Gregory Van der Wiel'in dolandırıcılık davasında görev uyuşmazlığı oluştu!

Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Hollandalı Gregory Kurtley Van der Wiel'i, toplamda 3 milyon 165 dolar ve 743 bin euro alarak dolandırmakla suçlanan ünlülerin menajeri Ümit Akbulut ve ortağı Sinan Siner hakkındaki davada, asliye ve ağır ceza mahkemeleri arasında görev uyuşmazlığı oluştu.

İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nin suçun 3 yıldan 10 yıla kadar hapsi öngören "Nitelikli dolandırıcılık" kapsamında kaldığı gerekçesiyle dosyaya görevsizlik vermesi üzerine, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi de suçun 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngören "Basit dolandırıcılık" kapsamında kaldığını belirterek "karşı görevsizlik kararı" verdi. Mahkemeler arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildi.

İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Ümit Akbulut ve Sinan Siner katılmadı. Şikayetçi Gregory Kurtley Van Der Wiel'i ise avukatı temsil etti. Sanıklar Ümit Akbulut ve Sinan Siner'e işyerinde çalışan işçisine duruşmanın tebliğ edildiği tutanağa geçti. Söz alan sanık Ümit Akbulut'un avukatı, müvekkilinin şu anda Almanya'da yaşadığını, sağlık sorunlarıyla gelemediğini belirtti. Ayrıca karşı görevsizlik kararı verilerek dosyanın yeniden asliye ceza mahkemesine gönderilmesini talep etti.

Reklam
Reklam

SAVCI DA KARŞI GÖREVSİZLİK TALEP ETTİ

Bunun üzerine esas hakkındaki mütalaa veren duruşma savcısı, şikayetçi futbolcu Wiel'in imaj danışmanlık hizmeti amacıyla sanıklarla tanıştığı, sanıkların eylem ve fikir birliği içerisinde hileli hareketlerle şikayetçiyi kandırarak menfaat temin ettiklerinden dolayı "dolandırıcılık" suçundan dosyanın Uzlaştırma Bürosu'na gönderildiğini, ancak tarafların uzlaşmamaları üzerine asliye ceza mahkemesine iddianame düzenlendiğini belirtti. İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nin ise suçun TCK'nin 158/1-f ve 158/2. maddesinde (3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngören) belirtilen "Nitelikli dolandırıcılık" olduğu kanaatiyle görevsizlik kararıyla dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdiği anlatılan mütalaada, sanıklar hakkında daha önce "Nitelikli dolandırıcılık" suçundan takipsizlik kararı verilmiş ve kesinleşmiş olduğu, ayrıca sanıkların eylemlerinin TCK 157/1. maddesinde belirtilen "Basit dolandırıcılık" kapsamında kaldığı belirtilerek dosyaya karşı görevsizlik kararı verilmesi ve görev uyuşmazlığının çözülmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesi talep edildi.

Reklam
Reklam

WİEL'İN AVUKATI: AMAÇ AKLANMAK DEĞİL, YARGILANMAMAK

Şikayetçi Gregory Kurtley Van Der Wiel'in avukatı, "Banka yoluyla yaptığımız 4,5 milyon dolarlık havale sözkonusu. Amaç aklanmak değil, yargılanmamak. Biz mahkemenizin görevli olduğunu düşünüyoruz. Mütalaaya katılmıyoruz" dedi. Sanıkların avukatları ise mütalaa yönünde karar verilmesini talep ettiler.

GÖREV UYUŞMAZLIĞINI BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ÇÖZECEK

Mahkeme heyeti, mütalaaya uyarak asliye ceza mahkemesinin görevsizlik kararına karşı görevsizlik kararı verdi. Heyet, görev uyuşmazlığının çözülmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine hükmetti.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şikayetçi futbolcu Wiel'in 2016 yılında Fenerbahçe'de oynadığı ve imaj danışmanlığı hizmeti sunan isimler aradığı, sanıkların dünyaca ünlü boksör Floyd Mayweather ile fotoğraflarını görmesi üzerine bu şahıslarla sosyal medya üzerinde tanıştığı, daha sonra da menajeri ile birlikte sanıklarla Tarabya Oteli'nde görülştükleri belirtildi. Sanık Ümit Akbulut'un Tarabya Oteli'nin sahibi olduğunu ve diğer sanık Sinan Siner'i de ortağı olarak tanıttığı, ayrıca sanık Ümit Akbulut'un İçişleri Bakanı'nın da amcası olduğunu söylediği, kendisine Türkiye'nin tanıtımı için para verdiğini, bu şekilde dünyaca tanınan kişileri Türkiye'ye getirdiğini, bu kapsamda ünlü boksör Floyd Mayweather'ın getirebileceklerini söylediği ifade edildi. İddianameye göre, Wiel'e kendisine ait olduğunu söylediği lüks siteden, 4 villa sattığından bahisle toplam 3 milyon 165 dolar ve 743 bin euro para aldığı kaydedildi. Sanık Ümit Akbulut'un, kendilerinden şüphelenerek parasını geri isteyen Wiel'i, "Ortada ev filan yok. Tüm ödemeler imaj çalışması için yapıldı. Para falan yok. Burası Türkiye. Benim ne kadar güçlü olduğumu görürsün. Bir telefonla on kişiyi öldürtebilirim" diyerek tehdit ettiği öne sürüldü. Sanıklar Ümit Akbulut ve Sinan Siner'in "Dolandırıcılık" suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar ve "Tehdit" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar olmak üzere toplam 1,5 yıldan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Reklam
Reklam

(DHA)