Göz tansiyonu (glokom) tedavisinde erken tanı hayat kurtarıyor!

Göz tansiyonu diğer ismiyle glokom, hasarın en az seviyede kalması için hızlı tedavi gerektiren bir hastalıktır. Bunun için de erken tanı önem taşır. Konu ile ilgili bilgi veren Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. İlker İncebıyık da göz tansiyonu hastalığında hızlı teşhisin önemine vurgu yaptı. Tedavide görme sinirindeki hasarın ilerlemesini engellemenin amaçlandığını anlatan İncebıyık, ailesinde göz tansiyonu öyküsü bulunanların daha dikkatli olmalarını söyledi.

Göz tansiyonu(glokom) göz içi basıncının artması ve bunun sonucu olarak ışık uyarılarını beyine ileten görme sinirinin (optik sinir) hasarlanmasıdır. Gözümüzün içinde bir sıvı dengesi vardır, göz içi sıvısı bir yerden üretilir, başka bir yerden ise tahliye edilir. İşte bu devir daim sisteminin bozulması, sıvının üretilip tahliye edilememesi durumunda göz içi basıncı artar. Bu basınç artışı görme sinirini inceltir ve bu durum kalıcı körlük yapabilir. Her yaşta görülebilmekle birlikte özellikle 40 yaşın üstünde ve ailesinde göz tansiyonu öyküsü olan bireylerde daha sık görülür.

Reklam
Reklam

Göz tansiyonu çoğunlukla belirti vermeden sinsice ilerler, görme alanının öncelikle dış tarafını daraltır, en son evrede santrali (merkezi görmeyi) etkiler ve bu sebeple hastalar son evredeyken gelirler. Bu noktada göz tansiyonu maalesef geri dönüşü olmayan bir hasar bırakmış olur. Bu sebeple göz tansiyonu hastalığında erken tanı çok önemlidir. Bunun dışında baş ağrısı, ara ara olan bulanık görme, ışıkların etrafında hareler görme gibi şikayetler görülebilir.

Tanıda tonometre cihazı ile ölçülen göz içi basıncının yüksek saptanması uyarıcı olabilir. Bunun dışında görme alanı testinde daralma, retina muayenesinde görme sinirinde çukurluk görülmesi ve rnfl testinde görme sinirinde incelme tespit edilmesi ile göz tansiyonu tanısı konulur.

Göz tansiyonu tedavisinde amaç; görme sinirindeki hasarın ilerlemesini engellemek ve hastalığı o noktada tutmaktır. Hasar gören sinir liflerini geri getirmek maalesef mümkün değildir. Tedavide göz içi basıncını düşüren damla tedavileri çoğunlukla yeterli olmaktadır. İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda da çeşitli cerrahi tedaviler uygulanmaktadır.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: