Gözünün numarası olmayan yanlış gözlük kullanmanın insanın gözünü bozmayacağını söyleyen Opr. Dr. Eriz, gözlük kullanmanın amacının net görmeyi sağlamak olduğunu, net görmenin sağlanamadığı takdirde gözde kayma ve tembellik olabileceğini kaydetti. Eriz, "Yanlış gözlük kullanımı sonucu gözde bozukluk meydana gelmez. İnsan bulanık görür, başı ağrır, yorulur ama gözü bozulmaz. 1970-1980'li yılların refleks bozukluğu teorilerinde bunun üzerinde duruluyordu. Fakat günümüzde bir insanın göz derecesinin doğuştan 20-30 yaşına kadar ne olacağı sadece genetik kodlarında kayıtlı. Bunun elinin ayağının, gözünün kulağının büyümesi gibi bu organların büyümesinin değiştirilemeyeceği gibi gözünün de hangi numaraya geleceğine değiştirmemize imkan yok. O yüzden aileler bu çocuğun gözünü erkenden tedavi ettirelim, gözünde miyop varsa müdahale ettirelim gibi bilinçte oluyorlar. Bu da anlamlı ya da sonuç alınacak bir çaba değil. Gözlük kullanmamızın amacı gözdeki dereceyi tedavi etmek değil. Gözlük kullanmamızın amacı insanın net görmesini sağlamak" dedi.
Gözün net görmediği takdirde gözde kayma ve tembellik meydana gelebileceğine dikkat çeken Eriz, "Özellikle çocukluk düzeyinde bu önemli. Çocuk yaşında bunun üzerine gidilip tedbir alınmazsa, yaş 12-13'ü yaşı geçtikten sonra zihinsel gelişim oturacağı, belli bir noktaya geleceği için daha sonra düzeltilemez. O yüzden çocukların iki yaş itibariyle her yıl ve okul öncesi mutlaka muayene edilip ondan sonra yıllık takiplerinin yapılması gerekir. Gözler arasında farklılık ya da kayma tespit edilirse kapama tedavisi mutlaka yapılmalı" diye konuştu.
Gözlük kullanımında yanlış bilinen bir noktaya daha değinen Eriz, konuşmasına şöyle devam etti:"'Gözlüğü bir senedir takıyorum, gözlüğün numarası artıyor. 3 senedir takıyorum hala düşmedi' gibi sözler için gözlük verilmiş bir şey değil. Gözlüğü taktığı sürece net görür. Sağ gözü zayıftır yolun karşına geçerken aracı göremez ve hayatı tehlikeye girer. O nedenle gözlük mutlaka kullanılmalı."