Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Orhan Öztürk, şiddetli göz kuruluklarının gözün, kornea tabakasında hasara bağlı ileri derecede görme kayıplarına sebep olacağını söyledi. Günümüzde teknolojinin artmasıyla gözlerde karşılaşılan sorunlardan bir tanesinin de göz kuruluğu olduğuna dikkat çeken Dr. Öztürk, "Özellikle uzun süre bilgisayar karşısında çalışan veya klimalı ortamda bulunan kişilerde sıkça göz kuruluğu meydana gelmektedir. Göz kuruluğunda, gözlerde kanama, kızarma, batma ya da göz kuruluğu tahminin aksine göz yaşarması şikayetleri olmaktadır. Günümüzde kullanılan ilaçlarla bu şikayetleri hafifletmek veya önlemek mümkündür. Gözyaşı, gözün kornea denilen düzeyinin devamlı kaygan ve nemli tutmasını sağlar. Böylece hem görme kalitesi artar hem de gözyaşı içerdiği doğal antibiyotik ve lizozomil enzimler sayesinde enfeksiyonlara dayanıklılık sağlanır. Gözyaşı oluşturan bileşenlerin yeterli miktarda üretilmemesi yada bir bileşenin eksik olması göz kuruluğuna neden olur" dedi.
"Bu hastalarda, gözlerde sürekli yanma, gözün içinde kum varmış hissi, batma, kaşınma şişme ve kızarma olur" diyen Dr. Öztürk, "Gözyaşı yüzeyi bozulduğunda enfeksiyona meyil artar. Şiddetli göz kuruluklarında korneada hasara bağlı ileri derecede görme kayıpları bile olur. Yüksek yerler, güneşli, rüzgarlı havalar, ısıtıcı ve klimalar, gözyaşının buharlaşmasını artırıp göz yüzeyini kurutur. Göz yaşının göz yüzeyine yayılması göz kırpma ile sağlanır. Dikkat gerektiren ve göz kırpmanın azaldığı bilgisayar kullanımı, televizyon izleme, kitap okuma gibi işlerde gözyaşı miktarını azaltarak kuruluk septomlarına yol açar. Bunun yanında yaşlanmayla beraber gözyaşı üretimi de azalır. Katarak, lens kullanımı, kalp ve ülser ilaçları göz kuruluğuna yol açabilir. Tedavide suni gözyaşı damlaları ve lefleri en sık kullanılan ilaçlardır" şeklinde konuştu.