LONDRA (İHA) - İngiliz basınında; ABD'nin Guantanamo Üssü'nde 2 yılı aşkın süre kalan 3 İngiliz tutsağın hazırladığı işkence ve kötü muamele raporu ile İngiltere polisinin terörle mücadele operasyonları öne çıkıyor.
Guardian gazetesi, Kızılhaç'ın, İngiliz tutsakların Küba'daki Guantanamo Üssü'nde maruz kaldıklarını söyledikleri muameleyle ilgili görüşünü manşete taşıdı. Kızılhaç'a göre bu, savaş suçu.
Haberde görüşlerine yer verilen Kızılhaç sözcüsü Florian Westphal, "İnsanlık dışı muamele, Cenevre sözleşmesinin açık olarak ihlali anlamına gelir. Bu durum, çoğunlukla savaş suçu olarak da tanımlanır" diyor.
İşkence Mağdurlarının Tedavisine Yönelik Sağlık Örgütü adlı kuruluş yetkilisi ise, "Eğer tutsaklar işkence tabirini kullanmışsa, buna katıldığımı söylemek isterim. Bu davranış, sorgu teknikleri ile açıklanamaz ve Guantanamo Üssü kapatılmalıdır" diyor.
Başyazısını bu konuya ayıran Independent de, tutsakların "sorgulara İngiliz özel kuvvetler personelinin de katıldığı" iddiasını değerlendirerek, "Eğer iddia doğruysa, İngiliz yönetiminin en azından bir kısmının, vatandaşlarının maruz kaldığı kötü muameleden haberdar olmanın yanı sıra, elde edilecek bilgiler adına, olan bitene göz yumdukları anlamına gelir bu. Hükümetin ilk tepkisi, güven telkin etmekten uzak. Yetkililer, tutsakların bu şikayetleri kendilerini ziyaret eden diplomatlara dile getirmediğini iddia ediyor. Ancak tutsaklardan biri, şikayetlerini yazılı olarak bildirdiğini söylüyor" dedi.
İngiliz basınında geniş yer tutan bir başka konu da, İngiliz hükümetinin bir süredir yoğunlaştırdığı terörle mücadele operasyonları.
Polisin özellikle son olarak 13 kişinin gözaltına alınması sırasında kullandığı yöntemler, gazete sayfalarında geniş yankı buldu.
Londra merkezli bir insan hakları örgütünün başkanı İsmail Patel, Independent'ta yayınlanan yazısında, "İngiltere'deki Müslümanlar şaşkınlık ve korku içinde" diyerek, "Terörist faaliyetlerine katıldıkları suçlamasıyla gözaltına alınan 13 kişinin durumu, Müslümanların bu ülkedeki halini çok iyi gözler önüne seriyor. Müslüman topluluğun büyük bölümü İngiliz toplum yaşamına entegre olmaya çalışırken, kamuoyunun dikkati hep bu aşırı uçlara çekiliyor. İngiltere'deki Müslümanlar bugün iki ateş arasında. Topluma entegre olmaya çağırılıyorlar. Ancak aktif siyasi katılımla bunu yaptıklarında ise, Müslümanların oluşturduğu oy potansiyelinin demokrasiyi tehlikeye attığı söyleniyor. Bugün İngiltere'de yaşayan bir Müslüman'ın, burada bu yüzyılın başında yaşayan Yahudilerin neler hissettiğini anlaması hiç de zor değil" ifadelerine yer verdi.