SİNAN DOĞAN - Brezilya'nın kuzeyindeki Altamira hapishanesinde çıkan olaylar sonucu 57 kişinin hayatını kaybetmesi, Güney Amerika'da yaşanan şiddet olaylarını yeniden gündeme getirdi.
Güney Amerika ülkelerinde hapishanelerin aşırı dolu olması, şiddet, güç yönetimi ve bu koşulların sebep olduğu yaşamsal sorunlar sık sık isyanlara yol açıyor.
Kıtadaki 7 ülkede 1992'den bugüne yaşanan cezaevi ayaklanmalarında 992 kişi hayatını kaybetti.
Brezilya'da 1992'de Sao Paulo kentinin hemen dışındaki Carandiru Hapishanesi'nde çıkan bir isyanı bastırmak isteyen güvenlik güçleri ile mahkumların çatışmasında, 111 mahkum öldürüldü.
Venezuela'nın kuzeyindeki Maracaibo kentinde bulunan Sabaneta Cezaevi'nde de 1994'te meydana gelen isyan sırasında bazı tutukluların 3 bloku ateşe vermesinin ardından 121 mahkum can verdi. İsyanın çeteler arasındaki güç paylaşımından kaynaklandığı belirtildi.
Honduras'ta, 13 Nisan 2003'te La Ceiba kentinin El Porvenir cezaevindeki isyanı sırasında çıkan çatışmalarda 86 kişi öldü. Yetkililer, isyanın iki çete arasında başlayan yumruklaşmayla başladığını belirtti.
Dominik Cumhuriyeti'nin doğusundaki Higuey kentinde de 2005'te kalabalık bir hapishanede çıkan yangında 135 kişi öldü. Yangının, cezaevi şartlarını protesto eden mahkumlar tarafından çıkarıldığı iddia edildi.
El Salvador'un Santa Ana eyaletindeki Apanteos cezaevinde çıkan isyanda 17 mahkum öldü. Polis, kavganın çete liderlerinin kavgasından kaynaklandığını açıkladı.
Şili'nin başkenti Santiago'da 8 Aralık 2010'da bir cezaevinde çıkan yangında en az 81 mahkum öldü. Mahkumların yakınları, gardiyanlar tarafından hapishanenin ana kapılarının kapatıldığını ve itfaiye görevlilerinin içeri girmesine izin verilmediğini iddia etti ancak iddia yetkililer tarafından reddedildi.
Meksika'da Temmuz 2017'de, iki cezaevinde eş zamanlı çıkan isyanlarda Cadereyta kentinde 16, güneydeki Acapulco şehrinde ise 28 kişi hayatını kaybetti.
Venezuela'nın güneyindeki Amazon eyaletinde bir hapishanede 17 Ağustos 2017'de çıkan isyanda 37 kişi can verdi. Yetkililer, olayların tutuklular ve polis memurları arasında yaşanan çatışmadan kaynaklandığını belirtti.
Brezilya'da 2017'nin başında başlayıp yaklaşık bir ay süren isyanlar, Ülkenin kuzeyindeki Amazonas eyaletine bağlı Manaus kentindeki Raimundo Vidal Pessoa Cezaevi 100 mahkumun ölümüne neden oldu. Ayaklanmanın, hapishanedeki rakip uyuşturucu çetelerinin hesaplaşması sonucu çıktığı düşünülüyor.
Venezuela'nın Carabobo eyaletinde 29 Mart 2018'de bir hapishanede, isyan sırasında mahkumlar tarafından çıkartılan yangında 68 kişi hayatını kaybetti. Venezuela polisi, yaptığı açıklamada, yangının hücrelerden toplu kaçış girişimi sırasında "bilinçli" çıkarıldığını kaydetti.
Brezilya'da 11 Nisan 2018'de, kuzeydeki Belem şehri yakınlarındaki bir hapishaneden firar girişiminde en az 21 mahkum öldü.
Brezilya'da Amazonas eyaletinde 27-28 Mayıs'da bir cezaevinde 40 mahkum boğulmuş halde bulundu. Aynı cezaevinde çıkan bir kavga sonucu 15 kişi daha yaşamını yitirdi. Yetkililer, yaşanan olayların çeteler arasında çıkan çatışmalardan kaynaklanmış olabileceğini bildirdi.
Venezuela'nın batısındaki Acarigua kasabasındaki bir hapishanede 25 Mayıs 2019'da çıkan çatışmalarda en az 29 mahkum öldürüldü. Venezuelalı yetkililer olayın çete savaşından kaynaklandığını belirtti.
Paraguay'da 17 Haziran 2019'da çete hesaplaşmasında 10 kişi öldü. Cezaevi yetkilileri, olayın çete içi hesaplaşma nedeniyle yaşandığını kaydetti.
Ekvador'da yıl başından bu yana cezaevlerindeki şiddet ve isyan olaylarında 20 kişi öldü.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Uzmanı Juan E. Mendez tarafından 2015'te yayımlanan raporda, Brezilya'daki hapishanelerin aşırı dolu olduğu ve mahkumlara işkence ve kötü muamelede bulunulduğunun uzmanlar tarafından gözlemlendiği belirtilerek hükümete, cezaevlerindeki şartlara karşı önlemler alması çağrısında bulunulmuştu.
Kolombiya Özgürlük Üniversitesi İnsan Hakları Uzmanı Carlos Nieto Palma da 31 Ağustos 2016'da yayınlanan raporunda, mahkumların cezaevlerinde yaşanan yiyecek kıtlığından ötürü kedi yemeye mecbur bırakıldığına dikkati çekerek, "Devletler, cezaevlerindeki insan haklarını güvenceye almaktan sorumludurlar. Aksi halde vesayet başkalarının eline geçer." ifadelerini kullanmıştı.