Guatr, tiroid bezinin büyümesine verilen isimdir. Bu büyüme tiroid bezinin tümünde olabileceği gibi bir kısmında veya içinde nodüller dediğimiz değişik sayı, büyüklük ve yapıdaki değişiklikler şeklinde olabilir.
Tiroid bezi boynumuzun ön kısmında adem elması dediğimiz kıkırdak yapının altında yer alan kelebek şeklinde küçük bir salgı bezidir. Önemli bir salgı bezi olan tiroidin bırakın işlevini, vücudun neresinde olduğunu bile çoğu kişi bilmez. Oysa tiroid bezi vücudun birçok alanını etkiler çünkü bu bez vücudumuzda metobolizmayı ve enerji kullanımını düzenleyen hormonları salgılar.
Tiroid bozuklukları genellikle hayatı tehdit edici olmamakla birlikte kişinin yaşamının iyi ya da kötü olmasını etkiler, örneğin kişinin duygusal durumu, mevcut enerjisi, sıcak veya soğuğa karşı olan dayanıklılığı ve kadınlarda adetle ilgili sorunlar tiroid bozukluklarından etkilenebilir.
Tiroid bezi hastalıkları az (hipotiroidi) ya da çok (hipertiroidi) hormon salgılanması veya iyi ya da kötü huylu tümörler oluşturması (guatr) şeklinde kendini gösterir.
Tiroid hormon yapılması: Hormon sentezi beynin hipotalamus denilen kısmında salgılanan tirotropin releasing hormon (TRH) isimli hormonun salgılanması ile başlar. TRH kan yolu ile yine beyindeki hipofiz bezine ulaşır ve burayı etkileyerek tiroid stimulating hormon (TSH) denilen hormonu salgılamasını sağlar. TSH da tiroid bezini uyararak tiroksin (T4) ve tiriyodotironin (T3) denilen hormonları salgılar. Tiroid bezi T3 ve T4 ü salgılamak için gıda ile alınacak yeterli miktardaki iyota ihtiyaç duyar.
Tiroid hormon yapımının regulasyonu:
Beyindeki hipofiz bezi kandaki tiroid hormon miktarını algılayarak tiroid hormonlarının az ya da çok salgılanmasını kontrol eder. Kanda çok fazla tiroid hormonu varsa TRH’ın hipofiz bezini uyarması durur, aynı şekilde hipofiz bezinden de TSH salgılaması azalır, bu da kanda fazla miktarda bulunan tiroid hormon düzeyinin düşmesini sağlar. Bu düzenleme mekanizmasındaki bozukluklar hipotiroidi veya hipertiroidiye yol açar. Ayrıca tiroid bezinde hormon yapım mekanizması bozulursa da hipotiroidi oluşabilir.
Gebelikte hipotiroidizm: Gebelik esnasında bir kadına hipotiroidizm tanısı konması ihtimali nadiren oluşur. Çünkü tedavi edilmemiş hipotiroidizm olan kadınlarda zaten adet ve yumurtlama sorunları oluşacağı için bunların hamile kalma ihtimali çok düşüktür.
- Gebelik esnasında oluşmuş hipotiroidizm tanısını klinik olarak koymak çok zordur. Çünkü hipotiroidizmin halsizlik, kilo alma, sersemlik, el-ayakların sızlaması gibi bulguları normal gebelikte de görülebilen bulgulardır.
- Gebelik esnasında tanı konulamamış hipotiroidizm anne karnındaki bebekte büyüme geriliği ve ölüdoğum riskini arttırır.
- Gebelik esnasında hipotiroidizm gelişen kadınların pek çoğunluğu hamilelik öncesi tiroid hormon tedavisi almakta olan kadınlardır. Gebelik esnasında kadının almakta olduğu hormon dozu ihtiyacı %25 –50 arasında artabilir. O nedenle tüm hamilelik süresince tiroid hormonlarının düzenli kontrolü ve doz ayarlaması yapılması önemlidir.
Gebelikte hipertiroidizm: Ortalama her 2000 gebelikte 1 kadında yeni oluşmuş hipertiroidizm tesbit edilir
-Hipotiroidizmde olduğu gibi hafif düzeydeki hipertiroidizm semptomları da normal gebelikteki bazı bulguları taklit edebilir. Yine de gebeliği esnasında kilo kaybı, sürekli kusmaları, kan basıncı yükselmesi, devamlı çarpıntı olan kadınlarda tiroid hormon testleri yapılmalıdır.
-Tedavi edilmemiş hipertiroid hem annede hem çocukta komplikasyonlara yol açar.
-Gebelikte oluşan hipertiroidin tedavisi öncelikle ilaç ile yapılır. Radyoaktif iyot tedavisi ve tetkik amaçlı yapılan tiroid sintigrafisi gebelikte sakıncalıdır.
Doğum sonrası tiroid hastalığı: Bazı kadınlarda doğumdan 3 – 6 ay sonra tiroidit gelişebilir. Bu tablo düşükler sonrası da oluşabilir.
- İnsülin kullanan diabetik kadınların %25’inde doğum sonrası tiroid çalışma bozukluğu olduğu gösterilmiştir.
- Doğum veya düşük yapma sonrası ileride belirteceğim hipertiroidi ya da hipotiroidiye uyan semptomlar oluşan kadınların doktora başvurmaları gereklidir.
**Tiroid Çalışma Bozukluğu Sebepleri
**
**Hipotiroidizm Sebepleri
**
1-Tiroid dokusunun kaybı: Hipertiroidinin tedavisi amacı ile radyoaktif iyot tedavisi veya ameliyat yapılan hastalarda bu kez hipotiroidizm gelişebilir.
2-Antitiroid Antikorları: Bu antikorlar diabet,lupus,romatoid artrit(romatizmal eklem hastalığı), kronik hepatit gibi hastalığı olanlarda oluşarak hormon yapımını azaltabilirler.
3-Doğumsal hipotiroidizm: Hipotiroid yeni doğan bebekte doğumsal olarak da meydana gelebilir.
4-Tiroid hormon yapım bozukluğu: tiroid hormon yapımında bozukluk olduğu zaman bu da TSH yükselmesi ve guatr oluşması ile sonlanır.
5-İlaçlar: Bazı ilaçlarla özellikle lityum ile hipotiroidizm oluşabilir.
**Hipertiroidizm Sebepleri
**
1- Graves Hastalığı: Bu hastalık kanda tiroidin aşırı çalışmasını stimüle eden long-acting thyroid stimulator (LATS) denilen maddenin bulunması ile oluşur. LATS, tiroidi aşırı uyararak fazla hormon yapılmasına ve guatr oluşmasına yol açar. Ayrıca gözlerin ileri fırlamasına da sebep olur. Bu durum ilerledikçe gözlerde ağrı, uyurken göz kapaklarının tam kapanmamasına bağlı kuruma ve buna bağlı göz sorunları oluşur.
2- Toksik multinodüler guatr: Bu tablo tiroidin bir kısmının otonomik olarak TSH stimulasyonundan bağımsız olarak hormon salgılaması ile oluşur. Genellikle uzun süreli guatr olan, daha yaşlı kişilerde görülür. Toksik multinodüler guatr göz bulgularının olmaması ve daha hafif hipertiroid bulguları ile seyretmesiyle graves hastalığından ayrılır.
3- Tiroidit: Bu tablo, de Quervain ve Hashimato tiriditi denilen inflamatuar hastalıklarda oluşur. Bu hastalıklarda erken devrede inflamasyona bağlı fazla hormon salgılaması oluşup hipertiroid bulguları meydana gelirken, daha sonra tiroid yetmezliği oluşarak hipotiroid meydana gelebilir.
4- Hipofiz adenomu: Hipofiz adenomları bazen fazla TSH salgılayarak tiroid bezinin aşırı uyarılmasına sebep olabilirler.
5-İlaca bağlı hipertiroidizm: Bu tablo en sıklıkla amiodarone denilen antiaritmik antianjinal kalp ilacı ile oluşur.
**Tiroid Problemlerinde Semptomlar
**
**Hipotiroidizm:
**
-Bebeklerde: Kabızlık
Beslenme bozukluğu
Sarılık
Aşırı halsizlik
-Çocuklarda:
Erişkinlerle aynı semptomlar oluşur.
Okul performansında düşüklük nedenidir.
-Erişkinler:
Erken semptomlar
Kolay yorulma, halsizlik
Soğuk toleransının düşüklüğü,çabuk üşüme
Kabızlık
Karpal tünel sendromu denilen el bileklerinde ağrı ve uyuşukluğa yol açan fibrotik bantların oluşması hali.
Geç semptomlar
İştah bozuklukları (iştahsızlık)
Kilo alma
Cilt kuruluğu
Saç dökülmesi
Entellektüel kapasitede bozulma
Sesin kabalaşması ve kalınlaşması
Gözlerin çevresinde şişlikler oluşması
Depresyon
**Hipertiroidizm:
**
-Çocuklar :
Erişkinlerle aynı semptomlar oluşur
Okul performansı düşer
Davranış bozuklukları oluşur
-Erişkinler:
Uykusuzluk
Ellerde titremeler
Sinirlilik
Normal veya serin ısısı olan ortamlarda aşırı rahatsızlık duyma,
ateş basması
Barsak hareketlerinde artma, sık tuvalete çıkma kilo kaybı,
Aşırı terleme
Adet düzensizlikleri
Eklem ağrıları
Konsantrasyon güçlüğü
Gözlerde büyüme, ileri çıkma oluşabilir.
-Yaşlılar:
Kalp hastalığı olanlarda göğüs ağrısının kötüleşmesi
Kalp yetmezliği olanlarda nefes darlığının daha da kötüleşmesi
Adele zayıflıkları, özellikle omuz ve kalçalarda oluşur.
Hipotiroidizm ve hipertiroidizm yakınmaları ve septomları tipik olarak haftalar veya aylar süren yavaş bir oluşum seyri gösterir. Yukarıda belirtilen bulguları uzun süreden beri olan ve giderek belirginleşen kişilerin doktora başvurmaları gereklidir.
Tedavi edilmeyen hipotiroidi yaşlılarda beyin fonksiyonları üzerine ağır etkileri olduğu gibi barsak tıkanıklıklarına yol açabilir ve kalbin normal kasılmasını engelleyebilir. Enfeksiyon, soğukta kalma, travma ve bazı ilaçların alınmasıyla hipotiroidi daha da kötüleşebilir. Nefes darlığı, karın ağrısı, bulantı, kusma, şuur bulanıklığı oluşursa acil tedavi gerekebilir.
Ağır hipertiroid tablosuna ise tirotoksik kriz denir ve kalp ve beyin üzerindeki etkileri nedeni ile öldürücü sonuçlara yol açabilir. Halk arasında zehirli guatr denilen bu tablo tedavi edilmeyen veya ilacını düzenli kullanmayan hastalarda oluşabilir. Ağır enfeksiyon halleri de tirotoksik krize yol açabilir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, karın ağrısı, kusma, aşırı ajitasyon, huzursuzluk, yer ve zaman oryantasyonu bozukluğu oluşursa acil tedavi gerekebilir.
**Muayene ve Tetkikler
**
Hastanın öyküsü, muayene bulguları, laboratuvar ve rontgen bulguları bir bütün halinde tanı konmasını sağlar. Hastaların deri, göz bulguları, kalp ve nörolojik muayeneleri önemlidir.
**Kan Testleri ve Tetkikler
**
-Tiroid Stimulating Hormon (TSH) pek çok vakada tanı konmasını sağlayan tek ve en kullanışlı testtir.
Hipertiroidizmde, kanda aşırı tiroid hormonu bulunduğunda TSH düzeyi normalden düşüktür, kanda az tiroid hormonu olan hipotiroidide ise TSH yükselmiştir.
-L-thyroxine – (T4)-
Tiroid hormonlarından birisidir. T4 yüksekliği hipertiroidi gösterirken, hipotiroidi durumlarında düşük çıkar.
- Tiriodotironin (T3)- Diğer bir tiroid hormonudur. Yüksek T3 düzeyleri hipertiroidi, düşük düzeyler ise hipotiroidi gösterir.
- TSH Reseptor Antikoru- Graves hastalığı denen toksik tiroid tablosunda yükselir.
- Antiroid antikor- Hashimato hastalığında yükselir.
- Tiroid Sintigrafisi- Bu testte düşük dozda radyoaktif iyot verilir ve tiroid bezinin özel bir röntgeni çekilir. Radyoaktif materyalin tutulumunun artması tiroid bezinin fazla çalıştığını, azalması ise az çalıştığını gösterir. Bu test hamile kadınlara yapılmamalıdır.
- Tiroid Ultrasonu- Tiroid bezinin ve içindeki nodüllerin özelliklerinin belirlenmesini sağlar.
-İnce İğne Aspirasyonu- Tiroid bezi içine ince bir iğne ile girilerek nodüllerden hücre alınıp incelenmesi işlemidir. Nodül içinde kanser olup olmadığını anlamak için yapılır.
Tedavi
Tiroid hastalıkları tedavisi çalışma bozukluklarında uygun ilaçla yapılır. İlaç ile cevap alınamayan hastalarda ve kanser olduğunda ise ameliyat ile tedavi yapılır. Ameliyat deneyimli cerrahların ellerinde oldukça etkili ve emniyetli bir tedavi şeklidir.
Sonuç olarak ülkemizde çok sık görülen guatr ve fonksiyonel tiroid bezi hastalığı olanlar,ileride çok ciddi hastalık durumları ve kanser riski ile karşılaşmamak için doktor kontrollerini ihmal etmeyerk gerekli tedavilerini yaptırmalıdırlar.
**Op. Dr. Bülent Koç
**
Genel Cerrahi Uzmanı