Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Berna Baş, yaklaşık 60 milyon kişiyi etkileyen ve ileri yaş körlük nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan glokom hastalığının trafikte de sürücülerin kaza yapma riskini arttırdığını açıkladı. Özel Adatıp İstanbul Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Berna Baş, 1-7 Mayıs Trafik ve İlk Yardım Haftası sebebi ile glokom hastalarının trafikte dikkat etmesi gereken konuları paylaştı. Dünya çapında kalıcı körlüğün önde gelen sebepleri arasında yer alan glokom araba kullanımı dahil pek çok farklı günlük aktiviteyi de etkileyebiliyor. Sinsice ilerleyen ve bu yüzden tanısı çok hızlı bir şekilde konulamayan glokom, her yaştan insanı etkilese de, 40 yaş ile birlikte görülme sıklığı da artıyor.
Glokomun görme yeteneğini zayıflatarak, kalıcı görme kaybına yol açabileceğini söyleyen Özel Adatıp İstanbul Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Berna Baş, “Glokom, gözün optik sinirinde ilerleyici veya geri döndürülemez bir hasara yol açan, kendini çok çabuk ortaya çıkartmayan fakat yaşam kalitesini önemli oranda etkileyen bir rahatsızlıktır. Glokom dolayısıyla ortaya çıkan göz içi basıncındaki artış, optik sinire zarar vererek, görme yeteneğini zayıflatabiliyor ve sonunda kalıcı görme kaybına yol açabiliyor. Hastaların, görme duyularını yüzde 40-50 oranında kaybetmeden önce bu hastalığın farkına varamıyor oluşları ise ne yazık ki hastalığın tanısının geç konulmasına sebep olabiliyor” dedi.
Açık (geniş) açılı ve kapalı (dar) açılı olmak üzere glokomun iki ana tipi olduğunu belirten Op. Dr. Berna Baş, vakaların yüzde 90’ının açık açılı glokom olduğunu ifade ederek, “Açık açılı glokomun erken evrelerde algılanabilir veya görünür semptomları yoktur ve zamanla hastalık ilerledikçe periferik görmede kör noktalar oluşur. Kapalı açılı glokom da yine aynı şekilde hiçbir belirgin semptom göstermez ve ani bir saldırıya neden olabilir. Akut atak belirtileri arasında gözde veya alında yoğun ağrı, sisli görme, gözde kızarıklık, göz çevresinde haleler, mide bulantısı ve kusma sayılabilir” diye konuştu.
Op. Dr. Baş, yurt dışında yapılan çalışmalar ve araştırmalarda glokomlu hastaların, sağlıklı kişilere kıyasla araç çarpışmalarına daha yatkın olduğunun ortaya çıkartıldığını belirterek sebebini şu şekilde açıkladı: “Glokomun en önemli özelliği hastaya yan görüş alanının kaybettirmesidir. Görüş alanı kaybı dolayısıyla glokomu olan sürücüler aniden yola çıkan araç ya da kişileri fark edemeyebiliyor. Yan görüş alanlarındaki daralmanın yanı sıra ışık hassasiyeti, bulanık görme, karanlıkta görüşün azalması gibi faktörler de sürücünün kaza yapmasına sebep olabiliyor.”
Göz Hastalıkları Uzmanı Berna Baş, hastalığın kontrol altına alınmasındaki en önemli faktörün 40 yaşından itibaren düzenli göz kontrolleri yaptırılması olduğunu söyleyerek, “Pandemi döneminde kişiler mümkün olduğunca evden çıkmamaya ve hastane ortamına girmemeye çalışıyorlar. Haklı ve yerinde bir tedbir olmasının yanı sıra bu durum bazı hastalıkların da ilerlemesine sebep olabiliyor. Glokom da sinsi ilerleyen göz hastalıklarının başında gelmesi dolayısıyla lütfen göz sağlığınızı riske atmayın, tüm tedbirlerinizi alarak hekiminiz ile görüşün ve düzenli göz kontrollerinizi aksatmayın” ifadelerine yer verdi.
Glokom hastalarının trafikte daha güvenli sürüşler yapmaları için dikkat etmeleri gereken konuları da açıklayan Op. Dr. Berna Baş, “Mümkün olduğunca gece, tek başınıza araç kullanmayın. Yanınızda bir yakınınızın olması yolculuğun daha güvenli olmasını sağlayacaktır. Açık renkli ve özellikle sarı renkli camlar, mavi ışığı süzerek daha net bir görüşün elde edilmesini sağladığı için gece direksiyon başına geçildiğinde bu tarz gözlükler kullanılmalıdır. Yan aynaları daha sık kullanmaya özen gösterin. Özellikle yaya geçidi ve kavşaklarda çok daha dikkatli olun” dedi.
İHA