Doğal gazın yaygınlaşması, bacaların yeniden yapılanmasıyla şehir merkezlerinde eskiye göre karbonmonoksit vakalarını daha az gördüklerini anlatan Çakır, "Bütün karbon içeren yakıtlar yandığında uygun şekilde uzaklaştırılmazsa karbonmonoksit gazı salgılar, bu da oksijenle rekabet halinde bir gazdır ve oksijen yerine kana bağlanıp bütün dokulara oksijen yerine karbonmonoksit taşır ve bütün dokuların zehirlenmesine sebep olur. Oksijene en çok ihtiyaç duyan beyin, kalp ve böbrek gibi organlarımız ciddi zarar görür ve ölümle de sonuçlanabilir. Hiçbir şey anlamadan uykuda ölenler var." dedi.
Gelişmiş ülkelerde karbonmonoksit zehirlenmelerinin ana sebebinin kapalı alanlarda otoparkta çalışma ya da araçta mahsur kalmalardan oluştuğunu ifade eden Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde ise en önemli karbonmonoksit sebebi bazı illerde ters rüzgarlar, bazı illerde soğuk hava ve ısınma ile ilgili problemler. Çok ciddi kurtarılamayan vakalar olduğu gibi kurtarıldıktan sonra oksijene ihtiyaç duyan organlardan beyninde sekel (kalıcı) kalan, kalbinde veya akciğerlerinde problemle iyileşen vatandaşlarımız çok oluyor. Bu zehirlenmeler bazen de geç bulgularla ortaya çıkabiliyor, o yüzden bu hastaları yakın takip ederiz. Karbonmonoksit gazından hafif dozda uzun vadede olan zehirlenmeler, grip benzeri semptomlar yapıyor bunu çok görürüz. Hastalar grip benzeri bulgularla acile başvurur. Bunun karbonmonoksit zehirlenmesi olabileceğini anlayan kişiler acil tıp uzmanlarıdır çünkü bu vakalarla çok karşılaşmışlardır."
Çakır, acil servisteki asistan ve doktorlara bu konuda eğitim verdiklerini dile getirdi.
Düşük dozda uzun vadede karbonmonoksit zehirlenmelerine örnekler veren Çakır, şunları kaydetti:
"Nargile kafelerin artmasıyla nargileyle olan zehirlenme vakalarını çok görmeye başladık. Kapalı alanda çok sayıda nargile içiliyor, çokça nargile mangalı yakılıyor. Kapalı alanda 4-5 saat vakit geçiren insanlar hiç farkında olmadan düşük dozu uzun vadeli almakla bu zehri vücutlarına, ciddi karbonmonoksit belirtileri göstererek acile başvuruyor. Nargile kafelerde baş ağrısıyla günü geçiren birçok insan aslında karbonmonoksit zehirlenmesi geçiriyor olabileceklerinin farkında olmalı, bunlar da uzun vadede önemli yan etkiler göstereceği için nargile kafeler ve kışın kapalı ortamda içilen nargileler konusunda herkesi uyarmak istiyorum."
Çakır, kliniklerinde nargileyle zehirlenen vakalarla ilgili yayınlar yapıldığını, her sene mutlaka böyle vakaların geldiğini belirtti.
Doğal gaz bacalarının temizliğine, doğal gaz tesisatının plana uygun kurulumuna ve mazgallara dikkat edilmesini isteyen Çakır, "Nargile kafeler, havasız ortamlar, sigara içiciliği karbonmonoksit açısından kronik bir maruziyettir. Bunlara dikkat etmeliyiz. Ülkemizde yaygın olmamakla araç içinde uzun süre kalma vakası gördük, genç çift arabanın içinde uzun süre kalıp kalorifer sistemini açtıklarından karbonomoksitten zehirlenmişti. Arabada çok kaldığımız zaman kalorifer sistemini çalıştırmamalıyız." ifadelerini kullandı.
(AA)