Grip aşısının etkinliği ve kimlerin aşıdan fayda görüp görmeyecekleri hep tartışmalıdır. Bir tarafta bu aşının tamamen yararsız olduğunu ileri sürenler olduğu gibi, diğer tarafta ise herkesin mutlaka aşılanması gerektiğini savunanlar yer alır. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Mynet okurları için yazdı.
Kısa adı CDC olan (Centers for Disease Control and Prevention) Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından birkaç gün önce yapılan açıklama grip aşına karşı olanların eline -en azından bu sene için- çok güçlü bir koz vermiş oldu.
Açıklamada, bu seneki grip aşısında bulunan virüslerden ikisinin Amerika' daki salgınlarda etken olan virüslerle uyuşmadığı ve dolayısıyla grip aşısı yaptırmış olanların aşıdan beklenen faydayı sağlayamayacakları bildiriliyordu.
GRİP AŞISI NEDİR? Grip aşısı, verem aşısı veya kuduz aşısı gibi standart bir aşı değildir. Aşının içeriği, bir önceki sezon en çok hastalık yapan grip virüslerinin türlerine göre her sene yeniden belirlenir. Çünkü, grip virüslerinin antijenik yapıları sürekli olarak değişmektedir.
Bu amaçla, Dünya Sağlık Örgütü' nün dünyanın 80' den fazla ülkesinde 100'ün üzerindeki laboratuarında sürekli olarak hangi tür grip virüslerinin hastalık yaptıkları araştırılır. Elde edilen verilerden tüm dünyada en çok hastalık yapan iki A tipi ve bir B tipi grip virüsü belirlenir ve aşı da bu verilere gör hazırlanır. Aşıda bulunan A tipi virüslerden biri H1N1, diğeri ise H3N2 ailesindendir.
Grip aşı her sene yeniden hazırlanmasına rağmen ideal şartlardaki koruyuculuğu en fazla %70-80 arasındadır. Etkinlik, esas olarak aşı içinde bulunan virüslerle o yıl gribe neden olan virüslerin yapısal özelliklerinin birbirine benzemesi ile ilgilidir. Bu benzerlik ne kadar fazla ise, aşının koruyuculuğu da o kadar yüksek olmaktadır.
Bugüne kadarki 19 grip salgınından 16' sında, aşıda bulunan virüslerle salgın yapan virüslerin aynı veya çok benzer oldukları belirlenmişti.
Oysa CDC' nin raporunda, Amerika' da şu günlerde binlerce kişiyi yataklara düşüren salgının A tipi ‘Brisbane' ve B tipi ‘Yamagata' ailesinden grip virüslerinden kaynaklandıkları bildiriliyor. Aşıda bunların yerine ‘Wisconsin' ve ‘Victoria' ailesinden virüsler yer aldığı için aşının koruyuculuğu beklendiğinden çok düşük düzeylerde olacak.
BU SENEKİ VİRÜSLER İLAÇLARA DA DİRENÇLİ Bu sene Amerika' da salgınlara sebep olan grip virüslerinin bir özelliği de Tamiflu isimli grip ilacına karşı yüksek oranda dirençli olduklarının anlaşılması. Geçen sene virüslerin yüzde 1' inden daha azı bu ilaca direnç gösterirken, bu sene dirençli virüslerin oranının yüzde 5' i bulduğu anlaşıldı.
Tamiflu, grip salgınlarında özellikle risk grubunda olan hastalarda belirtileri hafifletmek ve hastalık süresini kısaltmada faydalanılan bir ilaç. Ayrıca, ilk 30 saat içinde alındığında hastalığın bulaştırıcılığının ve gribe bağlı komplikasyonların azaltılmasında da etkili.
GELELİM NETİCEYE
Amerika' lıların grip aşısından beklenen faydayı sağlayamayacakları anlaşıldığına göre, ‘acaba bizde durum ne', ‘biz de mi boşuna aşı olduk yoksa' diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Şu günlerde Türkiye' de de gripli pek çok hasta var, ancak henüz bu salgınlara yol açan grip virüslerin hangi aileden oldukları, yani ‘alt tipleri' bilinmiyor, ama bizde de Amerika' da hastalık yapan virüslerin etken olması çok muhtemel.
Bilindiği gibi grip özellikle, 65 yaşın üzerinde olanlarda ve kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastalarında ölümcül olabilen bir enfeksiyondur. Grip aşısından beklenen asıl fayda gribin önlenmesi değil, risk grubunda yer alan kişilerde gribe bağlı komplikasyonların ve ölümlerin azaltılmasıdır.
Grip aşısı da zaten herkese değil sadece bu yüksek risk grubuna ‘ya tutarsa' diye yapılmaktadır, ama görüldüğü gibi her zaman da tutmamaktadır.
ahmetrasimk@mynet.com