yaş ilerledikçe göz çevresi ve göz kapağında da istenmeyen sorunlarla karşılaşabileceğine dikkat çekti.
GÖZ ÇEVRESİ KIRIŞIYORSA...
Yaşa bağlı kapak değişikleri için kesin bir başlangıç yaşı vermek mümkün olmamakla birlikte bazı risk faktörlerini taşıyanların genellikle 40’lı yaşlarda bu tür sorunları daha sık yaşama olasılığı da artıyor. Örneğin astigmatı veya hipermetropu olan fakat gözlük kullanmayan kişilerin sürekli gözlerini kısarak bakmaları, göz çevresindeki kırışıklıkların daha erken ortaya çıkmasına ve daha belirgin olmasına neden oluyor. Ayrıca sigara içen, yoğun stresle yaşayan veya uzun süre güneş ışığına maruz kalanlar da erken yaşta bu tür sorunlarla karşılaşabiliyor. Yaşın ilerlemesiyle birlikte dokuların gevşemesi, yağ dokusunun azalması ve yer çekiminin etkisinin artması mevcut değişiklikleri belirginleştiriyor.
GÖZ KAPAĞI DÜŞÜYORSA...
Göz kapağı değişikliklerinde genetik faktörlerin de önemli etkisi var. Genetik yatkınlık taşıyan kişilerde doğuştan kaş ve kapak asimetrisi ve düşüklüğü, kıvrım asimetrisi, kapaklı olma, iç kısımda katlantı, dış açının aşağıda olması gibi değişiklikler söz konusu olabiliyor. “Gevşek kapak sendromu” olarak tanımlanan durumda ise göz kapaklarının yaşla birlikte giderek gevşemesi ve gözü koruyamaması gündeme geliyor. Özellikle estetik kapak ameliyatı olacak hastalarda bu sendromun varlığının dikkatle araştırılması gerekiyor, aksi takdirde bu durum operasyon sonrası ciddi komplikasyonlara yol açıyor.
BU BELİRTİLER VARSA;
Kaş ve kapak düşüklüğünü refleks olarak düzeltmek için kaşın sürekli yukarı doğru kaldırılmaya çalışılması alında çizgilenmenin artmasından üst göz kapağı cildinin sarkarak düşmesine kadar birçok belirtiyi ortaya çıkarıyor. Ancak göz çevresinde ortaya çıkan sorunlarla ilgili belirtiler bununla sınırlı değil. “Göz kapağı düşüklüğü, göz bebeğinin ortasında bulunan ve pupilla olarak adlandırdığımız görmemizi sağlayan deliği örttüğü ölçüde görmeyi etkiler” diyen Prof. Dr. Müslime Akbaba, göz kapağı ve göz çevresiyle ilgili ortaya çıkan sorunların en sık rastlanan belirtilerini şöyle sıralıyor:
CERRAHİ EN SIK BAŞVURULAN TEDAVİ YÖNTEMİ
Göz çevresindeki kırışıklıklar ve çöküklüklerin düzeltilmesinde cerrahi olmayan yöntemler kullanılmakla birlikte göz kapağındaki yapısal değişiklerin tedavisi çoğunlukla cerrahi. “Cerrahi yöntem kişide ortaya çıkan değişikliklere göre belirleniyor. Bazı kişilerde üst kapak değişikliği belirgin iken, bazılarında alt kapak belirtilerinin daha ağır olduğunu görüyoruz. Ya da hem üst hem de alt kapaklarında düzeltilmesi gereken durumlar olabiliyor” diyen Prof. Dr. Müslime Akbaba, cerrahi uygulama öncesinde hastalarda göz kapağı ve rutin göz muayenesi, göz hareketleri ve gözyaşı miktarının bilinmesinin yapılacak operasyonun başarılı olmasında kilit noktalar olduğunun altını çiziyor.
BİLGİSAYAR, CEP TELEFONU GÖZÜ NASIL ETKİLİYOR?
Bilgisayar, cep telefonu derken teknolojik cihazların kullanımı giderek artıyor. Bu durumun göz kapağı ve göz çevresinde bir soruna yol açıp açmadığı sorusunu cevaplayan Prof. Dr. Müslime Akbaba, yoğun teknolojik cihaz kullanımıyla ilgili en büyük sorunun daha çok gözyaşı fonksiyonlarını bozarak göz sağlığını etkileme şeklinde ortaya çıktığını vurguluyor.