Kamuoyunda "domuz gribi" olarak bilinen, insanlarda koruyucu bağışıklığı olmayan yeni bir virüsle (A/H1N1) karşı karşıya olduğumuzu vurgulayan doktorlar, hijyen kurallarına dikkat edilmesi, zatürre ve mevsimsel grip aşılarının yaptırılması konusunda halkı uyarıyor.
GRİP ZATÜRREYE ORTAM HAZIRLIYOR
Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti tarafından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Viroloji ve Temel İmmunoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emel Bozkaya'nın başkanlığında düzenlenen toplantıda konuşan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanları Derneği (EKMUD) Başkanı Prof. Dr. Gaye Usluer, geçmişte yaşanan büyük grip salgınlarında ölümlerin yaklaşık yarısının gelişen zatürreye bağlı olduğunu bildirdi. Zatürrenin de en sık görülen etkeninin pnömokoklar olduğunu söyleyen Usluer, 65 yaş üzerindeki kişilerin ve altta kronik kalp hastalığı, şeker hastalığı, akciğer ve böbrek yetmezliği gibi hastalıkları bulunanların yanı sıra sağlık çalışanlarının da mutlaka zatürre (pnömokok) aşısı olmalarını önerdi.
DOMUZ GRİBİNE KARŞI TEDBİR ALIN Aynı toplantıda konuşan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ulusal İnfluenza Referans Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. Selim Badur, Dünya Sağlık Örgütü'nün domuz gribinde salgın alarmı düzeyini yükselttiğine dikkati çekerek, bugün itibariyle dünyada konfirme edilen 5 bin 728 vaka olduğunu belirtti.
Hastalığın ilk evrelerinde ölümcül vakalara rastlanmadığını, ancak 2. ve 3. evrelerde hasta kayıpları görüldüğünü belirten Prof. Dr. Badur, yaz döneminde yeni dalgalara karşı hazırlıklı olunması gerektiği konusunda kamuoyunu uyardı.
Sağlık Bakanlığı tarafından alınan önlemlerin yeterli olduğunu söyleyen Prof. Badur, çoğu seyahat eden kişiler olmak üzere, bugüne kadar çeşitli illerden 60 kadar şüpheli vakanın İstanbul Tıp Fakültesi'ne gönderildiğini, ancak hastalık virüsüne rastlanmadığını söyledi.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanları Derneği (EKMUD) Başkanı Prof. Dr. Gaye Usluer ise alınabilecek önlemler konusunda uyarılarda bulundu. Prof. Usluer, en az 4 farklı virüsün kombinasyonuyla oluşan yeni bir virüsle karşı karşıya olunduğunu ve sadece antiviral ilaçlarla tedavi yapılabildiğini, bu virüse karşı aşı hazırlıklarının sürdüğünü söyledi.
Hastalık belirtilerinin tıpkı grip gibi kendini gösterdiğini ifade eden Prof. Usluer, "Mevsimsel gribe benzer şekilde, bu gribin seyir şiddeti hafiften ağıra doğru değişebiliyor. Hastalığın devamında ishal ve kusma görülmesi halinde sağlık kuruluşlarına başvurulmasını öneriyoruz. Ağır vakalarda hastalığın zatürreye dönüşmesi nedeniyle solunum yetmezliği ve bazen de ölümle karşılaşıyoruz" diyerek, 65 yaş üstü kişilerin ve astımlıların, şeker hastalarının, kalp hastalarının zatürre aşısı yaptırmalarının önemini tekrar hatırlattı.
NASIL KORUNABİLİRİZ?
* Öksürürken ve hapşırırken burun ve ağız kağıt mendil ile kapatılmalı, kullanım sonrasında kağıt mendil atılmalı
* Öksürdükten ya da burun silindikten sonra eller su ve sabunla yıkanmalı
* Alkol bazlı el dezenfektanları da aynı derecede etkili oluyor
* Eller yıkanmadan göze, buruna ya da ağıza dokunulmamalı
* Hasta kişilerle temastan kaçınılmalı
* Bulgular ortaya çıktıktan sonra 7 gün süreyle evden çıkılmamalı