İSTANBUL (İHA) - Özellikle son zamanlarda bankaların kredi faizlerinin düşmesi, vadelerinin uzaması ve diğer yatırım araçlarının getirilerinin düşmesi neticesinde gayrimenkule talebin arttığı gözlemleniyor. Bu artan talep, doğal olarak gayrimenkul fiyatlarını da yükseltiyor. Ancak, gayrimenkul alırken paradan ve mal mülkten olmamak için çok dikkat etmek gerekiyor. Çünkü, hisse tapulu, hatta tapusuz, kaçak bina, gecekondu, yıkım kararı bulunan bir bina, istimlak, yeşil alan, yol ve SİT alanı gibi yapılaşma yasağı olan veya kısıtlılığı olan bir arsa, başınızı çok ağrıtabilir. Bu sebeple, kötü sürprizlerle karşılaşmamak, sonradan ah-vah etmemek için, işin uzmanı bir mimar veya mühendisten mutlaka yardım alınması büyük önem taşıyor.
Mimar-Ekonomist Remzi Kozal, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, arsa, tarla gibi binasız bir yer satın almak istenildiğinde, tapu belgesiyle mutlaka çap ve açık arazilerde paftayla yerin kontrol edilip çakıştırılması gerektiğini belirterek, satın alınan yer binalı arsa ise tapu, çap ve projeyle kontrol edilmesinin şart olduğunu bildirdi.
EV, PROJEYE UYGUN MU?
Bir binadan herhangi bir mesken veya işyeri, bağımsız bölüm satın alınıyorsa, önce binanın doğru bina olduğunu tespit için tapu ve çapla kontrol edilmesi gereğine dikkat çeken Kozal, "Sonra, ilgili tapu sicil müdürlüğündeki irtifaka esas onaylı mimari proje üzerinden satın alınacak bağımsız bölümün binadaki yeri ve yüzölçümü tespit edilmelidir. Projeye uymayan bağımsız bölümler yasal değildir. Bunlar, ilave katlar, ilave çatı araları, ruhsat ve projeye aykırı olarak binadaki büyütmeler olabilir.
En yaygın rastlanan ise, zemin ve bodrumdaki işyeri ve dükkanların kaçak olarak büyütülmesidir. Bu büyütme, bina gabarisi dışına taşabileceği gibi binanın ortak alanlarının işyerine katılması şeklinde de olabilir. Siz, 200 metrekarelik bir dükkan satın almışsınızdır, ancak bunun 150 metrekaresi apartmanın ortak alanıdır. İrtifaka esas onaylı mimari projeyi görmeden bunu anlayamazsınız. Buna benzer, bağımsız bölümler arasındaki birleştirmeler, ayırmalar, farklı bağımsız bölümlerin gösterilmesi gibi çokça karışıklık mevcut bulunmaktadır" diye uyardı.
'YIKIM EKİBİ'YLE KARŞILAŞMAMAK İÇİN
Mimar-Ekonomist Kozal, başın ağrıması istenmiyorsa, 'Hisse tapulu ve tapusuz binalarla, kaçak bina ve gecekondulardan' mutlaka uzak durulması gerektiğini kaydetti.
Kozal, "Aksi halde yıkım kararı olan bir binayı satın almış olabilir ve yakın bir zamanda devletin yıkım ekiplerini karşınızda görebilirsiniz. Yine istimlak, yeşil alan, yol, SİT alanı ve jeolojik sakıncalı alan gibi yapılaşma yasağı olan ya da kısıtlılığı olan bir arsayı da satın almamak gerekir ki, bunun için de mutlaka arsaların yeni tarihli imar durumlarının incelenmesi lazımdır" diye konuştu.
Bu arada, birçok yerde depremden hasar görmüş binaların dahi sıvanıp boyanarak çok iyi fiyatlarla el değiştirdiğine dikkat çeken Kozal, "Bu bir faciadır. Deprem hasarlı ya da depreme karşı dayanıksız binalardan daire satın alanlar, aslında kendilerine mesken değil, mezar satın almış oluyorlar" dedi. Kozal, 17 Ağustos 1999 öncesi inşa edilmiş binaların tasfiye edilmesi yerine değerlerinin de üzerinde fiyatlarla el değiştiriyor olmasının son derece sakıncalı ve deprem açısından da büyük risk taşıdığını vurgulayarak, "Bu binalar, testlerden geçirilip sağlamlığı teyit edilmemiş ise, satın almayıp uzak durulması gerekmektedir" açıklamasında bulundu.