Gözü bulanmak ne demek? Gözü bulanmak TDK sözlük anlamı nedir?

Atasözleri ve deyimler, bazı olayları ve durumların özünü ifade etmek için kullanılırlar. Ortaya ne zaman çıktığı bilinmeyen bu kalıplaşmış sözcükler, anlatımı çarpıcı hale getirmek için genel olarak mecaz anlam ile kullanırlar. Birleşik fiiller de diğer sözcüklerle birlikte kullanılan kalıplaşmış sözlerdir. Atasözleri, deyimler ve birleşik fiiller anlatımı kolaylaştırır. Gözü bulanmak de bu anlatıma uyan ve Türkçenin zengin bir dil olmasına katkı sağlayan sözlerden biridir. Gözü bulanmak ne demektir?

Atasözleri ve deyimler çoğu zaman kaynağını gerçek bir durumdan alan ancak bunu gerçek dışı bir şekilde ifade eden sözlerdir. Birleşik fiiller ise ifade etmeyi kolaylaştıran sözlerdir ve deyimlerde de kullanılırlar. Atasözleri, deyimler ve birleşik fiiller hayatın her alanında kullanılan ve ifade yeteneğini arttıran sözlerdir. Bu sözlerden biri olan Gözü bulanmak, TDK sözlükte ne anlama gelir? Gözü bulanmak TDK sözlük anlamı ve örnek cümleler…

Gözü bulanmak Ne Demek? Gözü bulanmak TDK sözlük anlamı nedir?

  • Gözü bulanmak TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.
Reklam
Reklam

Gözü bulanmak TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. bulanık görmeye başlamak

