AHMET FURKAN MERCAN - BM'nin resmi verilerine göre her 3 kadın ve kız çocuğu biri hayatlarında fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor.
AA muhabiri, "25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü" dolayısıyla dünyadaki kadın ve kız çocuğu yaşadığı şiddet ve istismar oranlarını derledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nu "Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Konvansiyonu"nu (CEDAW) 1979 yılında kabul etmesine rağmen kadınlara ve kız çocuklarına karşı şiddetin (VAWG) önlenme oranı istenilen seviyede değil.
Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) "Kadına Karşı Şiddetin Küresel Fotoğrafı" haritası üzerinde oluşturduğu "WHO Bölgeleri" kıyaslamalarına göre, en yüksek oran yüzde 37,7 ile Güneydoğu Asya bölgesinde kaydediliyor.
Bu bölgeyi, yüzde 37 ile Doğu Akdeniz bölgesi, yüzde 36,6 ile Afrika bölgesi, yüzde 29,8 ile Amerika bölgesi, yüzde 25,4 ile Avrupa bölgesi izliyor.
Harita üzerinde kadına şiddet oranı en düşük kesim ise yüzde 24,6 ile WHO'nun Batı Pasifik bölgesinde yer alıyor.
- 18 yaşına girmeden evlenenlerin sayısı 750 milyon
BM'nin verilerine göre, evli kadınların sadece yüzde 52'si cinsel ilişki, doğum kontrolü ve kişisel sağlık konularında kendi kararlarını verebiliyor.
Dünyada 18 yaşından önce evlenen kadınların sayısı 750 milyon olarak kaydedilirken, kadın sünnetine maruz kalan kadın ve kız çocuğu sayısı ise 200 milyona ulaşmış durumda.
2012'de öldürülen her iki kadından birinin partneri ya da yakın çevresi tarafından öldürüldüğü belirtildi.
Dünyadaki insan kaçakçılığı mağdurlarının yüzde 71'i kadın ya da kız çocuğu. Bu insanların ise her 4'ünden 3'ü cinsel istismara maruz kalıyor.
BM, kadına karşı şiddetten kaynaklı ölümlerin doğurganlık çağındaki kadınlar için kanser kadar ciddi bir ölüm sebebi olduğu uyarısını yapıyor. Yetkililer, bu durumun sıtma ve trafik kazalarının toplamından daha yüksek bir oranda sakat bıraktığına dikkati çekiyor.
- Küresel aksiyon: Turuncu gün
BM Genel Sekreterliği, düzenlediği "Kadına şiddetin sona ermesi için birleş" kampanyasının etkisinin pekiştirilmesi için sivil toplumun, aktivistlerin, hükümetlerin ve BM organlarının harekete geçirebilmek amacıyla 2008 yılında "Turuncu gün" projesini başlatmıştı.
Onuncu yılına giren proje kapsamında katılımcılar, kadın ve kızlara karşı şiddetin olmadığı bir dünyayı ve geleceği sembolize edebileceğine inanılan "Birleş" kampanyasının rengi turuncunun yer aldığı kıyafet ve aksesuar giymeye teşvik ediliyor.
2018 teması "Dünyayı Turuncula: BeniDeDuy" olarak ilan edilen projenin 25 Kasım'dan, Uluslararası İnsan Hakları Günü olan 10 Aralık'a kadar sürmesi planlanıyor.
Önemli binalar ve simgesel kent noktalarının şiddetin olmadığı bir gelecek tasavvurunun öneminin vurgulanması açısından "turunculaşacağı" proje çerçevesinde, kamuya açık etkinlikler de düzenlenecek.
BM'nin "Cinsiyet eşitliğinin başarılması ve kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesi" hedefi, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG) listesinde 5. sırada yer alıyor.