Gül: 'Kıbrıs'ta temel parametre siyasi eşitliktir'

Lefkoşa AA- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kıbrıs konusunun temel parametresinin siyasi eşitlik ve denge olduğunu belirterek, "Bugün artık Kıbrıs Türklerinin, kendi yönetimlerinden, eşit statü ve eşit ortaklıktan vazgeçerek azınlık olarak yaşamayı kabul edebileceklerini ummak boş hayalden başka bir şey değildir" dedi.

Gül, özel oturumla toplanan KKTC Cumhuriyet Meclisi'ne hitap etti.KKTC'yi ziyaret etmekten ve Cumhuriyet Meclisi'ne hitap etmekten onur duyduğunu ifade eden Gül, Cumhuriyet Meclisi'nin "Kıbrıs Türkünün kendi kaderini belirleme hakkını başarı ile kullanışının simgesi" olduğunu belirtti.

Reklam
Reklam

KKTC'nin hukukun üstünlüğüne dayalı, insan hak ve özgürlüklerine saygılı ve çoğulcu demokratik niteliğini kanıtladığını ifade eden Gül, "Bu değerler ve ilkeler üzerine gelişen ve ilerleyen KKTC, saygın yapısıyla ülkenin barış ve istikrarı için önemli bir kazançtır" dedi. Gül, "Avrasya coğrafyasında işgal ettikleri stratejik konumla çağımızın sunduğu sınırsız imkanlar yan yana dizildiğinde Türkiye ve KKTC'nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sorunlu bir bölgenin güvenlik ve refah
üreten sorumlu aktörleri olacaklarına şüphe yoktur"dedi.

Gül, Türkiye'nin, Anavatan ve garantör olarak KKTC ile birlikte çözüm yolunda çaba harcamaya devam ettiğini ifade ederek, "Kıbrıs konusunun temel parametresi siyasi eşitlik ve dengedir" dedi.

Kıbrıs'ta iki ayrı halk, iki ayrı demokratik düzen ve iki ayrı devlet olduğunun altını çizen Gül, çözümün bu gerçeklerin gözetilmesi, Türk ve Rum tarafları arasında siyasi eşitliğe dayalı hassas dengenin tesisi ile mümkün olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, "Bugün artık Kıbrıs Türklerinin kendi yönetimlerinden, eşit statü ve eşit ortaklıktan vazgeçerek azınlık olarak yaşamayı kabul edebileceklerini ummak, boş hayalden başka bir şey değildir. Kıbrıs Türk halkı ve KKTC'nin, kapsamlı çözümde, kurucu ve eşit iki taraftan biri olması zaruridir" diye konuştu.
Kıbrıs sorununun BM nezdinde çözülmesi gerektiğini belirten Gül, Rum tarafının bu çözüm yolunu reddettiğini, var olan süreçleri baltaladığını söyledi.

Reklam
Reklam

Türk tarafının ise bugüne kadar barış için her türlü çaba ve fedakarlığı göstererek yapıcı yaklaşımını ortaya koyduğunu anlatan Gül, "Çözüm için karşı tarafın da aynı ölçüde iyi niyetli ve yapıcı yaklaşımı gereklidir. Bugüne kadar böyle bir yaklaşım görebilmiş değiliz. Bu bağlamda her iki toplum bakımından da Adaya barış ve huzur getirmiş olan Türkiye ve Silahlı Kuvvetlerimizi hedef alan yakışıksız beyanlar kabul edilemez. Türk Silahlı Kuvvetleri Ada'da barış ve huzurun teminatı olmaya devam edecektir. Türk tarafı olarak yapıcı ve barıştan yana tutumumuzu korumaya kararlıyız. Ancak bu kararlılık her ne pahasına olursa olsun bir çözümün kabul edeceğimiz şeklinde algılanmamalıdır. Kıbrıs sorunuyla Türkiye'nin AB üyeliği arasında herhangi bir bağlantı kurulması doğru değildir. Bu yanlış bir hesaptır. Kıbrıs sorunu
Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin yavaşlatılması veya engellenmesi için kullanılmamalıdır"diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, Kıbrıs Türk halkına uygulanan ayrımcılık ve kısıtlamalara son verilmesi gerektiğini uluslararası toplumun anlamasını beklediklerini dile getirerek, "Rum tarafının uzlaşmaz siyasetinin bedelinin Kıbrıs Türküne ödetilmesi büyük bir haksızlıktır" dedi.

Reklam
Reklam

Gül, "Kıbrıs Türkü insanlık suçu işlememiş, etnik temizlik yapmaya kalkışmamış, kurucu olduğu devletten ortağını silah zoruyla uzaklaştırmamıştır. Bütün bunlara rağmen 5 asırdır yaşadığı topraklarda eşitlik mücadelesi veren ve haklarına sahip çıkan Kıbrıs Türkü, çelikten iradesi ve öz güveniyle bu mücadeleyi başarıyla sonuçlandırmaya muktedirdir" diye konuştu.

"KIBRIS TÜRKÜ, AYRILMAZ BİR PARÇADIR"

Kıbrıs'ta özellikle turizm ve eğitim alanındaki yatırımlarla refah seviyesinin hissedilir derecede arttığını ifade eden Gül, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kıbrıs Türkü, Yüce Türk ulusunun ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin her vatandaşı Kıbrıs davasını yüreğinde taşımakta, sizlerle üzülüp sizlerle sevinmektedir. Verdiğiniz insan hakları ve hukuk mücadelesinde tek hedefimiz Kıbrıs Türkünün layık olduğu yaşam düzeyine kavuşmasıdır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da güç ve gönül birliği içerisinde bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Başarıya ulaşmak konusundaki irade ve inancımız tamdır. Türkiye geçmişte olduğu gibi
bugün, yarın ve daima Kıbrıs Türkünün barış ve esenliğinin en büyük teminatı olacaktır. Anavatan, siyasi, ekonomik ve güvenlik çıkarlarının
korunması ve iyileştirilmesinde sonuna kadar Kıbrıs Türkünün yanında olacaktır."

Reklam
Reklam