Gözü bulanmak ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

göz açamamak göz açıp kapayıncaya kadar göz açtırmamak
göz alabildiğine göz ardı etmek göz atmak
gözaydın etmek gözaydına gelmek gözaydına gitmek
göz boyamak göz değmek göz dikmek
göz doldurmak göz doyurmak göz etmek
göz gezdirmek göz gördüğünü ister göz göre göre
göz görmeyince gönül katlanır göz görür, gönül katlanır göz gözü görmemek
göz kamaştırmak (veya almak) göz kaş süzmek göz kesilmek
göz kırpmadan göz kırpmak göz kırpmamak
göz koymak göz kulak olmak göz (veya gözünün) kuyruğuyla bakmak
göz süzmek göz (veya gözünün) ucuyla bakmak göz ucuyla görmek
göz ucuyla süzmek göz var, izan var göz yıldırmak
göz yummak göz yummamak gözden çıkarmak
gözden (veya gözünden) düşmek gözden geçirmek gözden gönülden çıkarmak
gözden ırak olan gönülden de ırak olur gözden ırak tutmak gözden ırak tutulmak
gözden (veya gözünden) kaçırmak gözden (veya gözünden) kaçmak gözden kaybetmek
gözden kaybolmak gözden nihan olmak gözden (veya gözünden) sürmeyi çalmak (veya çekmek)
gözden uzaklaşmak gözden uzak tutmak göze almak
göze batmak göze çarpmak göze diken olmak
göze gelmek göze girmek göze görünmek
göze görünmemek göze yasak olmaz gözle görülür, elle tutulur hâle gelmek
gözle yemek gözleri bayılmak gözleri berraklaşmak
gözleri buğulanmak (veya bulutlanmak) gözleri çivilenmek gözleri çakmak çakmak (olmak)
gözleri çukura gitmek (veya kaçmak) gözleri dolmak (veya dolu dolu olmak) gözleri dönmek
gözleri fıldır fıldır olmak gözleri fıldır fıldır etmek gözleri ışıklı (olmak)
gözleri kan çanağına dönmek (veya kanlanmak) gözleri kapanmak gözleri parlamak (veya parıldamak)
gözleri sulanmak gözleri süzülmek gözleri şıldır şıldır dönmek
gözleri takılıp kalmak gözleri velfecri okumak gözleri yaşarmak
gözleri yuvalarından (veya evinden) fırlamak (veya uğramak) gözlerinde şimşek çakmak gözlerinden okumak
gözlerine inanamamak gözlerine mil çekmek gözlerini bayıltmak
gözlerini belertmek gözlerini bitirmek gözlerini devirmek
gözlerini fal taşı gibi açmak gözlerini kaçırmak gözlerinin içi gülmek
gözlerinin içine kadar kızarmak gözü (veya gözleri) açılmak gözü akmak
gözü alışmak gözü almamak gözü arkada kalmak
gözü büyükte olmak gözü çıkasıca gözü dalmak
gözü değmek gözü doymak gözü dönesi
gözü (veya gözleri) dönmek gözü dumanlanmak gözü dünyayı görmemek
gözü gibi sakınmak (veya saklamak veya esirgemek) gözü gibi sevmek gözü gitmek
gözü gönlü açılmak gözü görmemek gözü görmez olmak
gözü göz değil gözü hiçbir şey görmemek gözü ısırmak
gözü ilişmek gözü (veya gözleri) kamaşmak gözü kalmak
gözü (veya gözleri) kararmak gözü (veya gözleri) kaymak (veya kaçmak) gözü kesmek
gözü kesmemek gözü kızmak gözü korkmak
gözü kör olsun gözü (veya gözleri) okşamak gözü olmak
gözü (veya gözleri) (bir şeyde veya bir şeyin üzerinde) olmak gözü olmamak gözü sönmek
gözü su içmemek gözü (veya gözleri) takılmak gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz
gözü toprağa bakmak gözü tutmak gözü uyku tutmamak
gözü (veya gözleri) üstünde kalmak gözü yememek gözü yılmak
gözüm! gözüm çıksın (veya kör olsun) gözüm görmesin
gözün aydın! gözün ... görsün gözünde
gözünde büyümek gözünde büyütmek gözünde olmamak
gözünde (veya gözlerinde) şimşek (veya şimşekler) çakmak gözünde tütmek gözünden kıskanmak
gözünden (veya gözlerinden) uyku akmak gözünden (veya gözlerinden) yaş (veya yaşlar) boşanmak gözüne (veya gözlerine) bakmak
gözüne batmak gözüne çarpmak gözüne diken olmak
gözüne dizine dursun gözüne girmek gözüne hiçbir şey görünmemek
gözüne ilişmek gözüne karasu inmek gözüne kestirmek
gözüne sokmak gözüne uyku girmemek gözünü (veya gözlerini) açmak
gözünü açmak gözünü açmak gözünü açmak
gözünü ağartmak gözünü alamamak gözünü almak
gözünü ayırmamak gözünü bağlamak gözünü çıkarmak
gözünü daldan budaktan (veya çöpten) esirgememek (veya sakınmamak) gözünü (veya gözlerini) dikmek gözünü doyurmak
gözünü dört açmak gözünü (veya gözlerini) duman bürümek gözünü gözüne dikmek
gözünü hırs bürümek gözünü ... hırsı bürümek gözünü (veya gözlerini) kan bürümek
gözünü (veya gözlerini) kapamak gözünü karartmak gözünü (veya gözlerini) kırpmadan
gözünü kin bürümek gözünü korkutmak gözünü (veya gözlerini) oymak
gözünü sevda (veya aşk) bürümek gözünü sevdiğim gözünü seveyim
gözünü toprak doyursun gözünü üstünden ayırmamak gözünü yıldırmak
gözünü yummak gözünü yummak gözünün bebeği gibi sevmek
gözünün çapağını silmeden gözünün içine baka baka gözünün (veya gözlerinin) içine bakmak
gözünün üstünde kaşın var dememek gözünün yaşına bakmamak gözünün önüne gelmek
gözünün önünü görmemek ... gözüyle bakmak gözüyle görmek
gözüyle (veya gözleriyle) tartmak
Anahtar Kelimeler: