Deniz Feneri programının sembol sunucusu Uğur Arslan ile 4 Kanal 7 yöneticisi İstanbul’da gözaltına alınıp Ankara’ya götürüldü.
Almanya’daki Deniz Feneri e.V. Derneği’ne yardım toplamak için yapılan programların sembol sunucusu Uğur Arslan ile Kanal 7 yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 5 kişi, Türkiye’deki Deniz Feneri soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Tatilde olan ve hakkında yakalama kararı olan zanlı Mustafa Bölükbaşı savcılığa teslim oldu. 4 zanlı ile birlikte uçakla Ankara’ya getirilen ve bir dönem Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’nin başkanlığını da yapan Arslan’ın, yardım toplamak için hazırlanan ve hem Almanya hem Türkiye’deki Kanal 7’de yayınlanan programların sunuculuklarını yaparak suç örgütüne yardım ettiği, Almanya’dan toplanan paraların kuryeliğini yaptığı öne sürüldü.
Kanal 7 Mali İşler Koordinatörü Harun Kapıyoldaş’ın da Almanya’daki dernekten 4 teslimatta aldığı 350 bin euro’yu Türkiye’ye getirdiği iddia edildi.
ilk iki dalgada, eski RTÜK Başkanı Zahid Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Kanal 7 Yönetim Kurulu üyesi İsmail Karahan, Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik ile derneğe yapılan bağış paralarının toplandığı Ali Solak tutuklanmıştı. Üçüncü dalgada İstanbul’da önceden belirlenen adreslere baskın yapıldı. Kanal 7 Planlama ve Teknik Daire Başkanı Muzaffer Şafak, Kanal 7 muhasebe görevlisi Mustafa Bölükbaşı ile Beyaz Holding yetkilisi Ayşenur Sezgin İstanbul’da gözaltına alındı.
Telefonla açıklama Arslan, cep telefonuyla kendisine ulaşan AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındığını, toplam 5 kişi olduklarını, aralarında Kanal 7 yöneticilerinin de bulunduğunu ifade etti. 5 kişi uçakla Ankara’ya götürüldü ve Ankara Emniyeti KOM Şubesi’ne getirildi.
Savcılığın, Almanya’daki Deniz Feneri e.V.’nin amacının, “dünyanın hemen her yerindeki fakir-fukaraya yardım etmek” olmasına karşılık, özellikle İslam ülkelerinden yoksulların görüntülerini alıp, bunlara kısıtlı sayıda eşya gönderilmesini filme çekerek, yardım programları yapıldığını saptadığı belirtildi.
Almanya’daki savcılığın da toplanan paraların sadece yüzde birinin dağıtıldığını, sadece Kurban Bayramı’nda kişi başı 120 eurodan, 60 bin kişiden para toplanmasına karşılık, en fazla 300 kurban kesildiğini saptadığı da öğrenildi. Buna rağmen, farklı çekim teknikleriyle kesilen kurban sayısının yüksek gösterildiği, bu görüntülerin de Türkiye’de Kanal 7’den Avrupa’da da Kanal 7int.ten yayınlandığı belirlendi. Arslan’ın yurtdışı etkinliklerde de sunuculuk yaptığı ifade edildi. Alman savcılığı, Arslan’ın sunuculuğunu yaptığı Ludwigshafen konserinde salona dolan gurbetçilerden para toplanmasını, kasalara konulmasını, tüm aşamalarıyla kayda aldırmıştı. Arslan’a, Deniz Feneri’nin Almanya ve Türkiye’deki ilişkileri konusunda sorular yöneltileceği öğrenildi. Daha önce ifadesi alınan Arslan’ın yeni bilgiler ışığında sorgulanacağı öğrenildi.
İstanbul’da gözaltına alınan sunucu Uğur Arslan Ankara’ya götürülmek için havaalanına getirildi. Arslan’ı gören bazı vatandaşlar birlikte fotoğraf çektirdi.
Hedef, paraları getiren kuryeler Milliyet’in aldığı bilgiye göre, savcılık 3. aşamada, Türkiye’ye para getirilmesi organizasyonunda yeralan kuryeler üzerinde çalışma başlattı. Kanal 7’ye aktarıldığı iddia edilen paraların parça parça ülkeye sokulmasında görev aldıkları tespit edilen zanlıların, para tranferlerinde aldıkları görevle ilgili sorgulanacakları öğrenildi. Zanlılardan Harun Kapıyoldaş’ın, paraların yurtdışından Türkiye’ye getirilmesinde rol oynadığı ileri sürülüyor. 2003-2006 arasında Almanya’daki Deniz Feneri e.V. Derneği yöneticilerinden teslim alarak Türkiye’ye getirilen 7 milyon 158 bin 500 euro’nun belgesi, savcılık soruşturma dosyasına girmişti. Söz konusu belgede, dernek yöneticisi Firdevsi Ermiş’in Harun Kapıyoldaş’a 4 teslimatta 350 bin euro verdiği, bu paranın belgeye borç olarak yazıldığı görülüyor. Şüphelilerin ifadelerinin tamamlanmasının ardından tutuklanıp tutuklanmayacakları belli olacak.Bu arada, Harun Kapıyoldaş’ın soruşturmanın başından itibaren savcılığın “hedef isimler” listesinde olduğu ifade edildi.