Gül, S. Arabistan Şura Meclisi'nde konuştu

RİYAD (İHA) - Resmi temaslarda bulunmak üzere Kral Abdullah'ın daveti üzerine Suudi Arabistan'a gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Şura Meclisi'nde yaptığı konuşmada iki Filistin Devletinin düşünülemeyeceğini ve birleşme olması gerektiğini söyledi.

Abdullah Gül yaptığı konuşmada, "Ziyaretlerimiz ülkelerimiz arasındaki dostluğun gelişmesine katkı sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda bu ziyaretlerin daha da artmasını umuyorum. Ziyaretlerin ülkelerimizin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacak hamleleri harekete geçireceğini düşünüyorum. Ticari ilişkilerimiz diğer alanlardaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerimizin mükemmelliğine erişemedi. Liderler, meclis üyeleri ve devlet adamları arasındaki bu samimi dostluk, ekonomik ilişkilere de yansımalı. Bunun için hukuki alt yapı tamamlanmak üzeredir. Çeşitli anlaşmalar imzalanmış yürürlüğe girmiştir. Askeri alandaki ilişkilerimiz ve yeni anlaşmaların gerçekleşmesini umuyorum. Dün akşam yaptığımız görüşmelerde olumlu kararlar aldık. Benzer politikalar yürüttüğümüz Suudi Arabistan ile her zaman işbirliği içerisinde olmaya önem veriyoruz. Bölgede kalıcı barış ve istikrarın sürdürülmesi için Arabistan'ın bu bakımdan gösterdiği gayretleri takdir ediyoruz. Arabistan'ın bölgede barış ve istikrarın sağlanması için sarf ettiği çaba mutluluk vericidir. Arabistan Ortadoğu'da barış için olgun ve uzlaştırıcı yol izlemektedir. Arabistan Kral Abdullah'ın liderliğinde bölgedeki ağırlığını pekiştiren önemli dış politika başarıları gerçekleştirdi. Bölgenin iki önemli ülkesi olan Arabistan ve Türkiye'nin uluslararası toplantılarda izlediği politikalar ve yaptığı anlaşmalar birbirimizi desteklediğimizin göstergesi. Bu çerçevede Arap Barış Planı ile Filistinliler arasındaki bölünmenin giderilmesi ve Gazze'deki insanlık dramının ardından yapılan maddi ve manevi katkılar yol gösterici olmuştur. Kral Abdullah'ın Mekke'de bütün tarafları bir araya getirerek onları barıştırma ve Filistin davasında ortak hareket etme çabalarını takdir ettik. Verilen sözler tutulsaydı bugünkü acılar gerçekleşmeyecekti. Filistinliler arasındaki bölünme Filistin devletinin temeline koyulmuş en büyük dinamittir. İki Filistin Devleti düşünülemez. En büyük sorun Filistinlilerin, Arapların ve İslam dünyasının birleşmesi ve büyük sorunlar söz konusu olduğunda birlikte hareket etme şuurunun gösterilmesidir. Gazze'de yaşananları hep beraber izledik. Ancak acıları izlemekle kalmamalıyız. Türkiye Arabistan'ı izlediği politika konusunda desteklemektedir. Onların bizi desteklemelerinden de onur duymaktayız. İslam dünyasının iki önder ülkesi olarak dinimizin bazı aşırıcıların yaptıklarıyla hak etmediği şekilde anılması üzüntü vericidir. Bazıları bunu cahilliğinden bazıları ise kötü niyetten yapmakta. Bizim terörle işimiz olmamıştır. Teröristler her dinden çıkabilir.

Reklam
Reklam

İslam dini ile terörün bir anılması çok büyük bir yanlışlıktır. Bu tür eylemler İslam düşmanlığını dünyaya yayar. Bu bağlamda iki kutsal caminin kurucu olan Kral Abdullah'ın takdirle karşıladığımız dinler arası diyalog toplantılarını destekliyoruz" şeklinde konuştu.

Suudi Arabistan ile Türkiye arasında işbirliği olması gerektiği konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Gül, "Meclisinizin kökü 1924'lü yıllara kadar uzanmaktadır. Meclisinizin Suudi Arabistan'daki itibarının artmasını görmek mutluluk veriyor. Meclisler yasaların yapılması ve yürütme konusunda önemli rol oynar. Bu noktada parlamentolar karşılıklı olarak görüş ve bilgilerini paylaşmalı. Parlamento'daki ilişkilerde dahil olmak üzere her ilişkilerin gelişmesi yönündeki rolünüzün daha da belirginleşmesini diliyorum. Burada konuşan ilk Müslüman ülke lideri olmaktan kıvanç duyuyorum. İlişkilerimiz çok daha güçlü bir şekilde ileriye taşınacaktır. İlişkilerimizin artmasının bölgemize ve dünyaya işaret olduğu inancımı tekrarlıyorum" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Resmi temaslarda bulunmak için Riyad'a gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 3 günlük ziyareti çerçevesinde dün Suudi Arabistan Kralı Abdullah ile ikili görüşme gerçekleştirmişti. Gül, Suudi Arabistan Kralı ile görüşmesinin ardından, Kral Abdullah tarafından onuruna verilen yemeğe katılmıştı.