Rize’de Kalkandere’de yaşayan evli 2 çocuk babası 34 yaşındaki Sabri Turaboğlu, iddiaya göre 13 Kasım Pazar günü saat.15.00 sıralarında evinin tavanına tadilat yaparken gözüne yabancı bir cisim kaçtı. Bir anda tadilatı bırakarak yere oturan Turaboğlu, kısa bir süre gözünü açmaya çalıştı. Zorlanınca ailesine haber veren genç adam, hemen hastaneye götürüldü. Edinilen bilgiye göre yapılan ilk muayenelerde yabancı cismin gözün arkasına kaçtığı belirlenirken hastanın tedavisine İstanbul’da devam edilmesine karar verildi. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne gelen hasta hemen ameliyata alındı. Başarılı geçen operasyonla genç adamın gözünün arkasına kaçan yabancı cisim çıkarıldı. Bir anda yaşadığı kazayla gözünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Turaboğlu, başarılı tedavi sürecinin ardından takip edilmek üzere taburcu edildi.
Ameliyatı ekibiyle birlikte gerçekleştiren Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Göz Kliniği İdari Sorumlusu Doç. Dr. Altan Özal da hastanın son durumu ve ameliyata ilişkin bilgi verdi. Doç.Dr. Özal tadilat işlemlerinin koruyucu malzemeler kullanılmadan yapılması halinde geri dönüşü olmayan problemlerin meydana gelebileceğini ifade ederken önlemlerin önemine dikkat çekti. Turaboğlu ise kazayı ve sonrasında yaşadıklarını anlattı.
Hastanın durumu ve gerçekleştirilen operasyona yönelik konuşan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Göz Kliniği İdari Sorumlusu Doç. Dr. Altan Özal, “Hastamız Rize’den geldi, bize acil olarak başvurdu. Rize’de evinde çalışırken, tadilat işleri yaparken göz içerisine bir yabancı cismin gelmesi neticesinde ani görme kaybıyla bize müracaat etti. Çok ciddi bir göz yaralanması mevcuttu. Hemen müdahale edilmezse gözünü kaybetme riskiyle karşı karşıyaydı. Hastanın kornea, iris tabaklarında yabancı cisme bağlı bir zedelenme mevcuttu, keskin bir yabancı cisimdi. Biz kornea, iris tabalarını onardık. Aynı anda göz içerisindeki yabancı cismi de çıkarma işlemi için vitreoretinal cerrahi operasyonunu gerçekleştirdik. Göz içinde kanama ve retinada ciddi yırtıkları vardı. Bundan dolayı vitreoretinal cerrahi işlemi yapmamız çok elzemdi, bu işlemleri aynı anda gerçekleştirdik. Göz içerisindeki yabancı cismi çıkararak diğer dokuları onararak hastanın görmesine kavuşmasını sağladık” ifadelerini kullandı.
Tadilat işlemleri yaparken kullanılacak koruyucu malzemelerin büyük hasarların önüne geçtiğine vurgu yapan Doç. Dr. Altan Özal, “Hastanın göz içerisindeki yırtıkları olduğu için beraberinde bir tamponat madde de koyduk. Bundan dolayı hasta şu anda göz içerisinde gaz olduğu için bir süre göremeyecek ama yaklaşık 1 ay içinde görmesine kavuşacak. Tabi ki de önlem çok önemli ev ve iş kazalarında çok sıklıkla görebiliyoruz. Bu tarz tadilat işleri yapılırken ya da işyerlerinde çalışırken muhakkak koruyucu gözlük kullanmalarını öneriyoruz. Basit bir koruyucu gözlükle hiç bunlara gerek kalmadan hastalarımız bu işlemleri rahatlıkla gerçekleştirebiliyorlar. Bunlar anında ve yeterli imkanlarla müdahale edilmezse gözün tamamının kaybıyla sonuçlanan ciddi rahatsızlıklara neden oluyor. Hastanın medikal tedavisini de planladık evde ilaçlarına devam edecek. Özellikle erken dönemde enfeksiyon riskinden dolayı dış ortama maruziyeti biraz azaltması gerekiyor” dedi.
Tadilat yaparken neredeyse gözünden olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan 34 yaşındaki Sabri Turaboğlu, “Pazar günü saat 15.00 sıralarında kendi evimin bodrumunda çalışırken, beton kırarken bir parça gözüme geldi. Hastaneye başvurduk. Ben gözüme beton parçası geldi zannettim ama sonradan Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittiğimizde hocalarımız bunun beton parçası değil aslında metal bir cisim olduğunu ve epey bir içeriye doğru geçtiğini söyledi. Direkt sevkimizin İstanbul’a yapılmasını söylediler. Onun üzerine buraya geldik. Kendi evimin bodrumunu alt kattan mantolama yapıyordum. Strafor yapıştırma yapıyordum, bunun için de ufak beton kıymıkları vardı. Onları murç, çekik yardımıyla ufak kırıyordum. Strafora harç sürüp tavana yapıştırmak için bir anda çekiçle vurduğum zaman metal bir parça fırlayıp gözüme geldi. Bir anda murcu, çekici attım, hemen düşmemek için iskeleye oturdum.
Cisim içeride hareket ediyor, hareket ettikçe dokuları zedeliyor biz de onun için pazar günü akşam Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden çıktık. 23 saat üzerine İstanbul’da beni ameliyata aldılar, bu da tabi büyük bir başarı, zarar vermemesi için bir an önce alınması gerekiyor. Hocamızın söylediği göz merceğine gelmemiş bu iyi bir şey, ‘yarım santim aşağı vursa gözü kaybederdik’ dedi hocamız. Bu metal parça dokuları bayağı bir zedelemiş, biz onu aldık dediler, bize verdiler. Hocamız ‘Onun oluşturmuş olduğu bir boşluk var, boşluğa biz gaz bastık’ dedi. Hep yaptığımız şeyler; biz Türk halkı olarak bize bir şey olmaz diyoruz. Gözlük de yanımda bütün koruma yanımda ama yapmıyoruz. Bu da bir ders olsun benim gibi olan kişilere. Hocamız ‘bir daha gözlük takmadan yapar mısın’ diyor yapılır mı hocam diyorum, böyle bir şey. Bu kadar acıları çektik” şeklinde konuştu.
Oğlunun gözüne vida girmesi sonrası Rize’den İstanbul’a geldiklerini anlatan baba Yunus Turaboğlu, “Oğlum evinde mantolama yaparak çalışıyordu. Çekiç ve murçla tavanı kırarken oradan bir parça gözüne atlıyor. Oğlum aradı ‘baba böyle böyle’ diye hemen gel dedim. Ben ve ufak bir oğlum olsa tamamız ama bu oğlum o kadar dikkatli bir çocuk ki kesinlikle yanlış bir şey yaptıramazsın, olacağı varmış” ifadelerini kullandı.
(İHA)