Gripten korunma yolları

Midyat Devlet Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Haldun Uz, kış aylarında sık rastlanan soğuk algınlığı ve ateşli hastalıklara karşı uyarılarda bulunarak korunma yolları hakkında bilgi verdi.

Soğuk algınlığı ile grip arasında farklar bulunduğunu söyleyen Dr. Uz, "Soğuk algınlığı; bir grup virüsün neden olduğu nadir ateş ve baş ağrısı, öksürük, hafif yorgunluk, tıkalı burun, hapşırma, boğaz ağrısıyla seyreden ve sadece belirtiler için tedavi gerektiren hafif bir durumdur. Soğuk algınlığı, belirgin halsizlik, bitkinlik oluşturmaz. Grip nedeni ise, influenza virüs olup 38-39 derece ateş sürekli baş ağrısı, genellikle vücut ağrısı, yorgunluk ve öksürüğün eşlik ettiği biraz daha ağır ve gürültülü bir hastalıktır. Gripte belirgin halsizlik, bitkinlik ve eklem kas ağrıları vardır. Tedavi olarak semptomatik tedavi dediğimiz belirtilerin ortadan kaldırılmasına yönelik tedavi uygulanır. Bu tedavide ateşin düşürülmesi, burun akıntısının giderilmesi ve halsizlik, kırgınlık için bol sıvı ve vitamin desteği önerilir" dedi.

Reklam
Reklam

Gribin bulaşım yolları ve bulaşımı engellemede neler yapılması gerektiği konusunda da bilgiler veren Uzman Dr. Haldun Uz, "Gribe neden olan influenza virüsü, kolay ve hızlı bulaşır. Bulaşma; öksürük ve hapşırıkla çıkan damlacıklar yoluyla ve burun-ağız akıntısı bulaşmış eşyalarla olur. Bu nedenle kalabalık, kapalı, havalandırması olmayan mekanlar bulaşma için önemli rol oynar. Okullar, kreşler, işyerleri, toplu taşım araçları ve diğer kapalı mekanlarda kolaylıkla bulaşma olur. Hızlı ve kolay yayılması bulaşmayı engellemede zorluklar çıkarmaktadır. Öksürük ve hapşırıkla ağızdan çıkan damlacıklar havada uzun süre asılı kalabildiği için, hasta bir kişi bulunduğu odadan çıktıktan sonra odaya giren bir kişiye hastalık bulaşabilir. Bu konular dikkate alındığında hastalığın yayılmasını engellemek için kalabalık insan toplulukların bulunduğu mekanların sık sık havalandırılması, hasta kişilerin gerek işyerinde gerek okullarda ortamdan uzaklaştırılması, hastalığın yayılmasını engellemede önemli faktörlerden biri olacaktır. Ayrıca, evlerde hasta kişi var ise ortamın sık sık havalandırılması, hasta kişinin maske kullanması, hasta kişinin öksürürken elleri ile ağzını kapaması ve el temizliğine dikkat etmesi bile hastalığın bulaşmasını önemli ölçüde engelleyecektir. Hasta kişinin eşyalarının diğer kişilerce kullanmasının kısıtlanması da gerekir" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Koruyucu hekimlikte grip aşısının önemini vurgulayan Dr. Haldun Uz, şöyle konuştu:
"İnfluenza virüsü, kendi antijenik yapısını (vücudumuz tarafından tanınıp hafızaya alınan kısmı) değiştirdiğinden dolayı kalıcı bağışıklık bırakmaz. Bu nedenle, her sene tekrardan aşılanmak gerekir. Hastalığın yaşamsal risk oluşturduğu tıbben mutlaka aşılanması gerekli kişiler, sağlık personeli, huzur evi ve kronik hasta veya yaşlı bakımıyla ilgili işlerde çalışanlar, riskli kişilerle aynı ortamda yaşayanların aşılanması önerilmektedir. Yaşamsal risk oluşturduğu için mutlaka aşılanması gerekenler; 65 yaşından büyük kişiler, şeker hastaları, astım hastaları, kronik akciğer hastaları, kronik kalp ve damar sistemi hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerdir. Aşının yapılmaması gereken kişiler ise; 6 aydan küçükler, yumurtaya karşı anaflaktik tarzda alerjisi olanlar, hamileliğin ilk 3 ayı içinde olanlar (ancak doktor tarafından kesin gerekli olduğu tespit edilirse grip aşısı olabilirler). Ayrıca 38 derecenin üzerinde ateşi olanların, ateş düştükten sonra aşı olması önerilir."

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: