TRABZON (İHA) - Uzmanlar, göz sağlığı konusunda vatandaşları uyararak, basit bir problemde bile doktora gidilmesi gerektiğini bildirdi. Trabzon Numune Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Operatör Dr. Ethem Coşkuner, insanın en önemli organlarından olan gözün sağlığını tehdit eden 7 önemli tehlikenin bulunduğunu belirtti. Dr. Çoşkuner, bu tehlikelerin önemsiz görülmesi halinde gözün görme yeteneğinin kaybolabileceğini ifade ederek, göz sağlığını tehdit eden 7 büyük tehlikeyi şu şekilde sıraladı:
"- Sürekli kırmızılık: Kızarıklık ciddi veya önemsiz bir göz problemine bağlı olabilir. Ancak genellikle ciddi bir hastalıkta diğer belirtiler de mevcuttur. Başka bir semptom yoksa bile olağan dışı bir kızarıklık devam ediyorsa doktorunuz tarafından görülmelidir.
- Devam eden ağrı veya gözde veya çevresinde rahatsızlık hissi: Sağlıklı bir göz ağrı yapmaz. Vücudun orasında burasında hafif ve gelip geçici ağrılar olabilir. Göz de buna dahildir. Ancak sürekli ağrı normal değildir.
- Görme bozukluğu: Göz görmek içindir ve en önemli tehlike sinyallerinden biri görme problemidir. Görme bozukluğu birçok şekilde olabilir. Örneğin yakın veya uzakta detaylar bulanıklaşabilir. Böyle bulanıklaşma sıklıkla basit bir gözlük gereksinimidir. Ciddi değildir ve körlüğe neden olmaz. Ancak bulanık görme diyabete, hipertansiyona, zehirlenmeye ve daha birçok ciddi probleme bağlı olabilir. Periferik görme kaybı gözde veya beyinde önemli bir hastalığa bağlı özellikle kötü bir sinyaldir. Çift görme diğer bir kötü semptomdur. Herşeyi 2 tane görmek gözlerin düzgün pozisyonda olmadığını ifade eder. Genellikle beyin tarafından gözlerin kontrol edilmesinde bir probleme bağlıdır. Sarhoşken olduğu gibi geçici olabilir. Persistan çift görme kötü bir belirtidir. Bazen bir gözün önünde aniden uçuşan noktalar belirir. Parlak, beyaz bir yüzeye veya gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz birkaç çizgi veya noktayı kastetmiyorum. Küçük sinekler gibi önünüzde dans eden yüz veya bin noktayı kastediyorum. Bu noktalar, gözün gerisindeki jel olan vitre sıvısı içine dağılmış hücrelerdir. Bu hücreler, kanamaya bağlı kırmızı kan hücreleri veya enfeksiyona bağlı beyaz kan hücreleri olabilir. Ne kanama ne de enfeksiyon göz içinde istenen bir şey değildir.
- Şaşı gözler: Çocuklukta veya erişkinde sonradan bir gözün içine veya dışına dönmesi, beyinde gözlerin kontrolünün kaybolduğunu gösterir. Bu durum göz görmediği için ve beyne hangi doğrultuya baktığını anlatamadığı için gelişebilir. Veya beyin kontrol sistemlerinin kendisi bozulmuş olabilir.
- Büyüyen kitleler: Göz üzerinde veya kapaklar üzerinde şişlikler ve kitleler kanser, enfeksiyon veya görmeyi bozan diğer anormal durumlara bağlı gelişebilir. Birçok küçük et beni ve siyah benler kapaklar üzerinde zararsızca gelişebilir. Ancak bazen gittikçe büyüyen anormal kitleler vardır. Spontan olarak kanayanlar kesin olarak kötü huyludur.
- Sürekli kabuklanma ve sekresyon: Gözün yüzeysel enfeksiyonları irritasyona neden olarak gözden veya kapak kenarlarından yapışkan, iltihaplı akıntıya yol açar. Bu akıntı kirpik diplerinde ve köşelerde kuruyunca sert kabuklar oluşur. Göz yüzeyi enfeksiyona dirençlidir. Ancak ince yüzeysel hücre tabakası sıyrıldı ise örneğin katarakt lens takarken veya sertçe gözler ovuşturulduğunda, yüzeysel mikroplar hassas derin dokulara girebilir ve hızla çoğalır. O nedenle enfekte bir göz sağlıklı bir göze zarar vermeyen önemsiz sıyrıklardan bile zarar görebilir. Bu tip enfeksiyonlar uygun antibiyotik kullanımı ile temizlenmelidir.
- Pupilla değişiklikleri: Normalde, pupillalar (irisin merkezindeki siyahlık) yuvarlak veya iki gözde eşit büyüklüktedir. Pupilla büyüklüğü göz içine giren ışık miktarını ayarlar ve beyin tarafından kontrol edilir. Muayenenin önemli bölümlerinden biri pupilla muayenesidir. Çünkü bu beyinle normal veya bozuk sinir bağlantılarının sonucunu gözlemenin en kolay şeklidir. Ayrıca gözün kendisinin ciddi hastalıkları da pupilla değişikliğine yol açar. O nedenle düzensiz bir pupilla veya iki göz arasında büyüklük farkı önemli bir tehlike sinyalidir."