'Grip mevsimi' yaklaşıyor

İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Selim Badur, bazı durumlarda öldürücü bile olabilen gripten korunmanın tek yolunun aşılanmadan geçtiğini belirtti.

Prof. Badur, aşının yararlı olması için, salgın başlamadan önce yapılması gerektiğini, uygun başlangıç zamanının ise eylül-ekim ayları olduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Selim Badur, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, gribin, 'Influenza' denilen virüsün, solunum yoluyla insan vücuduna girerek, özellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlara yol açan enfeksiyon hastalığı olduğunu söyledi. Prof. Badur, toplumun yüzde 1'ini etkileyen önemli bir sağlık sorunu olan grip enfeksiyonunun, alt ve üst solunum yollarını tutarak, genellikle ateş, baş ağrısı ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterdiğini kaydetti.

Reklam
Reklam

GRİP NASIL BULAŞIR?

Gribin de nezle gibi, hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda, hapşırma ve öksürme yoluyla ve virüs bulaşmış ellerle temas (mesela tokalaşma) sonrasında kolaylıkla bulaştığına dikkat çeken Prof. Badur, hastalığını belirtilerini ise şöyle sıraladı:

"Ateş, titreme, baş, sırt, kol ve bacaklarda ağrı, boğaz ağrısı ve kuru öksürük, halsizlik, iştah kaybı, kas ve eklem ağrısı, bulantı, gözlerde yanma ve burun akıntısı."

Prof. Badur, sağlıklı insanlarda gribin, bir hafta içerisinde kendiliğinden iyileştiğini, ancak, kronik hastalık sebebiyle vücut direnci zayıf kalanlarda, kalp-akciğer hastalığı olanlarda, yaşlılarda ve şeker hastalarında, zatürree, beyin ve kalp kası iltihabı gibi ciddi ve ağır seyredip ölümle sonuçlanabilecek hastalıklar görülebileceği uyarısında bulundu.

HER YIL YENİDEN AŞI

Bu hastalıkla, geçmişte çeşitli yollarla savaşılmasına rağmen henüz tam anlamıyla tedavi edilmediğini vurgulayan Prof. Dr. Selim Badur, halen gripten korunma yollarının başında ve en etkili yöntem olarak aşılanmanın geldiğini ifade etti. Prof. Badur, aşının yararlı olması için, salgın başlamadan önce yapılması gerektiğini, uygun başlangıç zamanının ise eylül-ekim ayları olduğunu belirtti. Prof. Badur ayrıca, aşıyla kişilerin yıl boyunca korunmuş olacağını, ancak gribe sebep olan virüsler her yıl değiştiği için, her yıl yeniden aşı yaptırmak gerektiğini açıkladı.

Reklam
Reklam

İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Selim Badur, toplumdaki her yaştan ferdin aşılanabileceğini, ancak risk grubundaki kişilerin, sağlık çalışanlarının, risk grubu bakıcılarının ve aile yakınlarının aşılanmaları gerektiğine dikkat çekti. Prof. Badur, buna karşılık yumurta alerjisi olanlara grip aşısı yapılamayacağı konusunda uyardı.

RİSK GRUPLARI

Prof. Dr. Selim Badur, küçük çocukların ve 65 yaşından büyük olan kişilerin en önemli risk grubunu oluşturduğunu bildirerek, bunların dışında, özellikle şeker ve böbrek hastaları, astım ve kronik akciğer hastalığı olanlar, transplantasyonlu organ nakli yapılmış hastalar, bakım evlerinde ve huzur evlerinde kalanlar, bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi gören kişiler, anne adayları (gebeliğin 3. ayından sonra), 6 aylık veya daha büyük bebeklere de grip aşısı yaptırılması gerektiğini kaydetti.

GRİP SALGININDA 20 MİLYON ÖLÜM

Gribin daha önceden de bilinmesine rağmen, aslında 1918 yılında yol açtığı büyük salgınla gündeme oturmuş bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Selim Badur, 'İspanyol gribi' yüzünden 1918 yılında yaklaşık 20 milyon kişinin öldüğünü bildirdi. Prof. Badur, daha sonra da ufak çapta salgınlar görüldüğünü, mesela, 1957 yılında 'Asya gribi' ve 1968 yılında 'Hong Kong gribi' salgınlarının, oldukça büyük sayıda insan topluluklarını etkilediğini söyledi. Prof. Badur, 1957-1985 yılları arasında ortaya çıkan 16 salgının her birinde ABD'de 10 bin-40 bin arasında ölüm vakası kaydedildiğini sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: