DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın birden çok aday gösterebileceklerine dair açıklamasına ilişkin olarak, Erdoğan'ın Abdullah Gül'e açıkça 'aday olma' diyemediğini belirterek, Gül'ün adaylıktan vazgeçebileceğini düşündüğünü söyledi.
Sezer, ayrıca "Birden çok aday göstererek, demokratik bir yarış gibi gösterip yine Abdullah Gül'ü seçeceklerse bu büyük bir kandırmaca olur" dedi. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, DSP Parti Okulu'nun 'Liderlik Eğitim Programı'na katılan üniversiteli öğrencilerin sertifika törenine katıldı. Sezer, burada yaptığı konuşmada, gençlerin 12 Eylül darbesiyle siyasete katılmalarının engellendiğini ve siyasette ciddi bir yozlaşma ve kirlenme yaşandığını söyledi. Sezer, sonbaharda bir Sanat ve Kültür Kurultayı
yapacaklarını da bildirdi. Son genel seçimlerde AK Parti'nin icraatlarından şikayetçi ve mağdur olanların karşılarında bir alternatif bulamadıklarını belirten Sezer, DSP olarak eksiklerini ve hatalarını bulmak için bilimsel bir çalışma içinde olduklarını söyledi. 19 Ağustos'ta Büyük Kurultay'ı gerçekleştireceklerini belirten Sezer, bu kurultaydan aldıkları güçle ve yeni katılımlarla Türkiye'nin önüne yani ve ciddi projeler koyacaklarını söyledi.
Sezer meclise giren 13 DSP'li milletvekilini de '13 akil adam' olarak nitelendirerek, 13 kişi ile sadece muhalefet yapmayacaklarını, önemli projeler de sunacaklarını söyledi. Türkiye'nin önünde başta ekonomik olmak üzere birçok sorun olduğunu ancak hem siyasetin hem de toplumun sadece cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandığını ifade eden Sezer, siyasal yapının normalleşmesi gerektiğini vurguladı. Önceki cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin Türkiye'yi yorduğunu, üzdüğünü ve gerdiğini belirten Sezer, bu süreçte tek aday dayatmasını toplumun kabul etmediğini ve önümüzdeki cumhurbaşkanlığı sürecinde bunun telafi edilebileceğini kaydetti. İktidar partisinin bu cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde önceki dayatmayı yapmaması gerektiğini belirten Sezer, "Cumhurbaşkanı, sadece sana oy verenlerin değil, Türkiye'nin cumhurbaşkanı olacak. Cumhurbaşkanı, tarafsız kalabileceği belli olan bir cumhurbaşkanı olmalı. Toplumun içine sindirebildiği birinin cumhurbaşkanı olmasında yarar var. Bu olmazsa, kısır çekişmelerle, gerçek sıkıntıları unuturuz. Türkiye bunu hak etmiyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın seçim geçesi söylediği gibi 'uzlaşı ve diyalog' ilkelerine uymasını beklediklerini ifade eden Sezer, "Başbakan ve partisinin bu sözlere bağlı kalıp kalmadığını gösterecek esas adım cumhurbaşkanlığı seçimidir" dedi. DSP olarak, tüm siyasi partilerin bir araya gelerek bir Anayasa taslağı hazırlaması gerektiğini ve Anayasa'daki olumsuzlukların kaldırılması gerektiğini düşündüklerini de belirten Sezer, siyasi partilerin aldıkları Hazine yardımının daha adil olması gerektiğini, Seçim
Yasası'ndaki seçim barajının düşürülmesi gerektiğini kaydetti. Daha sonra bir gazetecinin, Başbakan Erdoğan'ın birden çok aday gösterebileceklerini söylemesinin ardından CHP Genel Başkanı Baykal'ın 'tavşan aday' benzetmesini hatırlatması üzerine ise Sezer, Erdoğan'ın Abdullah Gül'e açıkça 'aday olma' diyemediğini kaydetti. Sezer, "Birden çok aday göstererek, demokratik bir yarış gibi gösterip yine Abdullah Gül'ü seçeceklerse bu büyük bir kandırmaca olur. Bunu yaparlarsa tüm muhalefet gibi DSP'yi de karşılarında bulurlar. Maden Gül tekrar aday olacaktı, neden o gerginlikler yaşandı? Gerçek bir uzlaşma için adım atarlarsa, en az bir adım da biz atarız. Sayımız az da olsa direncimiz büyük olur" dedi. Sezer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun aday olması ile ilgili açıklamasının hatırlatılması üzerine ise, Başesgioğlu'nun adını durduk yere telaffuz etmediğini, bir soru üzerine, aday olabileceğini söylediğini anlattı. Sezer, tüm bu gerginliklerin ardından Gül'ün de adaylıktan vazgeçeceğine inandığını söyledi.
'Siyaset çok pahalı hale geldi' diyen Sezer, artık neredeyse 'seçmen eşittir müşteri' noktasına gelindiğini söyledi. Seçim kampanyalarını partilerin değil, profesyonel firmaların yürüttüğünü belirten Sezer, seçim harcamalarına sınırlama ve denetim getirilmesini istediklerini söyledi. Çağdaş Türkiye'nin başkenti Ankara'nın günlerdir susuzluk yaşadığını ve yeraltı sularının da giderek daha da altlara gittiğini belirten Sezer, DSP'nin iki yıldır yeraltı sularıyla ilgili projeler sunduğunu söyledi. Ağustos böceği gibi, iktidar döneminde saz çalıp, şarkı söyleyen yöneticilerin Ankara'yı susuz bıraktığını belirten Sezer, " 'Böyle sanatın içine' diye başlayan cümleler kuran bir belediye başkanının susuzluk sorununu çözememesi doğal" dedi. Gökçek'in Ankaralılara tatile gitmeleri önerisinde bulunduğunu hatırlatan Sezer, "Ankaralılar Ankara'yı terk etmez. Çünkü işleri güçleri var. O'nun terk etmesinde yarar var. Ama biz bunu dedik diye Ankara'yı terk eder mi? etmez" şeklinde konuştu.
İHA